Bakan Yıldırım: Fotoğraf tersine döndü
Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali Yıldırım, ''2008-2011 yılları arasındaki fotoğraf tam tersine döndü. Şu anda gelişme sürecindeki ülkeler, kriz yaşayan gelişmiş ülkeleri fonluyorlar'' dedi.
Yıldırım, Deniz Ticaret Odası Meclis Toplantısı'nda yaptığı konuşmada, bütün farklı meslek gruplarının, sorunları açıkça dile getirdiğini belirtti.
Dünya ekonomisine bakıldığında 2001 yılının milat olduğunu, dünyada bütün ekonomilerin büyüme sürecine girdiğini ve aradan zaman geçtikçe bu büyümenin sanıldığı gibi gerçek olmayıp balon büyüme şeklinde gerçekleştiğinin görüldüğünü anlatan Yıldırım, balon ilk 2008'de ABD'de patladığını, sonra, patlayan balonun Avrupa'ya geldiğini ifade etti.
Yıldırım, Avro Bölgesi'nin şu anda bu krizin üstesinden gelmenin gayreti içerisinde bulunduğunu hatırlatarak, bu durumun Avrupa'da teker teker, birliğin lokomotifi durumundaki iktidarları değiştirdiğini ve bu değişimlerin devam edeceğini söyledi.
''Yunanistan'daki durum ortada, diğerleri de sırada bulunuyor. Rusya'da ve ABD'de seçim gerçekleşecek'' diyen Yıldırım, genelde bir hızlı iyileşmenin beklenmemesi gerektiğini dile getirdi.
ABD seçimleri de sonuçlanmadan küresel anlamda işin ne tarafa gideceğini keskin cümlelerle anlatmanın mümkün olmadığını aktaran Yıldırım, ''Avrupa'nın vaziyeti Yunanistan deneyimiyle tehlikeyi atlatmış gözüküyor. Tamirat ve rehabilitasyona hız verilmeli. Türkiye'de ise 2001'de başlayan büyüme, AB ile ABD'deki hormonlu büyüme gibi değil. Türkiye'de ekonomide daralma süreci yaşanmadı, yer yer stresler oluştu ama Türkiye büyümeyi başardı'' diye konuştu.
-Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşları-
Derecelendirme kuruluşlarının, Türkiye'deki iyileştirmelere ilişkin bahane uydurduğunu belirten Yıldırım, şunları söyledi:
''Buna rağmen Türkiye'de bir kriz tehdidi algısı oluşturulmaya çalışıldı. Sonra 'cari açık' dendi. 'Kriz kapıda' dendi. En son bize, 'Eğer cari açığı kontrol altına alırsanız, büyümeyi de başarırsanız, sizi ayakta alkışlayacağız' dediler. Türkiye'de cari açık azalıyor. Cari açık azalırken, ekonominin soğuması lazım ama cari açığımız azalmasına rağmen büyümemiz devam ediyor. Ayakta alkışlayacakları durumu gerçekleştirdik ama biz alkış falan beklemiyoruz. Kendilerince küçük bir hareket yaptılar. Tahvil piyasası notunu yükselttiler. En azından yaşadıkları mahcubiyeti ortadan kaldırmak için böyle bir şey yaptılar.''
Yıldırım, 2001 krizinden sonra gelişmiş G8'lerin, dünya ekonomisini yola koymak için Dünya Bankası, IMF gibi kuruluşları kullanarak az gelişmiş ülkeleri fonlama diyetine gittiğini belirterek, ''Türkiye önemli miktarda fon kullandı. Önemli ölçüde ödendi. 2008-2011 yılları arasındaki fotoğraf tam tersine döndü. Şu anda gelişme sürecindeki ülkeler, kriz yaşayan gelişmiş ülkeleri fonluyorlar'' şeklinde konuştu.
Yıldırım, ''Türkiye nereden nereye geldi? Ülkemizi hiç küçük görmeyelim, başarıyı yabana atmayalım. Bunun arkasında güven ve istikrar var. 10 yıldır bu millet güçlü bir iktidara güvendi ve desteğini arttırdı ve Türkiye zor olanı başardı. Çin'den sonra en büyük büyümeyi yakalayan Türkiye oldu. Türkiye'ye oyun oynandı, bize vites küçülttüler'' değerlendirmesinde bulundu.
-''Yarıştan düşen Avrupalılar, teknolojiyle çıkış yapmaya çalışıyor''-
Bakan Yıldırım, ''kriz neden oldu'' diye konuşmalar yapılırken, krizin ilacının yatırım olduğunu söylediklerini belirterek, ''Alt yapı yatırımları başta olmak üzere yatırımları arttırdık. En büyük alt yapı yatırımlarını 2009 yılında yaptık. Biz kendi insanımıza, 'Türkiye güçlüdür ve etkilenmez, bu krizi en az hasarla atlatır' dedik. Bu, bize krizin teğet geçmesinin en büyük nedenlerinden bir tanesidir'' diye konuştu.
Deniz ticaretinin, küresel bir tabiatı olduğunu vurgulayan Yıldırım, şunları kaydetti:
''Her şey deniz ticareti ile oluyor. Kriz, bölge ve maliyet değiştirdi, halen devam ediyor. Dolayısıyla küresel ticaret ve yüzde 85-95'ini taşıyan denizcilik sektörü de bundan en fazla olumsuz anlamda payını alan sektör oldu. Aşırı iştah ile alıştığımız dönem sona eriyor. Yeşil reçete bizim hiçbir zaman başvuracağımız bir şey değil. Tedbirlerimiz alırız, o ayrı konu ama, yeşil reçete dönüşü olmayan hastalık anlamına gelir. Bizim kronik hastalığımız yok. Bazı şeylerin de üstesinden geliriz. Bu toplantıda bazı ipuçları aldım.''
Yıldırım, 2012 başında hızlı bir toparlanma süreci beklenirken, Çin ekonomisindeki yavaşlamaya işaret ederek, ''Çin ekonomisinde yavaşlama başladı, derinleşmesi halinde diğer krizlerden farklı olur. Dünyanın bütün kimyasını bozacak bir iş olur'' yorumunu yaptı.
Bu durumun dikkatle izlenmesi gereken bir konu olduğunu dile getiren Yıldırım, ''OECD toplantıları yapılıyor. Alınması gereken önlemlerde birinci sırada, piyasaları bozan aşırı düşük maliyetlerle Çin'in teklif vermesi, ikinci sırada yeni makinalar, daha az yakıtlı gemiler. Bu Avrupalılar tamamen yarıştan düştüğü için, tamamen teknolojiyle çıkış yapmaya çalışıyorlar. Gelişmiş ülkeler, piyasaları maniple ederek buralara geldiler ve bu kriz bunun sonucudur'' diye konuştu.