İMEAK Deniz Ticaret Odası Başkanı Metin Kalkavan, küresel piyasada denizcilik sektöründe söz sahibi olacağımızı söyledi ve “Son 10 yılda ekonomik krizlere rağmen en hızlı büyüyen sektör denizlik sektörü oldu. Deniz taşımacılığı farklı, stratejik bir alandır” dedi.
Türkiye'nin karayolu, demiryolu, denizcilik, havacılık ve haberleşme sektörlerine ait 2023 ve 2035 yılı hedefleri belirlendiği ve dün açılışı Cumhurbaşkanı Abdullah Gül tarafından yapılan 11. Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Şurası’nın 2. günü başladı. Denizcilik konusunun ele alındığı 2. Günde şuraya Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Suat Hayri Aka, İMEAK Başkanı Metin Kalkavan, Gemi İnşa Sanayicileri Birliği Başkanı (GİSBİR) Murat Kıran, Deniz Ticareti Genel Müdürü Barış Tozar, Tersaneler ve Kıyı Yapıları Genel Müdürü Hızır Reis Deniz, Deniz ve İçsular Düzenleme Genel Müdürü Cemalettin Şevli ile denizcilik sektöründen yerli ve yabancı çok sayıda davetli katıldı.
11. Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Şurası’nda bir konuşma yapan İMEAK DTO Başkanı Metin Kalkavan, farklı büyüme senaryoları ile dünya ticareti beklentileri, global filo gelişimi, ana yük grupları bazında global ticaret, ticaret ve filo verimi, dökme yük tanker ve konteyner piyasalarında gelişim, deniz taşımacılığında yeni trenler ile denizcilikte mevcut durum hakkında sinevizyon gösterimi ile önemli açıklamalarda bulundu.
EN HIZLI BÜYÜYEN SEKTÖR
DTO Başkanı Kalkavan, son 10 yıl içinde küresel piyasadaki krizlere rağmen en hızlı büyümenin denizcilik sektöründe gerçekleştiğini söyledi. Kalkavan bu düşünce ile bakıldığında deniz sektörünün stratejik ve çok önemli bir alan olduğunu vurguladı. Yıllardan beri denizcilik sektörünün önemini anlatmaya çalıştıklarını vurgulayan Kalkavan “Türkiye’de en hızlı büyüyen sektörüz. Krizlerden de en fazla etkilenen sektörüz. Krizlerde çöküyoruz. Bu süreçte 40 bin üzerinde yetişmiş iş gücünü kaybettik. Sadece Türkiye’ye değil Avrupa’ya ve dünyaya çok kaliteli denizci yetiştirmeye çalışıyoruz. Öyle insanlar yetiştiriyoruz ki çevreye ve doğaya çok saygılı denizciler yetiştiriyoruz. Devletin de yardımlarıyla denizcilik meslek okullarında kaliteli denizciler yetiştiriyoruz. Denizcilikte daha fazlasını yapmak istiyoruz. Yapmaya da devam ediyoruz” dedi.
EN BÜYÜK YATIRIM İNSAN
Kalkavan, son 10 yılda ekonomik krizlere rağmen 2002-2008 yılları arasında yüzde bin 300 büyüyerek Türkiye’de en çok büyüme sağlayan sektör konumuna geldiklerini dile getirdi. Bu büyüme oranı ile tüm sektörlerin önünde yer aldıklarını vurgulayan Kalkavan, “Bu sürecin ardından ortaya çıkan krizin etkilerinden en çok etkilenen sektör de biz olduk. Global kriz döneminde navlunların düşmesi, gemi inşa sanayimizin durma noktasına gelmesine rağmen iyi direndik. Sektör umduğumuzdan daha dirençli çıktı. Bu süreçte en büyük kaybımız ise nitelikli eleman gücünde oldu. Denizcilik eğitimine verdiğimiz önem ve yaptığımız yatırımlar bu süreçte bizler için sevindirici oldu. Eğitim kurumlarımız gerek sektörel gerekse sosyal anlamda donanımlı bireyler yetiştiriyor. En büyük yatırımımız insan. Öyle insanlar yetiştiriyoruz ki çevreye ve doğaya çok saygılı denizciler yetiştiriyoruz. Devletin de yardımlarıyla denizcilik meslek okullarında kaliteli denizciler yetiştiriyoruz. Denizcilikte daha fazlasını yapmak istiyoruz. Yapmaya da devam ediyoruz” diye konuştu.
EŞİT ŞARTLARDA ÇALIŞMADIK
Kalkavan ayrıca dünya piyasalarında eşit şartlarda çalışamadıklarından yakınarak, eşit şartlarda çalışma imkanları oluştuğunda daha iyi işler yapacaklarının altını çizdi. Gelecekte en büyük politikalardan hizmet ve insan alanında çok daha büyük işler yapacaklarını söyleyen Kalkavan konuşmasına şöyle tamamladı. “Avrupa birliği üyesi olmadığımız için daha çok çalışmamız, daha iyisini yapmamız gerekiyor. Daha rekabetçi olmalıyız. Biz Türk denizcisi olarak çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Keşke Amerika veya Almanya’daki imkânlara sahip olsak. Keşke sahip olsak, bakın o zaman neler yapıyoruz. Türk denizcisi mevcut imkânları ile dünya denizciliğinde söz sahibi olacak, gelecek süreçte dünya denizciliğinin en önemli aktörleri arasında yer alacaktır. Şartlar normale döndüğü zaman çok daha hızlı ilerleyeceğiz.”
