Ağustos ayındaki açık arttırmada satılacak modelin 12 milyon dolara alıcı bulması bekleniyor. İsterseniz McLaren'in efsane modelini biraz daha yakından tanıyalım.
Zamanının en hızlı ve en pahalı seri üretim otomobillerinden biri olma özelliğine sahip olan McLaren F1, otomobil tarihinde sıra dışılığıyla öne çıkan modellerinden biriydi. İngiliz McLaren markası, 1988 yılında dünyanın en iyi süperspor otomobilini geliştirmek için tasarımcı Gordon Murray ile çalışmalara başladı. Hiçbir masraftan kaçmayan ekip geliştirdiği ilk konseptini 1990 yılında tanıttı.
McLaren, bu modeli Formula 1 yarışlarındaki deneyimine paralel olarak geliştirdiği için F1 adını verdi. Konsept üzerinde yapılan yenileştirmeler ve testler sonucu araç 28 Mayıs 1992 tarihinde Monaco'da tanıtılarak üretime başlayan F1'ler Kasım 1993 yılında teslim edilmeye başlandı. Çok sayıdaki özelliğiyle sıra dışı bir model olan F1, dünyada ilk monokok karbon-fi ber karosere sahip araçtı. F1'in üretiminde karoser ve şasi parçaları büyük bir fırında sertleştirilerek birbirine monte edilirdi.
Bu işlemde yaklaşık 5500 parça bulunurken karoserin montajından sonra araç, müşterisinin istediği renge göre boyanarak üretim serüvenini 6 haftada tamamlardı. Kullanılan malzeme kalitesi, üretim metodu ve bir çok etken F1'in yüksek maliyetli bir otomobil olmasına neden olurken fiyatı ise İngiltere için 635.000 Sterlin idi. F1 bu fi yat etiketiyle o dönemde dünyanın en pahalı seri üretim otomobili oldu. Tasarımıyla dikkat çeken F1'in kapıları tıpkı Lamborghini Countach'taki gibi yukarı doğru açılırken büyük camı ve ortasında tek bir sileceği de dikkat çekiyordu.
Ortadan mo-torlu olan F1 için Gordon Murray, Honda'dan motor almak istiyordu ancak bunun yerine BMW'nin 6.1 lt'lik V12 motoru kullanıldı. BMW M Power imzalı V12 motorda silindir başına 4 supap düşerken emme supapları VANOS (Değişken Supap Kumanda) kontrollüydü.
7400 d/d'de 627 HP güç ve 4000 d/ d'de 650 Nm tork üreten F1'ün motoru 6 ileri manuel şanzımanla birlikte görev yapıyordu. McLaren mühendisleri performans ve zaman kaybını en aza indirmek için F1'in debriyajında 3 adet karbon-fi ber disk kullandılar.
Ayrıca vites değişimlerini destekleyen kayışlar aracın sürtünme kuvvetlerini azaltıyordu. 4 adet katalizatöre sahip olan F1'in motor ve şanzımanın toplam ağırlığı sadece 250 kg idi. Aracın boş ağırlığı ise 1140 kg idi.
Ön ve arka tekerleklerinde bağımsız alüminyum alaşımlı üçgen salıncaklar kullanılırken F1'in egzoz susturucusu ise alüminyum alaşımlıydı. McLaren F1, bu özellikleriyle 370 km/s'ye ulaşarak yine dünyanın en hızlı seri üretim otomobili olmayı başardı. Hidrolik direksiyon sistemi bulunmayan araçta ABS'de yoktu, hatta stereo müzik sistemi ve klima bile McLaren'ın patronu Ron Dennis'in ısrarı üzerinde kullanıldı. Bunun nedeni ise elektronik ekipmanların aracın klasik özelliklerini bozacağı düşüncesiydi.
McLaren F1'de hidrolik direksiyon, ABS ve çekiş kontrol sisteminin olmaması, aracın sürüş güvenliğinin kontrolü açısından büyük risk taşıdığını Murray de biliyordu. Ancak özel bir otomobil olduğu için özel sürücülerin satın alacaği düşüncesi Murray'i teselli ediyordu.
1995'de üretime başlayan McLaren F1 GTR'ın motoru, F1'e göre sadece 27 HP daha az güç üretiyordu. Boyutları biraz büyüyen F1 GTR'ın ağırlığı da 90 kg azaltılmıştı. 1996'da üretilmeye başlanan 680 HP'lik F1 LM Roadcar'ı 600 HP'lik F1 GTR Racecar takip etti.
1998'de ise McLaren F1'in üretimi bitti. McLaren F1, Bugatti Veyron üretilene kadar hız ve fiyat rekorunu korumaya devam etti.
