• BIST 9548.09
  • Altın 2498.086
  • Dolar 32.4993
  • Euro 34.5477
  • İstanbul 24 °C
  • Ankara 23 °C

Ergün: Milli otomobil için dönem müsait

Ergün: Milli otomobil için dönem müsait
Sanayi ve Ticaret Bakanı Nihat Ergün,Kocaeli'de Oto Ticaret Merkezi esnafıyla bir lokantada bir araya geldi.Bir galericinin 'milli otomobil' oluşturulup, oluşturulmayacağına şu cevabı verdi.

Ergün: Milli otomobil için dönem müsait

Sanayi ve Ticaret Bakanı Nihat Ergün,Kocaeli'de Oto Ticaret Merkezi esnafıyla bir lokantada bir araya geldi.Bir galericinin 'milli otomobil' oluşturulup, oluşturulmayacağına şu cevabı verdi.

Sanayi ve Ticaret Bakanı Nihat Ergün, ''12 Eylül günü Türkiye çok önemli bir dönemeci daha dönmüş, önemli bir eşik daha atlamış olacak'' dedi.

Kocaeli'de Oto Ticaret Merkezi esnafıyla bir lokantada bir araya gelen Bakan Ergün, ticarette güven ve imajın önemli olduğunu belirterek, özellikle çok sayıda firmanın bulunduğu sitelerde bir firmayla ilgili olumsuzluğun tüm siteyi etkileyebileceğini ifade etti.

Galericiler sitesinde satılan otomobillerin taahhüt edildiği gibi çıkmaması, kazasız denilen otomobilin kazalı çıkması halinde güvensizliğin doğacağını dile getiren Ergün, ''Kimin olduğu önemli değil, olay galericiler sitesinin imajını zedeler.

Galericiler sitesinde imajı bozan kişiler varsa bu tüm esnafa zarar verir. Kimsenin, bireysel hareketiyle bir sektörün, iş yerinin, sitenin, ülkenin imajını bozmaya hakkı yok, herkesin dikkatli olması icap ediyor'' diye konuştu.

Türkiye'nin otomobil üretiminde önemli bir noktada bulunduğuna ancak ikinci el piyasasında da önemli bir canlanma olduğuna işaret eden Ergün, siyasi kırılganlıkların çok olduğu, geleceğe dair umutsuzlukların arttığı zamanlarda en çok etkilenen sektörlerden birisinin otomotiv sektörü olduğunu söyledi.

Ergün, şöyle devam etti:

''Siyasi istikrar, güven ortamı sağlanırsa, insanlar geleceğe dair daha umutlu hale gelirse tüketim harcamalarında artış, belirsizlik ortaya çıkarsa azalma olur.

2006 yılında Danıştay'a saldırı oldu, hem de ekonomik dalgalanmanın olduğu zamana denk geldi. Herkes 'Ülkede ne oluyor, memleket karışıyor mu, bir kaos ortamına mı gidiyoruz?' demeye başladı.

Bu sorular sorulmaya başladı mı, ekonomide de durgunluk başlar, yatırımcı yatırım yapmaz. Zaten bazı kişiler de sırf bunlar olsun diye uğraşır. Siyasi kaos ve belirsizlik olsun, Türkiye'de yönetimler zor durumda kalsın isterler.''

REFERANDUM SÜRECİ

Ülkeleri istikrarsızlaştırmak için küresel etkilere açık iki konunun olduğuna dikkati çeken Ergün, bu konulardan birinin terör, diğerinin ise ekonomik kriz olduğunu kaydetti.

İç dengeleri sağlam, toplumsal problemleri minimum düzeyde tutmanın bazı sorunları hızlı bir şekilde çözüme kavuşturmak için gerektiğini savunan Ergün, şunları söyledi:

''Siyasi istikrarsızlığa, kaos ortamına neden olacak gelişmelerin önünü kapatmamız gerekir. Yasal, anayasal altyapımız bunlara imkan veren unsur içeriyorsa bunları tedavi etmemiz gerekir.

Yaşadığımız sosyal sorunlar kaşınabilir nitelikteyse o yaraları hızlı bir şekilde tedavi etmemiz gerekir. Bu yaraları kapattığımız zaman Türkiye, bugün ilerlediğinden daha hızlı şekilde ilerleyecektir.

Türkiye'de demokrasi, insan hakları, özgürlükler, hukuk devleti konuları önemlidir, bunlar ekonomik istikrar açısından da önemli konulardır.

Bu konular sağlam zemine kavuşturulmalıdır. Bu konularda zemin çürükse ekonomide arzu ettiğimiz hızda ilerleyemeyiz. Referandum tartışmalarını bu açıdan da değerlendiriyoruz.

Bu Türkiye ekonomisinin önümüzdeki yıllarda nasıl bir hızla ilerleyeceğini tayin edecek süreçtir. Siyasi istikrarı, güven ortamını kalıcı hale getirmek açısından da önemlidir. Bunun ülke ekonomisinin ilerlemesinde çok ciddi yansımaları olacaktır.''

