Recep Canpolat'ın Özel Haberi
Berlin Teknik Üniversitesi, Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali Yıldırım’a “Fahri Doktora’’ unvanı verdi
Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali Yıldırım’a “Eğitime Yaptığı Katkılardan” dolayı Almanya Berlin Teknik Üniversitesi, Bilişim Teknolojileri Fakültesi tarafından “Fahri Doktora” unvanı verildi.
Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali Yıldırım’a verilen Fahri Doktora töreninin açılış konuşmasını yapan Berlin Teknik Üniversitesi Rektörü Prof. Dr Jörg Steinbach, Bilişim Teknolojileri Fakültesi tarafından Binali Yıldırım’a verilen “Fahri Doktora” unvanının, çok önemli olduğunu söyledi.
Türkiye’nin Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali Yıldırım’ın dünyada bu unvanı hak eden birkaç kişiden biri olduğunu söyleyen Rektör Steinback, bilgi teknolojileri eğitimine yaptığı katkılar, sektör tarafından çok yakından takip edildiğini kaydetti. Berlin Teknik Üniversitesi, Bilişim Teknolojileri Fakültesi tarafından verilen “Fahri Doktora Unvanı” ile Berlin Üniversitesi’nin Binali Yıldırım ve ailesine karşı büyük bir sorumluluk altına girdiğini söyleyen Prof.Dr. Jörg Steinback, gelecek dönemlerde Bakan Yıldırım’ın torunlarının eğitimini de üslendiğini belirtti.
Daha sonra kürsüye gelen ve törende bir konuşma yapan, Almanya Federal Eğitim Bakanı Prof. Dr. Annette Schavan, Berlin Teknik Üniversitesi tarafından Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali Yıldırım’a verilen ‘Fahri Doktora Unvanı’nın, Türk ve Alman dostluğunun gelişmesine büyük katkı sağlayacağına söyledi. Son dönemde Türkiye’de büyük değişimin yaşandığını kaydeden Alman Bakan Schavan, Binali Yıldırım’ın görev yaptığı 9 yılda, ulaştırma sektörünün büyük bir atılım yaşadığını belirtti. Almanya’da yaşayan Türklerin entegrasyonu sağlama konusunda büyük gelişme içinde bulunduğunu söyleyen Almanya Federal Eğitim Bakanı Prof. Dr. Annette Schavan, Türklerin Almanya’nın ekonomik refa- ha ulaşmasında katkılarının yadsınamayacağını ifade etti.
ENTEGRASYONA EVET, ASİMİLASYONA HAYIR!
Berlin Teknik Üniversitesi, Bilişim Teknolojileri Fakültesi tarafından “Fahri Doktora” unvanına layık görülen Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali Yıldırım, törende yaptığı “Teşekkür Konuşması”nda, Almanya ve Türkiye’nin dostluklarının çok eskiye dayandığını belirterek şunları söyledi;
“Türkiye-Almanya ilişkileri esasında çok eski yıllara dayanıyor. İlk temas 1790’da Prusya Krallığı ile Osmanlı İmparatorluğu arasında barış dostluk işbirliği anlaşması olarak başlıyor. Daha 1900’lü yılların başında Osmanlı imparatorluğu, Alman meslektaşlarımla Türkiye’den Ortadoğu’ya, İstanbul’dan Medine’ye demiryolu hattı yapılması için işbirliği yaptı. Bu sefer refah için, altyapı için, kalkınma için, uluslarımızın refahı, zenginliği yakalaması için bir işbirliği başlıyor ve kısa sürede 2 bin kilometreye varan bir demiryolu