BAMTUR FAALİYETLERİNİ DURDURDU
Uzun süredir mali sıkıntı içinde bulunan Bamtur'un Kurban Bayramı’na yönelik turlarını iptal etmek zorunda kaldığı öne sürüldü. Öte yandan şirkete haciz geldiği ve iflas sürecine girildiği de iddia ediliyor...
Bamtur'un Kurban Bayramı’na yönelik turlarını iptal etmek zorunda kaldığı öne sürülüyor. Şirkete haciz geldiği ve iflas sürecine girildiği de iddia ediliyor.
Öte yandan tur şirketinin otel paralarını ödemediğini, transferlerinin yapılmadığını ve gezilerin hiçbirine gidilmediğini ileri süren tatilciler mağdur oldu.
İstanbul çıkışlı organizasyonuyla İspanya'nın Madrid, Barselona ve Mayorka kentlerine gelen 400 kadar Türk tatilci, otel paralarının ödenmemesinden, transferlerinin yapılmamasından ve programlarındaki gezilerin hiçbirine gidememelerinden dolayı mağdur durumda kaldı.
Madrid'de ve Barselona'daki 180'er, Mayorka'daki 40 kadar Türk tatilci, seyahat acentası yüzünden oldukça kötü şartlarda geçen İspanya tatillerini yarıda keserek, İstanbul'a dönmek zorunda kaldı.
Anadolu Ajansı'na konuşan Madrid'deki Türk tatilciler, sorunlarının hemen uçaktan iner inmez başladığını belirterek, ''Havaalanında otobüs sorununu 1,5 saatte çözdük. Otele geldiğimizde ise oda paraların ödenmediğini öğrendik ve otele alınmadık. Daha sonra otelin iyi niyetiyle ama parasını cebimizden ödeyerek en azından kendimize kalacak yer bulduk. Ancak otel yönetimi, 4 günün parasını ödemediğiniz takdirde anahtarı vermiyor ve polis çağıracağını söylüyor'' dediler.
Çoğunluğu emekli olan, yaşlıların ve çocukların da bulunduğu mağdurlardan bazıları, ''Biz hergün yurtdışına çıkabilen, maddi durumu iyi insanlar değiliz. Para biriktir, izin al ve hatta çalıştığın kurumdan yurtdışı izni al ve burada böyle kal. İşte insanın en çok o gücüne gidiyor. Tırmalayıp tırmalayıp bir yer görmeye çalışmak ve daha sonrada bu halde kalmak çok zor'' diye yakındı.
Tatilleri zehir olan diğer Türkler de duygularını şu şekilde ifade ettiler: ''Rezil olduk, para dışında zamanımızı da harcadık, sinir harbi yaşadık, tırlattık birazcık!'', ''Ne bir alışveriş ne bir gezmek sadece Madrid'in içinde deli danalar gibi dolandık'', ''9 günlük tatil 4 günde bitiyor ve o 4 günde de baştan başa Madrid metrolarını gezdik'', ''Ben hiçbirşey görmedim. Çocuklarıma bile telefon açmadım çünkü onlara kendimi güldürmek istemedim. Çok çirkin birşey'', ''Yurtdışını gezmek için 1 yıldır emekli maaşımı biriktiriyorum ama sefil olduk'', ''Programda 6 şehir olmasına rağmen biz bir tek Madrid'e geldik ve burada kaldık. Hatta kalmaktan da ziyade barındık. Yani biz havaalanına indik sahipsiz kaldık'', ''Madem böyle bir problem vardı, bizi hiç yurtdışına çıkarmasalardı, gelmeseydik. Sinir sistemi diye birşey kalmadı. Çok huzursuzuz''.
Madrid, Sevilla, Cordoba, Granada, Valensiya ve Barselona'yı kapsaması öngörülen 9 günlük İspanya seyahati için uçak, otel ve havaalanı-otel transferleri dahil 550 avro ödeyen Madrid'deki mağdurlar, Türkiye'ye döndüklerinde bu işin peşini bırakmayacaklarını ve sözkonusu şirkete dava açarak, haklarını arayacaklarını söylediler.
