• BIST 9716.77
  • Altın 2427.694
  • Dolar 32.5699
  • Euro 35.0032
  • İstanbul 17 °C
  • Ankara 20 °C

Dünyanın yaşayan en eski tersanesi

Dünyanın yaşayan en eski tersanesi
Fatih Sultan Mehmet tarafından 1455 yılında Tersane-i Amire adıyla kurulan ve yaşayan en eski tersane olarak nitelendirilen Haliç Tersanesi, işlevini hala sürdürüyor

Dünyanın yaşayan en eski tersanesi

Fatih Sultan Mehmet tarafından 1455 yılında Tersane-i Amire adıyla kurulan ve yaşayan en eski tersane olarak nitelendirilen Haliç Tersanesi'nden son dönemde "Kasımpaşa", "Hasköy" ve "Sütlüce" isimli 3 adet panoramik Haliç vapuru inşa edildi. 556 yıllık sanayi mirası niteliği taşıyan tersane, ayrıca kültürel etkinliklere ev sahipliği yapıyor.

Şehir Hatları Genel Müdürü Süleyman Genç, AA muhabirine yaptığı açıklamada, tersaneyi yer yıl yerli ve yabancı akademisyenler, Üniversite öğrencileri ve sanat çevrelerinin ziyaret ettiğini belirtti.

Genç, "Bazı sanat faaliyetlerine de ev sahipliği yapan tarihi Haliç Tersanesi'nde 2010 yılında Türkiye'nin en büyük açık hava sergisi 'Haliç Sakinleri', yine İstanbul 2010 Avrupa Kültür Başkenti etkinlikleri kapsamında Belçikalı ünlü müzik topluluğu DAAU'nun konseri düzenlendi" dedi.

Tersanenin, şehir hatları vapurlarının, özel sektöre ait teknelerin, kamu kuruluşlarına ait deniz araçlarının bakım ve onarım gibi ağır sanayi çalışmalarının yürütüldüğü bir çalışma sahası olduğunu kaydeden Genç, "Ancak tarihi tersanemizin insanımızla tanışmasını ve buluşmasını bu gibi etkinliklerle sağlamaya çalışıyoruz. UNICEF tarafından organize edilerek yürütülen ve geçtiğimiz günlerde tanıtımı gerçekleştirilen Stars Of İstanbul sanat çalışmasınında yine tasarım ve dizayn üretimi Haliç Tersanemizde bulunan Ahşabiye Atölyesinde yapıldı" diye konuştu.

-Müze-

Kültür ve Turizm Bakanlığının, üniversitelerin ve diğer ilgili kurumların tersanenin müzeye çevrilmesi konusunda birtakım düşüncelerinin olduğunu dile getiren Genç, şunları söyledi:

"Ancak bu düşünceler geliştirilmeye açık. Ben 22 senedir içinde yaşayan biri olarak söylüyorum, burada farklı bir hava var. 'Yaşayan müze' belki de bu mekanın yaşaması ve yaşatılması için en iyi ifade eden bir tespit. 3-4 yıldır bu kavram üzerine konu geliştirilmeye çalışılıyor. Tersanenin geçmişi anlatırken, birtakım şeylerin işlevselliğini geçmişine bağlı olarak sürdürebilmesi gerekiyor. Yoksa sabitlenmiş, mumyalanmış, cilalanmış bir yapı asla burayı tarif edemez. Bu anlamda 556 yıllık Haliç Tersanesi, emek yoğun çalışılan tersane camiasının kültürel olarak da ruhunda bir sayfa açacaktır diye düşünüyorum. Korumacı bir ruhla, burayı çok seven biri olarak burada daha seyreltilmiş bir yapıyla çalışıyoruz. Diğer tersanelerdeki yoğunluğu burada göremezsiniz. Bunun nedeni burada yapılacak işin değerinden çok daha değerli olan şeyin buranın kendisi olması. Havuzların, havuz kapaklarının, buradaki her bir taşın kıymeti var. Geleceğe taşınmasında hassasiyet gösterilmesi gerekiyor. Biz burada çalışmaya devam ediyorsak, sadece o canlılığı sürdürmenin bir alameti olarak bu işi yapmaya çalışıyoruz. İşin kapitalist boyutundan bakmıyoruz, kültürel boyutuyla da bakıyoruz."