hattı Alman mühendislerle, Türk meslektaşları ve çalışanlarıyla ve rekor derecelik bir sürede 5 yıl içerisinde bütün dünyanın gözü önünde ve tüm itirazlara rağmen tamamlanıyor. Daha sonra 1. Dünya Savaşı’nda birlikte savaşmak için taraflar arasında işbirliği gerçekleşiyor. Ve maalesef o savaşın sonu pek parlak değil ama burada da kadim dostluk ve beraberlik devam ediyor. İlerleyen yıllara baktığımızda 1961’de Almanya savaştan çıkmış ve fevkalade altyapısını, imkânlarını kaybetmiş durumda. Almanya’nın kalkınması ve tekrar Avrupa’da söz sahibi olmak için Türk dostlarıyla karşılıklı bir işbirliğine gidiyor ve o günden itibaren Türkiye’de yoğun bir şekilde Alman işbirliğine katılan Türk vatandaşlarının Almanya’ya geldiğini ve burada çalışıp ekonomiye, üretime katkı yaptığını görüyoruz. Aradan geçen 50 yıl içerisinde geriye dönüp baktığımızda bu göç üç nesile ulaşmış. Dede baba torundan oluşan bir aile göçün ellinci yılında hem Türkiye’de hem Almanya’da o günün nostaljisini canlandırmak suretiyle, o günün trenleriyle seyahat ederek üç nesil birbiriyle buluşturulmuş ve Almanya’da muazzam bir finalle Sayın Schuster’in katı- lımıyla kutlanmıştır. Almanya’ya iş gücü sağlamak amacıyla gelen bu vatandaşlarımız geçici olarak gelip para kazanmayı amaçlarken daha sonra Alman- lardan çok memnun kalmışlar ve yaşamaya karar vermişler. Ve bugün Almanya onlar için ikinci vatan niteliğindedir. Az önce sayın bakan entegrasyondan bahsetti. Şüphesiz ki entegrasyon hepimizin arzu ettiği şeydir. Birlikte yaşabilmek. Değerlerimizi koruyarak yaşayabilmek hepimizin arzu ettiği şeydir. Sorun nerededir? Sorun birbirimizi birbirimize benzetmeye zorladığımızda başlıyor. İşte o noktada huzur- suzluklar ve sorunlar doğuyor. Entegrasyona sonuna kadar evet ama asimilasyona sonuna kadar hayır!” dedi.
“BERLİN TEKNİK ÜNİVERSİTESİ’NE SORUMLULUĞUM ARTTI”
Berlin Teknik Üniversitesi, Bilişim Teknolojileri Fakültesi tarafından verilen “Fahri Doktora Unvanı”ndan dolayı büyük mutluluk duyduğunu kaydeden Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali Yıldırım, bu unvan ile birlikte Berlin Teknik Üniversitesine karşı sorumluluklarının bir kat daha arttığını söyledi.
Bakan Yıldırım konuşmasına şöyle devam etti;
“ Değerli meslektaşlarım sayın bakanım değerli dostlar. Şahsıma verilen bu fahri doktora unvanı vesilesiyle özellikle Türkiye’de son 9 yılda gerek ulaştırma gerek, denizcilik gerekse bilgi ve iletişim teknolojileri alanında gerçekleştirdiğimiz pek çok hizmeti burada anlatacak değilim. Ama gördüğüm kadarıyla Berlin Teknik Üniversitesi Senatosu ve ilgili fakülte bizi daha ziyade bilgi toplumu ve bilgi teknolojileri alanındaki hizmetlerden dolayı böyle bir unvanı layık görmüştür. O vesileyle zannediyorum bu alanda birkaç söz söylemekte yarar var diye düşünüyorum. Esasında şartlar çok müsait hale geldi. Ben İstanbul Teknik Üniversitesi mezunuyum. Berlin Teknik Üniversitesi’nde fahri doktora