Türkiye Liman İşletmecileri Derneği’nin (TÜRKLİM) 16. Olağan Genel Kurulu, her yıl olduğu gibi bu yıl da İstanbul Marriott Hotel’de yapıldı. Toplantıya Başkan Yardımcısı Halim Mete ve Sayman Rıdvan Kartal ile katılan Metin Kalkavan, “Seçim kapsamında ilk kez limancıları ziyaret ediyorum. Ama bu bir seçim gezisi değildir, baskı yok. İstediğinize oy verebilirsiniz. Başkana dedim ki, ‘Ben yeniden başkan adayı oldum, herhangi bir angajmanınız var mı?’ Yok dedi, ‘bizi kim dinlerse onu destekleriz’ Aslında geçmişte, sizin de bizi dinlediğinizi çok gönül rahatlığıyla söyleyemem. Marlim ve Türklim’e emeği geçen herkese teşekkür ediyorum. Ben limancılığımızı büyük krizden en önce çıkan sektörlerden biri olarak gösteriyordum. Bize yabancılar gelip, ‘nereye yatırım yapalım’ diye sorduklarında hoşunuza gitmeyecek ama ‘limancılık’ diyorum. Fakat, Başkan ve Genel Sekreter’in söylediklerine baktım, bu aidatlarla derneğin zorlandığını ifade ettiler. Senelik 500 bin lira veren limanların karlarına baktım, milyarları aştım. Ciroları hesapladım, aklım almadı. Aidat artışı için 1.000 lira denilince ve Cengiz Bey ile Altan Bey de el kaldırmayınca hepten şaşırdım. Hangi 500, hangi 1.000 ne ile uğraşıyorsunuz? Dernekler ne için kurulur? Siz Kanarya Sevenler Derneği değilsiniz” diye konuştu.
ÜYE OLMAYANLARI AİDAT ZORLUYORSA, BİZ VERELİM
Derneklerin üye olanların menfaatlerini korumak ve geliştirmek için kurulduğunu ifade eden Kalkavan şöyle devam etti: “Bunun hiç seçimle alakası yok önce belirteyim. Bir eksiklik yapmışız. Ya, çok zenginler kulübü olarak görülüyorsunuz, ya da iletişim sorunu yaşıyorsunuz. 183 uluslararası limanın sadece 56 tanesinin üye olduğu bir dernek olabilir mi? Eğer böyle ise ciddi bir problem vardır. Eskiden Marlim’di, hadi Marmara bölgesini ifade ediyordu diyelim ama adınız Türklim. Tüm Türkiye’deki limanları kapsıyorsunuz. Bir özel liman niye gidip TÜRKLİM’e üye olmaz? Gelsinler biz verelim aidatlarını 500-1.000 lira aidat veremeyecek bir liman olabilir mi? Problem parada değilse, başka bir yerde. TÜRKLİM, çok değerli bir dernek. Yüzlerce milyon dolarlık yapılar bir yanda, diğer yanda 500 bin liralık, 1.000 liralık aidatlar konuşuluyor. Bunda bir çelişki var. Kaan Bey bize hiç gelmiyorsunuz diyor. Peki ben soruyorum Kaan Bey, Hakan Bey siz bize kaç kez geldiniz. Ama DTO’nun limanlarla ilgili ayrı bir birimi var. 15 kişilik yönetimimizde bir limancı, yedekte de bir limancı var. Özellikle mevzuat ile alakalı öyle çok sorunla uğraşırız ki, ruhunuz duymaz, kendi problemlerimiz olarak devletin karşısına gideriz. Ters düştüğümüz bir nokta olduğu doğrudur: KDV sorunu. Oradaki esas gayemiz şuydu, biz ticaretin önünü açalım diye bu kararı aldık. Yabancıların KDV’yi geri alma şansı yoktu. Bunu muaf hale getirdik o da aslında çok istisnadır. Başka hiçbir sektörde de yoktur.”
TÜRKLİM’İN KURUMSALLIĞINI KUTLUYORUM
“TÜRKLİM’i müthiş kurumsal buldum, tebrik ediyorum” diyen Kalkavan şöyle devam etti: “Ama, keşke limanların ne kadar yükleyip boşalttığını da söyleyebilseydiniz. Limancılık Türkiye’de know how satar hale geldi. 75 milyonluk bir ülkede 6-7 milyon konteyner elleçlemesi hiçbir şey değil. Biz 30-40 milyon tonları göreceğiz. İyi bir yeriniz olması lazım. Personel gideri 25 bin lira olduğu söylendi. Bu rakama kaç kişi çalıştırabilirsiniz ki: 5 mi, 7 mi? Sponsorluk müessesesini devreye sokun! TÜRKLİM çok güzel bir isim. Daha da büyüyecek ama bu rakamlarla değil. Hakkı da bu değil. Biz büyüyeceksek deniz kapılarımızla büyüyeceğiz. Bizim bir hatamız varsa özrümüzü kabul edin lütfen! Bir kopukluk olmuş. “