-Tersanede inşa edilmiş vapur-

Genç, tersanede tüm şehir hatları vapurlarının bakım ve onarım çalışmalarının devam ettiğini kaydederek, "Bu tarihi ve otantik ortamda fuar çalışmaları planlıyoruz. Tersanemizde yakın zamanda Fahri Korutürk vapurumuz baştan aşağı yenilenerek düzenlenen bir törenle hizmete alındı" dedi.

Şehir hatlarının filosunda bulunan mevcut vapurların birçoğunun bu tersanenin ürünü olduğunu aktaran Genç, "Şehit Adem Yavuz, Caner Gönyeli, Şehit Karaoğlanoğlu, İstanbul, Necati Gürkaya, Hamdi Karahasan, Şehit İlker Karter, Zübeyde Hanım, Metin Sülüş gibi birçok şehir hatları vapuru burada inşa edildi. Son dönemde Kasımpaşa, Hasköy, Sütlüce isimli 3 adet panoramik Haliç vapuru da yine tarihi tersanemizde inşa edilmiştir" ifadelerini kullandı.

Tarihi tersanede işleyen yapıyla öncelikle şehir hattı gemilerinin rıhtımdaki birtakım bakım ve onarımlarının yapıldığını aktaran Genç, şunları ifade etti:

"Yakın geçmişte yeni gemiler de inşa ettik. 19 yıl aradan sonra ilk kez Haliç hattı gemilerini burada inşa ettik. Bunların dışında, bir protokol çerçevesinde belediyemizin deniz hizmetleri vasıtalarının bakım onarımını da burada yapıyoruz. Yine bazı kamu kurumlarının araçlarının bakım onarımını da gerçekleştiriyoruz. Örneğin, Kıyı Emniyeti Genel Müdürlüğü araçlarının ya da TCDD'nin Haydarpaşa Liman İşletmesi veya diğer işletmelerinden gelebilecek olan römorkör ve diğer deniz araçlarının havuzlama ve bakım onarımını burada yapıyoruz. Yine, İDO ile ayrılışımızın ardından İDO şemsiyesi altında kalan araba vapurlarının bakımlarını da yapıyoruz. Bunlar dışında Haliç'i ilgilendiren veya çevre ile ilgili birtakım Ar-Ge çalışmaları yürütüyoruz."

-Tersanedeki tarihi 3 taş havuz-

Genç, Haliç Tersanesi'nde 3 tarihi havuzun ve mezar taşlarının bulunduğunu bildirdi.

18 ve 19. yüzyıllarda Osmanlı İmparatorluğunda görülen batılılaşma hareketleri paralelinde Deniz Kuvvetlerinde yapılan reformların bir parçası olarak havuzların inşa edildiğini kaydeden Genç, "18 ve 19. yüzyıllarda inşa edilmiş bu kuru havuzlar halen yolcu ve araba vapurlarının bakım, onarım ve havuzlama işlemlerinde kullanılmaktadır. Kuru havuzların numaraları Azapkapı'dan Kasımpaşa'ya doğru sırasıyla 1, 2, 3 olarak verilmiştir ve bugün de bu şekilde isimlendirilerek kullanılmaktadır" şeklinde konuştu.

Havuzlarda yosun tutmayan özel taşların kullanıldığını, taşların o dönem İtalya'da bulunan Vezüv Yanardağı'nın eteklerinden getirildiğini bildiren Genç, volkanik yapıdaki taş havuzların uzun yıllardır hizmet verdiğini kaydetti.

Haber: Şengül OYMAK - Anadolu Ajansı

www.UlasimOnline.Com

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler
Tüm Hakları Saklıdır © 2012 Ulaştırma | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : 0212 970 87 88 | Haber Scripti: CM Bilişim