Borusan Lojistik yatırımlarını sürdürüyor
Borusan Lojistik, 2010 yılında oluşturduğu ve 2011-2015 yıllarını kapsayan beş yıllık stratejik planı doğrultusunda yaptığı yatırımları 2011 yılı itibariyle hayata geçirmeye başladı.
Önümüzdeki yıllarda da yatırımlara devam edeceklerini açıklayan Borusan Lojistik Genel Müdürü Kaan Gürgenç, öncelikle bu yılın son çeyreğinde başlayıp 2012 ve sonrasında devam edecek liman yatırımları sayesinde Güney Marmara’nın lideri ve Türkiye’nin benchmark limanı haline gelmeyi hedeflediklerini kaydetti.
2015 yılında uluslararası taşımacılık yapan Türk şirketleri arasında ilk üçe girme hedefine ulaşmak için iddialı yatırımları hayata geçirmeyi planladıkları bilgisini paylaşan Gürgenç, ayrıca Türkiye ve yabancı ülkelerdeki araç ve depo yatırımlarına da hedefleri paralelinde devam ettiklerini söyledi.
Bu yılı 318 milyon dolarlık ciro hedeflerini yakalayarak kapatmayı planladıklarını belirten Gürgenç, hedefledikleri ciro rakamına ulaşabilmek için Türkiye lojistik hizmetleri kapsamında yılın ilk üç çeyreğinde toplam 30 araçlık yatırım gerçekleştirdiklerini bildirdi. Yıl sonuna kadar da araç yatırımlarına devam edeceklerini dile getiren Gürgenç, “Depolama alanında ise yıl sonunda kapasitemizi toplam 300 bin metrekareye çıkarmayı hedefliyoruz. Uluslararası platformda daha görünür ve iddialı olma hedefimiz doğrultusunda ise uluslararası taşımacılık araç filomuza yeni alımlar yapıyoruz” dedi.
Ağustos ayında beşinci ülke müdürlükleri olan Borusan Logistics International Kazakhstan LLP'yi açtıklarını hatırlatan Gürgenç, bu şirketin Bağımsız Devletler Topluluğu ve Orta Asya yapılanmalarının merkezi olacağını ifade etti. Bunların dışında, 2008 yılında başladıkları ve 2010 yılında birinci ve ikinci fazını tamamladıkları Borusan Limanı yatırımının üçüncü fazına da bu yıl sonu itibariyle başlamayı hedeflediklerine değinen Gürgenç, “Kısacası önümüzdeki dönemde hem yurtiçi, hem de yurtdışındaki faaliyetlerimizi kuvvetlendirebilmek adına stratejik planımız doğrultusunda yatırımlarımızı hayata geçirmeyi ve hedeflerimizi gerçekleştirmeyi planlıyoruz” şeklinde konuştu.
“Proje taşımacılığı tecrübeli ekip ve özel ekipman ister”
Borusan Lojistik’in, Borusan Holding grup şirketlerine hizmet vermek üzere 1973 yılında kurulduğunu anımsatan Gürgenç, 2000 yılında ise kendisini pazarda 'entegre hizmet sağlayıcı' olarak yeniden konumlandırdığını ve şu anda yurtiçi taşımacılık, liman hizmetleri, uluslararası taşımacılık alanlarında ve yabancı ülkelerde faaliyet gösteren Türkiye’nin önde gelen lojistik firmalarından biri olduğunu söyledi. Proje taşımacılığının, gerek Gemlik’teki limanlarında, gerekse yurtdışında hızlıca yapılanıp sundukları bir hizmet olduğunu hatırlatan Gürgenç şunları söyledi:
“Proje taşımacılığı, limanımızda stratejik olarak değerlendirdiğimiz, öncesinde ciddi hazırlıkların yapıldığı, riski ve katma değeri yüksek, ayrıca tecrübeli ekip ve özel ekipmanlar gerektiren bir iştir. Bu tip yükleri elleçlemede uzun yıllara dayanan know-how’ımız sebebiyle gerek limanımız hinterlandındaki, gerekse hinterland dışındaki müşterilerimizin ilk tercihi durumundayız. Bu alanda gerçekleştirdiğimiz projelere gökdelen, havaalanı, stadyum, doğalgaz santrali, modüler kimya tesisleri, doğalgaz çevrim santralleri, doğalgaz boru hattı projeleri, köprü inşaatları, çeşitli jeneratör ve trafolar, rüzgar kuleleri, metro vagonları örnek olarak verilebilir.”
