Depremzedelerden katkı payı alınmayacak
Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) Genel Müdür Vekili Prof. Dr. Murat Karaşen, kanuni olarak afet bölgesindeki vatandaşlardan katkı payı alınmasının söz konusu olmadığını belirtti.
Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) Genel Müdür Vekili Prof. Dr. Murat Karaşen, kanuni olarak afet bölgesindeki vatandaşlardan katkı payı alınmasının söz konusu olmadığını belirterek, ''Kanunen afet bölgesi ilan edilen yerlerde, herhangi bir vatandaşı sigortalıdır, değildir diye ayırt etmeden bütün harcamaları kurumumuz yapacaktır'' dedi.
Karaşen, Van'daki depremzedelerden eczanelerde katkı payı alınacağına yönelik iddialarla ilgili AA muhabirinin sorularını yanıtladı.
Depremzedelerden herhangi bir ücret alınmayacağı şeklinde kanuni bir düzenleme olduğunu hatırlatan Karaşen, ''Dolayısıyla deprem bölgesi olan ve afet bölgesi ilan edilen bölgede böyle bir şeyin söz konusu olması mümkün değil'' diye konuştu.
''Vatandaşa 'Sizin yeterli ilacınız var' denmeyecek''
SGK'nın zaten bölgede ilk başta primlerin ertelenmesi şeklinde bir tedbir aldığını belirten Karaşen, şöyle devam etti:
''Genel Sağlık Sigortası Genel Müdürlüğü olarak da biz, 'Oradaki vatandaşlarımızın yaşayabileceği problemler neler?' diye anında, her birimden arkadaşların temsil ettiği bir kriz masası oluşturduk. Buradan şu sonuçları çıkardık.
İlk başta 'Felaket dolayısıyla anında evini terk eden vatandaşın, sürekli alması gereken ilaçlarla ilgili tedbirlerimiz neler olabilir' diye düşündük. Vatandaş şeker hastası olabilir, tansiyon hastası olabilir. Bu hastalarımızın ilaçları evlerinde kaldı ve evlerine geri gidemiyorlar.
Dolayısıyla provizyonu kaldırdık. Yani vatandaş ilacını temin etmeye geldiğinde 'Sizin yeterli ilacınız var' denmeyecek. Sanki o gün bitmiş gibi algılanarak, istediği zaman ilacını alabilecek.''
''Eczaneler, eski katılım payı borçlarını görmezden gelecek''
Karaşen, geçmişten kalabilen ve vatandaş müracaat ettiğinde karşısına çıkabilen eski katılım payı borçlarına ilişkin de ''Eczanelere görmezden gelin, borcu yokmuş gibi vatandaşın ilacını aksatmadan verin'' diyerek, tedbirlerini aldıklarını bildirdi.
Afet bölgesindeki görevlilerle sürekli irtibat halinde olduklarını dile getiren Karaşen, şunları kaydetti:
''Özellikle Erciş'te şu anda anda faaliyet gösteren herhangi eczane yok. Dolayısıyla bu bölgede eczanelerin vatandaştan katkı payı istemesi söz konusu değil.
Van için ise biz her ihtimale karşı, yani afet bölgesi olmayıp Van il sınırları içindeki diğer eczanelerde oluşabilecek sıkıntılar için de yine 'Borcunu görmezlikten gelin ve vatandaşın ilacı bitmişse veya bitmediği halde evine gidip de ilacını alamıyorsa bu ilaçları bitmiş kabul edip geçmişe yönelik provizyona bakmadan ilaçları verin' şeklinde bir talimatımız vardır.
Bunun haricindeki yanlış anlamalar, doğru değildir. Afet bölgesinden de 'Bizden katkı payı isteniyor' şeklinde herhangi bir bilgi ulaşmış değildir.''
''Afetzedelere karşı duyarsızlığımız söz konusu değil''
Devletin deprem bölgesinde çok iyi bir koordinasyonla sağlık hizmetlerini yürüttüğünü belirten Karaşen, kendilerinin de bir sağlık hizmeti sağlayıcısı, geri ödeme kurumu olarak herhangi problemlerinin olmadığını bildirdi.
Karaşen, ''Çünkü kanunen afet bölgesi ilan edilen yerlerde, herhangi bir vatandaşı sigortalıdır, değildir diye ayırt etmeden bütün harcamaları kurumumuz yapacaktır. Harcamalarımız, daha sonra kanun gereği Maliye veya Hazine tarafından kurumumuza aktarılacaktır. Dolayısıyla oradaki sağlık hizmetlerinin yürütülmesi veya geri ödeme açısından herhangi sıkıntımız söz konusu değildir'' diye konuştu.
Yaptıkları duyurunun amacını açıklayan Karaşen, şunları kaydetti:
''Açık eczaneler hangi şekilde vatandaşa hizmet vereceklerine dair bize ciddi sorular soruyorlar. Açık eczane nerede olabilir, ancak deprem bölgesinin dışında olabilir. Afet bölgesinde açık eczane yok. Bizim de hem vatandaşı rahatlatacak hem de suistimali engelleyecek bir takım uyarılar göndermemiz gerekiyor. Kanun, zaten afet bölgesinde katkı payı ödemesini kaldırıyor. Yani afet bölgesine ya da afetzedelere karşı duyarsızlığımız veya sanki orada hiç deprem yokmuş gibi davranmamız söz konusu değil.''