Yapılan açıklamalarda, ''Şirketin üst düzey yöneticileriyle de konuştuk ama bugüne kadar bize hep yalan söylendi. Bize söylenen tur bedelinin yarısını iade edecekleri, otelin parasını karşılayacakları ve dönüş biletlerinin hazırlandığı oldu. İstanbul'a döndüğümüzde sigorta şirketlerini zorlayacağız, şirketin ofisinin önüne gideceğiz'' denildi.
Müşterilerini mağdur ettiği belirtilen seyahat şirketinin İspanya'da çalıştığı turizm şirketiyle yaşadığı sorunların da etkisiyle büyük mağduriyet yaşayan ve ''turları iptal oldu'' gerekçesiyle yarın dönmeleri öngörülen tatilciler, ''Eğer uçakta yer olmazsa yarın akşam yüzlerce kişi havaalanında sefillik yaşamaya devam edecek'' uyarısında bulundu. Öte yandan aynı organizasyonda Barcelona'dan otobüsle Madrid'e 35 tatilci taşındığı sırada yeni bir sorun daha yaşandığı öğrenildi.
Polatoğlu: Bugün bir tur şirketini daha maziye gömdük
Her bayram öncesi veya ertesi batan firmaların ceremesini biz "geride kalan" acentalar çekiyoruz” diyen Tur operatörleri platformundan Cem Polatoğlu “Her ne kadar şu kadar senelik turizmciyiz, kendi yerimiz, biz şuyuz deseniz de alacağınız cevap aynı; Koskoca Asya, Irem tur v.s. battı kaçtı da siz neden kaçmayasınız!” dedi.
Çarenin tur operatörlüğü sistemi olduğuna işaret eden Polatoğlu açıklamasında özetle şunu ifade etti: “Olması gereken sistem şu; Sigorta şirketi bir tur battığında hemen ertesi gün tüm mağdurların parasını ödemeli. İşin tek doğrusu bu... Yani sigorta şirketi Türsab yada Bakanlığa ben bu şirketin tüm yolcularını %100 mağduriyete karşı sigortalıyorum diyecek. Bizlere ve Türsab'a bir nevi 'sertifika' verecek. İşte bu güce, bu sertifikaya sahip acenta Tur Operatörü sayılacak. Bunun için de acentanın trilyonları olması gerekmeyecek.
Peki bu nasıl olacak? Bu; benimle sigorta şirketi arasında ki pazarlığa, işgücüme, mal varlığıma ve güvene dayalı bir sistem olacak. Sigorta şirketi bizlere soracak; Sen kimsin, Kaç senelik firmasın, Ciron nedir, Bu sene kaç para vergi verdin, Şirketinde kaç kişi çalışıyor? Senede kaç kişi taşıyorsun? Turların ortalama kaç para? En "pik" dönemde tek seferde kaç kişi gönderiyorsun? Senin tüm yolcularının mağduriyetini kapsayacak bir şemsiye için bana ne teminat göstereceksin?
Eğer sigorta firması şirketi güvenli buluyorsa, örneğin kişi başı 10 avroya sigorta yapacak, az güvenli bulursa 15'e veya 20 avroya ama hiç güvenli bulmaz ve sigorta yapmazsa şirkette bir sorun var demektir. O zaman evimi barkımı teminat göstereceğim. Acentalar, eyvah işimiz azalacak dememeli. Aksine tur şirketlerinin işleri artacak. Böyle bir belgeyi ve sigortayı sadece Türsab'a bağlı seyahat acentaları alabileceği için, özellikle internetten yapılan ve piyasanın % 85 ne hakim olan kaçak acentalar azalacak. Çünkü, sigortasız tur alan turistler de para ödediği şirket kaçarsa kaderine razı olacak.”
