Kampanyayı başlatan Can Erol'un kampanya ile ilgili kaleme aldığı metin şu şekilde:
"DENİZCİLER ÖLÜYOR FARKINDA MISINIZ ?
Bugun 29 Aralık 2014.İtalya'nın Ravenna limanında bir Türk gemisi battı. Adı Gökbel.
Bu gemi açık denizlerde, fırtınalı havalarda batmadı liman girişine sadece 2,3 mil açıkta battı, yani o geminin içerisinde bulunan denizciler,insanlar,belki bir baba,belki bir ağabey,belki bir kadının eşi, sevdiği....O insanlar limana ayak basmaya o kadarda uzak bir mesafede değillerdi aslında, ama basamadılar....İşte gerçek acı budur...
Bizim elimizden,yıpranma payımızı aldınız,emeklilik şartlarımızı değiştirdiniz,çalışma koşullarımızı denetleyecek sorgulayacak bir kurum dahi yok.Madenciler için yaşam odaları talep edilirken,bugun ülkenin sayılı kimyasal tanker filosuna sahip bir şirketinde denizciler zincirlik adı verilen bir ölüm deliğinin içine sokuluyor o şartlarda çalışmaları isteniyor çalışmayan olursa düzen karşıtı ilan ediliyor.Bunu kaçınız yada hanginiz biliyor ? Bunun bilinmesi için de maden kazaları gibi bir kazanın yaşanıp sonucunun ölümle mi bitmesi gerekiyor ? Zannetmiyorum o zaman bile haberiniz olmayacak...
Bu ülkede sadece madenciler,polisler,askerler,doktorlar ölmüyor,bu ülkede sizin o uzaktan izlediğiniz gemilerin içerisinde yaşam mücadelesi veren insanlar da ölüyor,hemde sessiz sedasız ölüyor. Denizci olmayan tanıdıklarınıza bir sorun kaç tanesinin haberi var ? Bir İtalyan yolcu gemisi battığında günlerce haber olabiliyor da yada bir japon balıkçı teknesi dahi battıgında bir gazete haberi olabiliyor da benim memleketimin denizcisi,insanı ölürken neden haber değeri bile taşımayacak kadar önemsiz oluyor ?
O gemilerin içerisinde insanlar yaşıyor ve o insanlar bu ülkenin insanları aynı öğretmenleriniz gibi,doktorlarınız gibi,maden işçileriniz gibi,tekstil fabrikasında çalışan işçileriniz gibi o denizciler de bu ülkenin emekçileri.
Bunu kimse unutmasın ! O gemilerde insan haklarına aykırı,insani değerlere önem verilmeyen,maaşlarını alamayan,maaşlarının üzerinde hak iddia eden ve kanunlara aykırı bir şekilde iş karşılığı para alan simsar adı verilen kan emicileri sırtında taşıyarak evinden aylarca uzakda çalışan bu insanlar bu ülkenin İNSANLARI ! Bizi tanıyın, insanlara bu mesleğin iyi, kötü tüm yanlarını gösterin, belgesellerde, gazete yazılarında, haber programlarında konu başlığı olalım, kısacası ''DENİZCİ'' kimdir sorusu sadece her limanda bir sevgili kavramıyla insanların aklında yer etmekten kurtulsun....
Bugun batan o gemimiz TÜRK denizcisini kendine getirsin,okyanusda değil liman girişine 2,3 mil kala dahi o denizler bizim mezarımız olabiliyormuş diye düşünün taşının.
Kaptanı, 2.Kaptanı, 3.Kaptanı, 4.kaptanı, Baş mühendisi, 2.Mühendisi, 3.Mühendisi, Elektrik zabiti,Telsiz zabiti, Reisi, Fitter'i, Pompacısı, Gemicisi,Yağcısı, Aşçısı, Kamarotu kim varsa hepimizin gemide bir ünvanı var,dışardan bakan bir göz içinse hepimiz sadece denizciyiz,o nedenle bizler denizciler kendi hakkımızı kendimiz koruyabilir,kendimiz savunabiliriz anca.
Bugün uyduruk bir televizyon programı için bile birlik olabilen bu insanlar bizim için birlik olmayacaktır tek ağız tek söz olmayacaktır,onun için etrafınızda kim varsa bilgilendirin,paylaşın,imzalayın belki yine birşey kazanamayız,yine herşey eski tas eski hamam devam eder,ama denedik deriz.
Bugün ben denerim yarın siz,elbet bir tanesi duyulur...
Denizde olanların pruvası neta olsun,izinde olanların keyfi yerinde olsun...
UZAKYOL VARDİYA ZABİTİ CAN EROL"
www.ulastirma.com.tr