''Bizim, herkesin fikrinden, emeğinden, gayretinden istifade ederek zenginleşmemiz gerekir'' diyen Ergün, demokrasi, hukuk, insan hakları ve özgürlükleri önemsediklerini kaydetti.

Ergün, Türkiye gibi ülkelerde zenginlik ve demokrasinin at başı gitmesi, zenginlik ve hukukun birlikte gelişmesi gerektiğini savundu.

Ergün, şunları kaydetti:

''Toplumun her kesimiyle temas halindeyiz, Anadolu'nun her ilinde insanlarımızla yan yanayız. 12 Eylül günü Türkiye çok önemli bir dönemeci daha dönmüş, önemli bir eşik daha atlamış olacak.

Türkiye, anayasasında son 30 yılın en kapsamlı değişikliği gerçekleşmiş olacak. Türkiye'de bu konular halkın önüne gelirse, halk bunu aşar.

Türkiye'nin sahibi halktır, önemli konular halka sorulmalı, bu alışkanlık olmalı. Bizim hoşumuza gitmeyen de olsa memlekette son sözü halk, millet söylemeli.''

''MİLLİ OTOMOBİL MARKASI'' ÇALIŞMALARI

Bakan Ergün, bir galericinin ''milli otomobil'' oluşturulup, oluşturulmayacağına ilişkin sorusunu ise şöyle yanıtladı:

''Otomobil üretiminde markalaşma sürecine bir türlü giremedik. Markalaşma teşebbüsleri vaktiyle hep sabotaja uğradı. Bunlardan bir tanesi Devrim otomobilleri konusudur, ardından Anadol var.

Mesela Anadol, markalaşmaya müsait bir isim ama aleyhinde o kadar kampanya yapıldı ki, yok eşekler yiyormuş, kaportası samandanmış, şöyleymiş, böyleymiş...

Halbuki bu gelişmeye ve markalaşmaya müsait bir tabloydu. Bu tabloyu ne yazık ki kaçırdık. Türkiye kendi içinde bir takım sabotajlara uğramasa çok daha hızlı ilerleyecektir.

Ne zaman iyi, doğru bir iş yapmaya kalkarsanız sabote ediliyordu ama artık böyle olmayacak. Eskiden yanlış iş yapanların yanına kar kalıyordu, artık böyle değil, yanlış iş yapan yargıya teslim ediliyor.''

Otomotivde marka oluşturulabilecek bir sürece girildiğine işaret eden Ergün, ''Yan sanayide çok güçlüyüz, tasarımda iyiyiz, tüm bunları markalaşmaya çevirmemiz gerekir.

Otomotiv sektörü, sektörün ileri gelenleri, yan sanayicisiyle sık sık görüşüyoruz. Özellikle teknoloji değişirken markalaşma sürecini de birlikte yakalamak istiyoruz.

Bir takım çalışmalar var, bu çalışmalardan sonuç almaya gayret ediyoruz. Türkiye'de yeni bir otomobil markası yaratılmasına konjonktür ve iç pazar müsaittir'' diye konuştu.

OTOMOTİV SEKTÖRÜ

Otomotiv sektöründeki satışlara da değinen Bakan Ergün, bu yıl ticari araçlarla birlikte yaklaşık 600 bin satış gerçekleşmesinin beklendiğini söyledi.

Geçen yıl vergi indirimi ve çeşitli teşviklerle 370 bin satış gerçekleştiğine dikkati çeken Ergün, bu yıl vergi indirimi olmamasına rağmen 500 bini aşan, 600 bine ulaşan hedeflerin olmasının memnuniyet verici olduğunu ifade etti.

Ergün, şöyle devam etti:

''Önümüzdeki bir kaç yıl içinde Türkiye'de otomobil satışı 1 milyonu bulur. Bu büyük bir pazar, bu tam da yeni bir marka oluşturmak için önemli bir avantaj sağlayan unsurdur.

Bazı yatırımcılarımız projeksiyonlarını bu yönde yapmaya başladı. Bu Türkiye için önemli bir prestij olur. Tabi bu işleri devlet yapmayacak.

Devlet, destekleyen, teşvik eden, yön gösteren, yolunu açan, önündeki engelleri kaldıran bir mekanizma olacaktır.''

Bakan Ergün, konuşmasının ardından Oto Ticaret Merkezi'nde çeşitli temaslarda bulundu.

Ergün, daha sonra beraberindeki Kocaeli Valisi Ercan Topaca ile birlikte, Başiskele ilçesi Yuvacık Mahallesinde Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanı İbrahim Karaosmanoğlu'nun halasının oğlu Mustafa Çetin'in, Yuvacık Merkez Camisindeki cenaze törenine katıldı.

www.UlasimOnline.Com

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler
Tüm Hakları Saklıdır © 2012 Ulaştırma | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : 0212 970 87 88 | Haber Scripti: CM Bilişim