Bankacılık sektöründe bir süreden beri dile getirilen üretim, yatırım ve ihracatı destekleyen kredilerde yüklerin hafifletilmesi talebi artıyor. Üstelik bu talep nakdi kredileri değil tam aksine özellikle de akreditif, teminat mektubu ve aval gibi gayri nakdi kredileri kapsıyor.
Bankacılar, Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu’nun (BDDK) bankaların kullandırdıkları ihracat kredileri için tutması gereken sermaye karşılıklarının belirlenmesinde kullanılan risk ağırlıklarını indirme konusunda daha proaktif davranmasını bekliyor. İhracat kredilerinde yüzde 100 olan risk ağırlığının aynı KOBİ kredilerinde olduğu gibi düşürülmesi bekleniyor. Gayri nakdi krediler için ise daha teşvik edici olarak belirlenmesi talep ediliyor. Sektörün bu konuda regülatör nezdinde de girişimlerde bulunduğu da ifade ediliyor.
Edinilen bilgiye göre başta Merkez Bankası kaynağından kullanılan reeskont kredileri olmak üzere ihracat kredilerinde her geçen gün daha fazla bankanın rekabete katılması gayri nakdi krediler kapsamında verilen teminat mektubu ve avaller için alınan komisyon oranlarını düşürdü. Daha önce yüzde 1-2 seviyesinde olan komisyon oranları piyasa bankalararası rekabetle binde 5 ve altına indi. Daha fazla bankanın aval vermesi ihracatçının lehine oldu ama bankalar gayri nakdi kredileri için tutmak zorunda oldukları sermaye karşılıklarının yüksek olması nedeniyle asgari sermaye yeterliliği rasyosunun tutturulması açısından sıkıntıyla karşılaşmaya başladı. Bunun da bankaların ihracata gayri nakdi kredi verme iştahını törpüleyen bir faktör haline geldiği belirtildi.
Örneğin binde 2 komisyon ile verilen bir aval için yüzde 100 oranında sermaye karşılığı ayırmak zorunda kalan bir banka açısından işlemin cazibesinin kalmadığını anlatan bankacılar, “Bankacılık sistemi eskisi kadar iştahlı değil. Ama bunun önünü açabilirsek ciddi bir katkı sağlanır” dedi.