2006 yılından bu yana Batı Avrupa, Amerika, Kuzey Afrika başta olmak üzere dünyanın çeşitli bölgelerinde proje taşımacılığı hizmetleri verdiklerini belirten Kaan Gürgenç, şu anda Fransa, Avusturya, Cezayir, Birleşik Arap Emirlikleri, Kazakistan ve Amerika’da büyük projelerinin kesintisiz olarak devam ettiğini kaydetti. Önümüzdeki üç yıl içinde Ortadoğu ve Körfez Ülkeleri (GCC), Kuzey Afrika, Bağımsız Devletler Topluğu (BDT), Avrupa ve Amerika’ya yoğun hizmet vermeyi hedeflediklerini açıklayan Gürgenç, “2014-2015 yıllarından itibaren ise Hindistan ve Çin’e odaklanıp, Uzak ve Yakındoğu’ya yönelik projeleri hedeflemeyi planlıyoruz. Proje kargo müşterilerimiz genelde inşaat, petrol ve doğal gaz, iş makineleri sektörlerindeki şirketlerden oluşmakta olduğu için hedef bölgelerimizde gerçekleşecek olan bu tür projeleri dikkate alıyoruz” açıklamasını yaptı.
Türk lojistik sektörünün ağırlıklı olarak Türkiye merkezli yoğun ihracat/ithalat işlemlerinin gerçekleştirildiği belirli pazarlarda rekabetçi hizmetler sunduğuna işaret eden Gürgenç, Borusan Lojistik’in 2006 yılından itibaren yabancı ülkelerde yapılanmalarını sadece Türkiye merkezli değil, hedef bölgelerdeki ülkelerde 3PL-4PL hizmetler vermek üzere gerçekleştirdiğini söyledi.
“Avrupa ve Amerika merkezli projelerde durgunluk var”
2011 yılını Avrupa ve Amerika merkezli büyük projelerin genelde durgun olduğu, Kuzey Afrika, Körfez ülkeleri (GCC) ve BDT merkezli projelerin öne çıktığı bir yıl olarak değerlendiren Gürgenç, test projelerinin sayısının bilinmediği ama gerçekleşen büyük proje sayısının çok limitli olduğu günler yaşandığını bildirdi. Bu duruma 2012 yılı için konuşulan kriz senaryolarının etkisi olduğu görüşünü aktaran Gürgenç, şöyle devam etti:
“Şu anda gerçekleşen ve gerçekleşme ihtimali yüksek olan projeleri dikkate aldığımızda; Kuzey Afrika’nın yeniden yapılanma ve altyapı projeleri ile öne çıkacağı, Körfez ülkelerindeki çılgın büyüme ve şehir yenileme çalışmalarının hızla devam edeceği, BDT/Çin/GCC/Ortadoğu bölgesinde yeni ticaret alanlarının ve ortaklıklarının ekonomik olarak değişeceği bir dönemi öngörüyoruz. Doğu Avrupa, Karadeniz, özellikle Hazar bölgesinde ve Türk cumhuriyetlerinden yüksek çaplı yatırımlar için ülkemize gelen ve proje kargo taşıyan büyük gemiler, Türk limanlarında yüklemeler ve aktarmalar yaparak taşımalarını gerçekleştirebiliyor. Önümüzdeki dönemde bu tip operasyonlar için Türk limanlarının daha da ön plana çıkmasını bekliyoruz.”
Sektörün rekabette geri planda kalmasına neden olan en önemli sorununun, Türkiye’de entegre denizyolu, karayolu ve demiryolu hizmet verilememesi olduğunu savunan Kaan Gürgenç, “Bu alandaki en önemli sıkıntı Türkiye’nin yeterli demiryolu ağına sahip olmaması ve demiryollarının limanlarla bağlantısının olmamasıdır. Türkiye’nin karayollarının durumu demiryollarından çok daha iyi olsa da bu alanda eski araçlarla kapasitelerinin çok üzerindeki miktarlarda yük taşınması haksız rekabete yol açmanın yanı sıra hizmet kalitesini de düşürüyor” yorumunda bulundu.