unvanı alıyorum. Mezun olduğum üniversite ve Almanya’nın Türkiye’nin en iyi teknik üniversitelerinin işbirliği yaptığı bir kurumun tabir-i caizse bir elemanı olarak kendimi ne kadar İstanbul Teknik Üniversitesi mezunu hissediyorsam o kadar da Berlin Teknik Üniversitesi mezunu olarak hissediyorum. O bakımdan benim sorumluluğum bu üniversiteye karşı şimdi çok daha fazla olduğunu düşünüyorum. Sayın rektör bana bir müjdede bulundu. Size fahri doktora unvanı veriyoruz ama bunun arkasında bir şey daha bekliyoruz. Torunlarınıza da bu üniversitede eğitimin kapılarını aralıyoruz. Benim şuan 3 torunum var ama 9 olması pek muhtemel. Bu size pahalıya patlayabilir. Bu işin latifesi tabi doğrusunu isterseniz Ekim 2010 tarihinde sayın yardımcısı ve arkadaşlarımızla biz bir bilimsel teknik işbirliği iyi niyet anlaşması yaptık. Bu anlaşmanın amacı eğitim sağlık güvenlik ulaşım başta olmak üzere birçok alanda toplumun yararına yeni teknolojik çözümler üreten araştırmaları destekledik. Esasen burada dikkatlice dinledim. Sayın bakanı, sayın dekanı dinlediğimde bir şey fark ettim. Eğer yaptığınız iş ne yaparsanız yapın insanların hayatını kolaylaştırmıyorsa, insanların yaşam kalitesini artırmıyorsa hiç ama hiç önemi yok. Onun için biz 9 yıldan beri Türkiye’de ne yaparsak yapalım işin odağına merkezine insanı koyuyoruz. İşte küresel krizlere baktığımız zaman aslında problemin nereden kaynaklandığı da belli oluyor. İnsanı önemsememek, insanı bir malzeme gibi görmek, bir menkul değer gibi gören sistemler bugün sorgulanıyor ve hesap sorulur hale geliyor. Bundan sonraki hedefimiz insanı öncelik veren insanı yücelten politikaları birlikte geliştirmemiz lazım. Bu liderlere, ülkeleri yönetenlere kriz çok önemli bir mesaj diyorum ve bu kriz yeni bir dünya düzeninin, yeni bir toplumsal bölgesel küresel empatinin kardeşliğin barış ve huzurunu sağlayacak ciddi bir fırsatı da önümüze getirmektedir. Bu fırsatı mutlaka değerlendirmeliyiz. Şimdi önümüzde çok güzel bir şey var. Bir ensti- tümüz var. İki teknik üniversitenin işbirliği var ve kurulan bir Alman Türk üniversitesi var. Bu arada YÖK başkanımıza çok teşekkür ederiz. Bu üniversitenin kurulması için hocamız çok çaba sarf etti. Ve üniversite de kuruldu. Rektörü de atandı. Kısa sürede Alman Türk üniversitesi, binaları, öğretim üyeleri ve tesisleriyle İstanbul’un en güzel yerlerinde yüksel- meye devam edecek. Bugün bu etkinlik vesilesiyle bizimle beraber Türkiye’nin bilgi iletişim sektörünün tamamını yöneten yöneticiler burada. Bu yöneticilerin burada bulunması tesadüf değil. Bu yöneticiler bize şu mesajı veriyor. Türkiye’de kurulan bu enstitüye gereken her türlü desteği vermeye hazırız. Kendilerine teşekkür ediyor ve hayırlı uğurlu olmasını diliyorum. Bu teknoloji merke- ziyle ilgili yasal bir eksikliğimiz vardı. Bunu da hallettik. İnşallah birkaç ay içerisinde merkezimizin yeri hazır ve yakın- da İstanbul’da açılışı yapmayı düşünüyoruz.
