Türk Boğazları'nda görev yapan kılavuz kaptanların lakayıt, sorumsuz ve görev yerini terk etmeleri nedeniyle, Çanakkale Boğazı'nda az daha bir felakete neden oluyordu.
Dünya denizcilik otoritelerince en tehlikeli deniz kazası olarak gösterilen, bir yolcu gemisi ile tehlikeli madde yüklü tankerin çatışma senaryosu, dün gece 01.25 sularında Çanakkale Boğazı'nda gerçekleşti.
853 yolcu ve 382 mürettebatı ile Çanakkale Boğazı'ndan Güney-Kuzey geçişi yapan CELESTYAL CRYSTAL (LOUIS CRISTAL) isimli yolcu gemisi ile 30 bin ton patlayıcı ve yanıcı nafta yüklü STI PIMLICO isimli tankerin, dün gece 01.25 sularında çatıştığı bölgede her iki gemide de kılavuz kaptan olması gerekirken, kılavuz kaptanlardan birinin yolcu gemisinden 3 mil önce erken inmesi ve diğer kılavuz kaptanın ise tankerin 4 mil Çanakkale Boğazı içinde olmasına rağmen gemiyi kılavuzlamaması nedeniyle, şans eseri bir facianın eşiğinden dönüldü.
Deniz Haber Ajansı'nın yerel kaynaklardan aldığı bilgiye göre, önceki gece 23.00 sularında Y.B isimli kılavuz kaptan marifeti ile Çanakkale Boğazı'na giriş yapan CELESTYAL CRYSTAL (LOUIS CRISTAL) isimli yolcu gemisi 01.00 sularında Gelibolu önlerinde rota değiştirerek rüzgar altı yapıp kılavuz kaptan Y.B'nin inmesini sağladı. Normalde Kılavuz kaptan inme yerine 3-4 mil mesafe olmasına rağmen, kılavuz kaptan Y.B'nin yolcu gemisine rüzgar altı yaptırarak erken inmesi, CELESTYAL CRYSTAL isimli yolcu gemisinin seperasyon hattının dışına çıkmasına neden oldu.
Diğer taraftan, aynı saatlerde Çanakkale Boğazı'ndan Kuzey-Güney geçişi için giriş yapan STI PIMLICO isimli ürün tankerinde olması gereken görevli kılavuz kaptan T.H.T'nin ortada görünmemesi, bir anlamda kazaya davetiye çıkardı. Kılavuz Kaptanın binmesi gereken bölgenin tahmini 4 mil uzaklıkta meydana gelen kaza, şans eseri ucuz atlatılırken, "kılavuz kaptanların denetimi böyle mi yapılıyor?" sorusunu akla getirdi.
BAKANLIK, ARTIK EL KOYMALI!
Kıyı Emniyeti Genel Müdürlüğü kadrosunda bulunan ve ağırlıklı olarak Türk Boğazları'nda görev yapan kılavuz kaptanların sorumsuzca davranışları Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı tarafından mercek altına alınarak incelenmesi gerekiyor.
Kıyı Emniyeti Genel Müdürü Yaşar Duran Aytaş'ın mevcut yönetim anlayışının, bu sorunu çözme kabiliyetinin olmadığı görülürken, bu sistemin aynen devam etmesi halinde daha büyük felaketlerin kapısının aralanabileceğini tahmin etmenin zor olmadığı düşünülüyor.
Kıyı Emniyeti Genel Müdürü Yaşar Duran Aytaş'ın basına yansıyan açıklamalarına bakıldığı zaman, kazanın üstünü örtecek ifadeler kullanması ve kazanın sorumlusu olarak CELESTYAL CRYSTAL isimli yolcu gemisinin kaptanı olduğunu söylemesi, Türk Boğazları'nın kimlere emanet edildiğini net bir şekilde ortaya koyuyor.
Diğer taraftan, Yaşar Duran Aytaş'ın televizyonlara sızdırdığı ses kayıtlarında, VTS operatörünün kazazede iki gemiye verdiği talimatları göstererek "BİZİM UYARILARIMIZ VE TALİMATLARIMIZI DİNLEMİYORLAR" demesi, kurumun itibarını ortaya koyması bakımından ibretlik bir görüntü arz ediyor.
Gemi Trafik Hizmetleri konusunda Türk Boğazları'nda otorite olan Kıyı Emniyeti Genel Müdürlüğü'nün, hakimiyeti olduğu bölgede seyreden gemiler için ifade ettiği "BİZİ DİNLEMİYORLAR" savunmasını yapması, itiraftan öte bir ACZİYET olarak önümüzde duruyor.
Kısacası; Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı, Kıyı Emniyeti Genel Müdürlüğü'ndeki yönetim ve denetim zaafiyetine çare bulamaması halinde, Türk Boğazları'nda telafisi olmayan sorunlara neden olacağını söylememiz, müneccimlik olmasa gerek diye düşünüyoruz
CELESTYAL CRYSTAL (LOUIS CRISTAL) - STI PIMLICO DENİZ KAZASI NASIL GERÇEKLEŞTİ?
Yeşil gemi animasyonu: CELESTYAL CRYSTAL (LOUIS CRISTAL) Çanakkale Boğazı Güney-Kuzey geçişi yapıyor
Kırmızı gemi animasyonu: STI PIMLICO Çanakkale Boğazı Kuzey-Güney geçişi yapıyor
Haber - Analiz: Recep CANPOLAT / Deniz Haber Ajansı
