Fed yetkilileri, Euro Bölgesi’nden gelen zayıf verilerin ABD görünümü hakkında endişelenmelerini ya da gelecek aylar için iyimser bulunabilecek tahminlerini revize etmelerini sağlamaya yetmeyeceğini açıklamıştı. Boston Fed Başkanı Eric Rosengren geçtiğimiz hafta sonu verdiği bir röportajda “Avrupa’da büyümenin bir süredir düşük performans göstermesi pek de sürpriz değil. Büyüme dramatik şekilde zayıf seyretmiyor. Enflasyon rakamları beklentilerinin bir miktar altında geliyor,” diye konuşmuştu. Durum böyle olabilir ancak BNP Paribas ekonomistlerinden Paul Mortier-Lee enflasyondaki gerilemenin zayıf büyümeden daha tehlikeli bir şekilde yayılabileceğini söyledi ki böyle bir gelişme Fed yetkilileri için de problem olabilir.
Fed yetkilileri iki yılı aşkın bir süredir yüzde 2 olan enflasyon hedefini yakalayamıyor. Mortimer-Lee müşterilerine geçtiği bir araştırma notunda, “Enflasyon üzerindeki etki çok daha ciddi ve küresel bazda enflasyon beklentilerinin eski günlerini aratıyor olması nedeniyle bu gelişmenin Fed’i de endişelendirmesi gerektiğini düşünüyoruz. ABD muhtemelen Avrupa gibi durgunluğa girmeyecek ancak deflasyonist etkilere maruz kalabilir,” diye yazdı. Bunun nedeninin ithalat fiyatlarının manşet ve çekirdek enflasyon üzerinde geçmişe kıyasla daha fazla etkiye sahip olması olabileceğini belirten Mortimer-Lee konu hakkında, “İthalat fiyatları ile tüketici fiyat endeksi arasında son iki üç yıldır daha güçlü bir ilişki olduğu görülüyor,” diye konuştu. Bu durum kişisel tüketici harcamaları endeksini takip eden Fed yetkililerini endişelendirebilir. Öte yandan Cleveland Fed’in Eylül ayında yaptığı bir araştırma ithalat fiyatları ile tüketim mallarının maliyeti arasındaki ilişkinin zayıfladığını göstermişti. Fed; resmi faiz oranlarını Aralık 2008’den bu yana sıfıra yakın seviyelerde tutup yatırım ile istihdamı desteklemek amacıyla devlet ve mortgage tahvillerinde 3 trilyon doları aşkın miktarda alım yaparak resesyon ve zayıf toparlanma ile mücadele ediyor.