• BIST 9693.46
  • Altın 2496.161
  • Dolar 32.4971
  • Euro 34.5977
  • İstanbul 14 °C
  • Ankara 20 °C

3. Havalimanı'nın çed raporu ortaya çıktı

3. Havalimanı'nın çed raporu ortaya çıktı
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş , İstanbul’a 3. havalimanının terk edilmiş maden çukurluklarına yapılacağını söylemişti. Ama Çevresel Etki Değerlendirme (ÇED) raporuna göre işin aslı öyle değil...

 

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş , İstanbul’a 3. havalimanının terk edilmiş maden çukurluklarına yapılacağını söylemişti. Ancak İstanbul’u daha da kuzeye, yani kentin son su ve yeşil alanlarına doğru kaydıracağı için zaten eleştirilen havalimanıyla ilgili Çevresel Etki Değerlendirme (ÇED) başvuru dosyasında bambaşka bir tablo ortaya çıktı. Ulaştırma Bakanlığı tarafından AK-TEL Mühendislik’e hazırlatılan ÇED başvuru dosyasında ise alanın yüzde 85’inin orman vasfı taşıdığı açıkça belirtiliyor.
 
AK-TEL Mühendislik tarafından hazırlanan 80 sayfalık dosya, 27 Eylül’de Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’na sunuldu. Dosyaya göre, havaalanı inşaatı 2014’te başlayacak. İnşaat aşamasında, 1500, işletme aşamasında, 12 bin kişi çalışacak. Kamulaştırma işlemleri 2 aşamalı yapılacak. Alanın yüzde 85’i orman, yüzde 15’i ise halen işletme olan maden ocaklarının yer aldığı özel arazilerden oluşuyor. Projenin tamamı Cumhuriyet’in 100. yılı olan 2023’te tamamlanacak.
 
3. havalimanı ile ilgili harita 29 Ekim’de Radikal Gazetesi tarafından yayımlanmıştı. Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı yetkilileri, haritayı kendilerinin hazırlamadığını söylemişti. Ancak Radikal’in yayımladığı harita ile Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’na 27 Eylül’de yapılan başvurudaki haritalar birbirinin aynısı. Kadir Topbaş da, havalimanının yerini doğrulamış ve Terkos Gölü kıyısına yapılacağını açıklamıştı. Topbaş, “Haritalara bakılırsa o görülen nokta maden ocakları diye bildiğimiz, tamamen savaş alanına dönmüş, arazi tahrip edilmiş, yeşil alan olmayan, geçmişte makilik olarak bildiğimiz ama oradaki maden ocaklarının bir krater haline getirdiği, Ay yüzeyine benzer bozuk bir alan bahsedilen yer. Orası orman alanı değil.”
 
Ulaştırma Bakanlığı tarafından AK-TEL Mühendislik’e hazırlatılan ÇED başvuru dosyasında ise şöyle denildi:
 
“Proje alanının doğusunda yer alan Akpınar Köyü’ne ait bazı konutlar, yollar ve sahanın genelinde işletilmekte olan maden ocakları (ağırlıklı olarak linyit), güneybatısında Tayakadın, kuzeybatısında Yeniköy yer almakta olup bu yerleşimlere ait bazı araziler (yüzde 15) kamulaştırılacaktır. Ayrıca saha içerisinde maden işletmelerinin oluşturduğu göletler bulunmakta olup, alanın büyük bir bölümü orman (yüzde 85) vasfı taşımaktadır. Dosyadan bazı detaylar ise şöyle:
 
91 milyon metrekarelik alanı kapsıyor, (9 bin hektar). Yüzde 85’i orman vasfı taşıyor. Yüzde 15’i şahıs arazisi.
 
İlk aşamada 63 milyon metrekarenin, 2. aşamada 28 milyon metrekarenin kamulaştırma ve tahsisi yapılacak. 4+2 pist yapılacak.
 
Pistlerin uzunluğu 3800x300 metre olacak.
 
İstanbul il merkezine uzaklığı 40 km Atatürk Havalimanı ’na 29 km uzaklıkta. Projenin yer aldığı ilçelerden Arnavutköy 3. , Eyüp 2 . derece deprem riski taşıyor.
 
Proje aşamasında alandaki orman toprakları tamamen sıyrılacak, peyzaj amaçlı kullanılacak.
 
ÇED Başvuru Dosyası nedir?
 
Çevre ve Etki Değerlendirmesi Yönetmeliği’ne göre, bir proje için önce ÇED Başvuru Dosyası hazırlanıyor. Bu dosyada faaliyetin tanımı, yer gibi bilgiler yer alıyor. Halka bilgi veriliyor, bakanlıkta toplantı yapılıyor. Daha sonra, yönetmeliğe göre ‘ÇED gerekli’ veya ‘değildir’ kararları veriliyor. ÇED hazırlanacaksa, yetkilendirilmiş firma çalışmalarına başlıyor.
 
Prof. Ayanoğlu: Bu ormanları çok arayacağız
 
İstanbul Üniversitesi Orman Fakültesi Çevre ve Hukuk Bölümü öğretim üyesi Prof. Dr. Sedat Ayanoğlu, eski maden sahalarının halen orman vasfında olduğuna değinerek şunları söyledi:
 
“Kemerburgaz’dan Terkos’a kadar tüm Rumeli’de 3 bin hektarlık bir orman alanı madenciliğe tahsis edildi. Projenin ne kadarı projeye isabet ediyor, tam olarak arazide ölçüm yapmadan bilmek zor. Ancak en fazla 1000 hektarlık alana denk geldiğini tahmin ediyorum. Kalanı tamamen orman. Sonuçta netice değişmez. Eski maden sahası da olsa, gölet de olsa önemli olan topraktır. Eski maden sahaları orman olabilir. Ancak Formula pisti, havalimanı gibi tahsisler olduğunda artık ebediyen ormana dönüşmez. Maden sahalarının som ormanlardan farkı yok. İşte bu büyük kayıptır. Yarın çok ararız bunları. ‘Krater’ demek bir demagojidir. Bıraksalar madenciler eski haline getirecek. Ama bırakmıyor. Çünkü (İstanbul’da süren inşaatlardan çıkan hafriyatlar için) dolgu yeri gerekiyor, İstanbul açık bir şantiye. Zaten krater gibi olan yerlerin peşindeler.” 
 
www.UlasimOnline.Com
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler
Tüm Hakları Saklıdır © 2012 Ulaştırma | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : 0212 970 87 88 | Haber Scripti: CM Bilişim