Ekonomi nereye gidiyor?
Ekonomistlerin Türkiye ekonomisinin gidişatına ilişkin değerlendirmelerde bulunduğu EuroFinance tarafından düzenlenen konferansta, Türkiye’nin ekonomik hedefleri tartışıldı.
EuroFinance’ın düzenlediği, “Türkiye’de Nakit, Hazine ve Risk Yönetimi” başlığıyla düzenlenen konferansta ekonomistler Türkiye ve dünya ekonomisine ilişkin değerlendirmelerde bulundular.
Global Source Partners Türkiye Temsilcisi Murat Üçer, toplantıda yaptığı konuşmada, Türkiye’nin üretkenlik bacağıyla büyümede temkinli giderek rayına oturtması gerektiği düşündüğünü belirtti.
Mevcut durumda Türkiye’ye finansmanın geleceği görüşünde olmadığını kaydeden Üçer, dünyadaki sıkıntıların ve özellikle Euro Bölgesi odaklı sıkıntıların devam edeceğini ve Türkiye’nin de bu süreçten ister istemez etkileneceğini bildirdi.
Türkiye’de teşviklerin ötesinde meselelerin tartışılması gerektiğini dile getiren Üçer, sermaye hareketlerinin çok iyi yönetilmesi gerektiğinin altını çizdi.
Türkiye’nin orta vadede yüzde 6-7-8′lik büyüme rakamlarını unutması gerektiğini dile getiren Üçer, Türkiye’nin çok açıldığının bilincide olarak o yönde politikalarını uygulaması gerektiğini belirtti.
Dünyanın en büyük cari açık veren ikinci ülkesiyiz
HSBC Ekonomisti Melis Metiner, ise değerlendirmesinde, ülkenin sağlam yapıtaşları nedeniyle uzun vadede Türkiye’nin görünümü konusunda iyimser olduklarını fakat bu noktada cari açıktan bahsetmeden geçmenin mümkün olmadığını belirtti.
Cari açığın ülkenin en büyük yapısal problemi ve büyüme modelinin bir parçası olduğunu bildiren Metiner, Türkiye’ye yurtdışından setrmye akımı olduğu müddetçe Türkiye ekonomisinin büyüdüğünü, sermaye akımı gelmeyince sert daralmadan geçidiğini ve cari açığın düzeldüğünü belirtti.
Dünyanın en büyük 17.ekonomisi olan Türkiye’nin, dünyanın en büyük cari açığı veren ikinci ülkesi olduğunu ve bu durumun sürdürülebilir olmadığının göstergesi olduğunu belirtti.
Hükümet ve Merkez Bankası’nın cari açığın farkın olmasını iyi haber olarak nitelendiren Metiner, işin çok büyük kısmının Merkez Bankası’nın omuzlarına yüklendiğini, bankanın çok alışılmamış politika bileşeniyle büyümeyi, enflasyonu ve cari açığı dengede tutmaya çalıştığını söyledi.
Metiner, bu süreçte bankanın fazileri düşük tutarak, TL’ye değer kaybettirerek cariaçığın kapanması sağladığını, Merkez Bankası’nın uzun vadeli düşünüp yapısal çözümler getirmesi gerektiğini belirtti.
”Cari açık fazla abartılıyor”
DenizBank Baş Ekonomist Dr. Saruhan Özel ise değerlendirmesinde, Türkiye açısından cari açığın fazla abartıldığı görüşünde olduğunu, bazı ekonomilerin tasarruf yetersizliğinden dolayı cari açık vermeleri gerektiğini, cari açık vermek istemeyen ekonomilerin daha az kalkınmayı kabul ettiğini belirtti. Türkiye’nin cariaçık yaratırken balon sektörler üretmediğini kaydeden Özel, Türkiye ekonomisinin en büyük pazarı olan Avrupa ve Ortadoğu gibi iki sorunlu ekonomiyle bile ihracatını yüzde 17 arttırmasının büyük başarı olduğunu dile getirdi.
Türkiye’nin orta vadede 5-5-5′lik hedefi
Ekonomisler, orta vadede Türkiye’nin büyüme, enflasyon ve cari açık tarafında yüzde 5′lik hedefi tutturup tutturmayacağı konusunda görüşlerini paylaştılar. Üçer, söz konusu hedefi tutturmanın çok zor olduğunu kaydederek,cari açık ve enflasyon tarafında yüzde 7,5-8′li oranların çalıştığını, Türkiye’nin 5-5-5′ler dünyasına geçmesi için arz taraflı şokun gerektiğini belirtti.
Metiner ise konuyla ilgili yaptığı değerlendirmede, orta vadeli programda üç senede öngörülen hedefleri tek politika aracıyla hedeflemenin zor olduğunu bildirdi. Mevcut durumda cariaçık ve enflasyonu sürdürülebilir seivyeye getirebilmekiçin büyümeden ne kadar feragat edileceği sorusunun cevabının arandığını bildiren Metiner, enflasyon ve cari açık tarafında risklerin çok artacağından kaynaklı yıl sonu yüzde 4 büyüme hedefiyle Türkiye’nin yurtiçi para politikası kaynaklı bir düzeltme değil, yurtdışı kaynaklı bir düzeltmeye maruz kalabileceğinden endişe ettiklerini vurguladı.
