Uluslararası Af Örgütü'nden (UAÖ), insan haklarının dünya çapında savunulması konusunda iddialı olan Avrupa Birliği'ne zehir-zemberek uyarılar geldi. Af Örgütü, AB'nin göçmenlerin hayatını kurtarmak için harcaması gereken milyonlarca Euro'yu göçmenleri engellemek için kullandığını açıkladı. Muteber insan hakları örgütü satır aralarında Avrupa'nın dünya standartlarında çok az sayıda göçmeni kabul etmesine rağmen en fazla gürültüyü yaptığına dikkat çekti. Örgüt, İtalya'yı da 'hayasızca' davranmakla suçladı.
AB'nin dünya göçmen nüfusunun çok küçük bir kısmını topraklarına kabul etmesine rağmen göçü önlemeye yönelik olağanüstü tedbirler aldığına işaret eden örgüt, Brüksel'i muazzam boyutlarda çekilen acıları görmezden gelmek ve 'milyarları bu insanları kıta'ya ulaşmalarını engellemek için' kullanmakla itham etti. UAÖ, Avrupalı liderlere çağrıda bulunarak "İnsanlar kapımızın eşiğinde ölüyor. Geri göndermek yerine yardım etmemiz gerekmiyor mu?" sorusunu gündeme taşıdı.
Geçen yıl NATO'nun Libya'ya müdahalesi çerçevesinde artan deniz ve hava denetimlerine rağmen 1.500 kişi Akdeniz'in güneyinden kuzeyine geçmeye çalışırken öldü. Geçen hafta Libya'dan İtalya'ya ulaşmaya çalışan teknede bulunan 54 kişi susuzluktan hayatını kaybetmişti. Teknede sadece 55 yaşındaki Eritreli bir erkek hayatta kalmıştı. UAÖ yaptığı yazılı açıklamada İtalya'yı da çok ağır sözlerle tenkit etti. İtalya'yı göçmenleri durdurmak için 'utanç verici' anlaşmalar imzalamakla suçlayan UAÖ, Roma'nın göçmenlere işkence yapan Libya'yla işbirliği içinde bulunduğunu açıkladı.
Geçtiğimiz yıl Arap Baharı'nın başlamasının hemen ardından çok sayıda Kuzey Afrikalı İtalya'nın Lampedusa Adası'na sığınmış, göçmenlerin bir kısmının Fransa'ya geçmek istemesi Avrupa çapında krize yol açmıştı. Fransa, AB üyeleri arasında vizesiz seyahati mümkün kılan Şengen sisteminin uygulanmaya başladığı 1995'ten bu yana ilk defa sınırlarını kapatmış ve sınır kontrollerini artırmıştı.
Örgütün Avrupa sorumlusu Nicolas Berger geçen yıl yaşanan göç akınının Lampedusa gibi küçük bir ada için 'gerçek bir krizken' muazzam kaynaklara sahip AB için 'çok küçük bir mesele' olduğuna dikkat çekti. Berger, buna rağmen AB'nin meseleyi büyüterek göçmenleri çok zor şartlara mahkum ettiğini belirtti. Avrupa'da son yıllarda kuvvetlenen ırkçı, İslamofobik ve sağcı iktidarlar göç meselesini yoğun olarak istismar ediyor. Göçmenler, Avrupa'da yaşanan sorunların sebebi olarak gösteriliyor.
