EKONOMİ Bakanı Zafer Çağlayan, Türkiye’nin ekonomik başarılarının yanında tek sorununun cari açık olduğunu ifade ederek, ‘sivilce’ benzetmesi yaptı. Çağlayan, Ankara’da düzenlenen 4’üncü Büyükelçiler Konferansı’nda yaptığı konuşmada, “Bizim de suratımızda malesef bir tane sivilcemiz var. O sivilce biraz da apse yapmış durumda. Ne yapalım her güzelin bir kusuru olur. Bizim kusurumuz olacak. Ama biliyoruz o kusurun ne olduğunu. Üzerine gitmek için yoğun çabalar sarf ediyoruz. Çok değişik, yeni metodlarla çalışıyoruz. Biz artık cari açığın finansman kalitesinden bahsetmiyoruz” dedi.

Cari açık emarı çektik

Çağlayan, şunları söyledi: “Geçen yıl Türkiye’nin ithalatı 185.5 milyar dolardı. 38.5 milyar dolar net enerji ithalatı yaptık. Türkiye mal ithalatı olarak 2010 yılında toplam 147 milyar dolar ithalat yaptı, 114 milyar dolar da mal ihracatı yaptı. Arada 33 milyar dolar var. Bizim mal ticaretimizdeki açığımız 33 milyar dolardı geçen yıl. Nereden veriyoruz, niye veriyoruz. Temeline indik. Adeta emar çektik. 6 sektörü masaya yatırdık. Bu 6 sektör, geçen yıl 103 milyar dolar ithalat yaptığımız, 73 milyar dolar ihracat yaptığımız sektörler. Toplam 30 milyar dolar dış ticaret açığı bu altı sektörden geliyor. Bu 6 sektör, demir-çelik, makina, otomotiv, kimya, tekstil, tarım ve gıda sektörleri.”

Ticaret kapıları geliyor

Çağlayan, İstanbul’daki Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK) Genel Kurulu’nun açılışında ise  ‘Özel Ekonomi Bölgeleri’ çalışmasını başlattıklarını belirterek, serbest bölgelerden özel ekonomi bölgelerine geçileceğini vurguladı. Çağlayan, şunları dile getirdi: “Sadece yurt içiyle sınırlı kalmayacak. Artık Türkiye’nin de Çin’de, Hindistan’da, Amerika’da, dünyanın çeşitli yerlerinde özel ekonomi  bölgeleri olacak. Tedarikinde zorlanacağımız, tedarikine sahip olamadığımız  birçok şeyi oradan getirmek zorunda kalacağız. Birçok kanaldan, birçok alanda  yapmış olduğumuz bu çalışmaları, inşallah Türkiye’nin yeniden büyüme, ihracatının  artması, ekonomisinin gelişmesi noktasında çok önemli seviyelere getireceğiz. ‘Türk Ticaret Kapıları’ kavramı daha sık duyulacak. Bu konuda DEİK ve TİM ile birlikte Türkiye’nin dünyadaki tüm yatırımcıları, girişimcileri, ihracatçıları için, onlara tek elden hizmet verecek bir yapı üzerinde çalışıyoruz. İnşallah, 1 hafta-10 gün içinde bu yapıyı bitirir, yeni yılın ilk günlerinde deklare ederiz.”

Gelişmiş ülkelerle arayı daha hızlı kapatabiliriz

MALİYE Bakanı Mehmet Şimşek, DEİK genel kurulunda kötümserliğin bulaşıcı olduğuna dikkat çekerek, “Avrupa’ya ilişkin, dünya ekonomisine ilişkin kaygılar var. Bu dönemde biz kısa vadeli bakıp yatırımlarımızı ötelersek, tüketimimizi kısarsak aslında Türkiye hak etmediği şekilde öngörülenden daha fazla bir yavaşlama sürecine girer, bu da bir risk” dedi. Türkiye’nin yumuşak inişi başarabileceğini vurgulayan Şimşek, şunları söyledi: “Türkiye olarak bu dönem bizim için büyük bir fırsat. Türkiye gelişmiş ülkelerle arayı hızlı bir şekilde kapatacak döneme giriyor. 2012 yılında tabii ki, Avrupa kaynaklı tehditler, riskler de söz konusu. Türkiye, her ne kadar ihracat pazarlarını çeşitlendirdiyse de yine de bu bölgeyle olan ilişkilerimiz oldukça güçlü. Bu bölgeden esecek ters rüzgârların Türkiye’yi etkilemesi söz konusu.”

Almanya gibi ticaret ofisleri kuracağız

TÜRKİYE Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, “ticaret kapılarına” değinerek, şöyle konuştu: “Hedef pazarlarda ‘Türk Ticaret Kapısı’ ofisleri açılmalıdır. DEİK olarak bu konuda uzun
süredir çalışıyoruz. Alman Odalar Birliği, Alman devletinin desteğiyle, Avrupa’nın en iyi yapılanmasını kurdu; Çin’de kurduğu ve
260 personelin çalıştığı ofisleri ile nasıl kendi sanayicilerine hizmet veriyorsa biz de dünyanın dört bir yanında ticaret ofisleri kurmak istiyoruz. Bu ofislerde gümrük müşavirlerinden, lojistik danışmanlığına, Pazar araştırmasından, yatırım danışmanlığına, girişimcilerimizin ihtiyaç duyduğu tüm alanlarda hizmet sağlamayı hedefliyoruz.”

www.UlasimOnline.Com