Bilgi iletişim artık bir sektör değil. Tek başına bir alan değil. Bilgi iletişim bir yaşam tarzı. Bu konuda ciddi anlamda sayısal bir uçurum var. Önümüzdeki dönemlerde bu sayısal uçurumu azaltacak projelerimiz, hem ülke içinde hem de uluslar arası alanda sosyal sorumluluklarımız var. Diğer yandan da bilgi teknolojilerini insanların hayatlarını kolaylaş- tırmaya devam edeceğiz. Bunu yolu da ar-ge’den geçiyor. Vatandaşın aldığı devletten aldığı hizmetin sayısını ve kalitesini gittikçe artırmaya ihtiyacımız var. Bu da nasıl olacak. Gençlere fırsat vereceğiz, üniversitelerimize destekleyeceğiz. Ar-Ge’ye daha fazla kaynak ayıra- cağız. Biz araştırma merkezinin kuruluşu ile ilgili yasal altyapıyı yaptığımız gibi bu merkeze kaynak sağlayacağız. Bunu da yine kanunla teminat altına aldık. Bu işleri yaparken tabi ki göz önüne almamız gereken en önemli konu bilgi ve iletişimde öncelikle genç nesli işin öncüsü haline getirmek ve üniversiteleri fazlasıyla kullanmamızdır. Çünkü asıl kaynak gençlerdir. Bunun için biz işe eğitimden başladık. Okullara evrensel hizmet kanunu çıkardık. Bilgisayar altyapılarını geliştirip laboratuarlar açtık. İnternet altyapıları kurduk. Şuan Türkiye’de 40 bin okulda 14 milyon öğrencinin geniş bant internet erişimi var. Doğu batı eşitsizliğini ortadan kaldırdık. Sözlerime son verirken bu unvanı bana layık görenlere teşekkür ediyorum” dedi. Konuşmalardan sonra Berlin Teknik Üniversitesi Rektörü Prof. Dr Jörg Stein- bach, Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali Yıldırım’a Berlin Teknik Üniversitesi Bilişim Teknolojileri Fakültesi “Fahri Doktora Unvanı’nı takdim etti.
TÜRK BİLİŞİM SEKTÖRÜ, BERLİN'E ÇIKARMA YAPTI
Berlin Teknik Üniversitesi, Bilişim Teknolojileri Fakültesi tarafından, Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali Yıldırım’a verilen “Fahri Doktora’’ unvanı törenine Türk bilişim sektörü üst düzey yöneticileri adeta çıkarma yaptı.
Berlin Teknik Üniversitesi Rektörlüğü’nde düzenlenen törene, Almanya Federal Eğitim Bakanı Prof. Dr. Annette Schavan, Bakan Yardımcısı Prof. Dr. Wolf-Dieter Lukas, Berlin Teknik Üniversitesi Rektörü Prof. Dr Jörg Steinbach, Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Müsteşarı Mehmet Habib Soluk, Müsteşar Yardımcısı Suat Hayri Aka, Yüksek Öğretim Kurumu eski Başkanı Prof. Dr. Yusuf Ziya Özcan, Bilgi Teknolojileri Kurumu Başkanı Tayfun Acarer, Türksat Genel Müdürü Özkan Dalbay, Türksat Genel Müdürü Yardımcısı Nihat Oktay, DAI-Labor Direktörü Şahin Albayrak, YÖK Yürütme Kurulu Üyesi Prof. Dr. Muhittin Şimşek, THY Teknik Genel Müdürü İsmail Demir, THY Teknik Genel Müdür Yardımcısı Fuat Oktay, Türk Telekom CEO’su Gökhan Bozkurt, TTNET Genel Müdürü Tahsin Yılmaz, TTNET Kurumsal İletişim Direktörü Feridun Alkan, Turkcell Genel Müdür Yardımcısı Tayfun Çataltepe, Vodafone Türkiye Genel Müdür Yardımcısı Hasan Süel, AVEA Regülâsyon Direktörü Tolga Kılıç, Bakanlık Danışmanları Prof. Dr. Oral Erdoğan, Şebnem Çıldır, Nükhet Aşkın, Deniz Haber Ajansı ve İstanbul Haber Ajansı Yönetim Kurulu Başkanı Recep Canpolat, Berlin Teknik Üniversitesi Öğretim Üyeleri ve çok sayıda davetli katıldı.
Haber ve Fotoğraflar: Recep CANPOLAT - Berlin/ALMANYA
İSTANBUL HABER AJANSI &&& DENİZ HABER AJANSI
www.DenizHaber.Com.tr
www.istanbulhaber.com
www.UlasimOnline.Com
www.Aksiyonhaber.Com
www.THYHaber.Com
www.turkishmaritime.com.tr
www.turkishmax.com
www.GolKartalGol.Com
www.EnerjiHaber.Net
www.KirikkaleOnline.Com
e-Dergi:
www.ulasimonline.net
e- Gazete:
www.kara-deniz.com
