Metro Turizm'in sahibi Galip Öztürk'ün bir numaralı sanık olarak yer aldığı iddianamenin önemli bir bölümünü, Ulusoy, Varan, Kamil Koç gibi rakip firmaların baskı ve şiddet uygulanarak devre dışı bırakılması suçları oluşturuyor. İddianamede büyük ölçekli firmaların yanı sıra, şehirlerarası taşımacılık yapan kooperatiflerin de devre dışı bırakılarak, yerlerini 'Mini Metro' markasının aldığı anlatıldı. Harem Otogar ihalesine fesat karıştırmakla suçlanan Üsküdar Belediye Başkan Yardımcısı Hilmi Türkmen ile Samsun'un Ayvacık İlçesi Belediye Başkanı Mustafa Belur, rüşvet almakla suçlanan sanıklar arasında.
İDDİANAMEDE NE İLE SUÇLANIYOR
İddianamede Öztürk ve Emek'le birlikte 70 sanık bulunuyor. Çıkar amaçlı suç örgütü kapsamında hazırlanan 377 sayfalık iddianamede işadamı Galip Öztürk'ün 145 yıla kadar hapsi isteniyor.
1965'te Samsun Ayvacık'ta doğan Galip Öztürk, 1980'li yıllarda 17–18 yaşındayken İstanbul'a gelerek o zamanlar Topkapı'da bulunan şehir terminalinde çay ocağı ve tuvalet işletmeciliği yapmaya başladı.
Galip Öztürk'ün liderlik ettiği suç örgütünün Esenler Otogarı, Harem, Samsun, Çanakkale, Erzincan, Kırıkkale, Çarşamba ve Havza otogarlarını işlettiği bilgisi iddianamede yer aldı. Söz konusu terminallerin yıllık geliri 200 milyon dolar olarak hesaplanıyor.
Galip Öztürk'ün başında bulunduğu Metro Holding, şehirlerarası otobüs taşımacılık işini Metro Turizm markası ile yürütüyor. Grup, bir süre önce Asya Tur ve Hakiki Koç firmalarını da bünyesine kattı. İddianamede, Galip Öztürk'ün talimatları ile hareket bazı sanıkların, rakip firmalara karşı kimi zaman şiddet uyguladıkları, firmaların yazıhanelerinin yağmalandığı anlatıldı. Söz konusu firmalar arasında Ulusoy, Varan, Kamil Koç, Nilüfer ve Pamukkale gibi Metro Turizm'in rakibi firmalar yer aldı. Şehirlerarası taşımacılık yapan firmaların yanı sıra şehir içi taşımacılık yapan küçük ölçekli firmaların ise son yıllarda geliştirilen 'Mini Metro' markası ile devre dışı bırakıldığı anlatıldı.
Anılan faaliyetler nedeni ile Metro Turizm hakkında Rekabet Kurulu'nca çok sayıda soruşturmanın yürütüldüğü, 2.5 milyon liralık cezanın kesildiği anlatılan iddianamede "Suç örgütünün var olan gücü nedeniyle, bazı otobüs firmalarının iflas etmemek için Metro Turizm ve Galip Öztürk'ü şikayet etmekten çekindiği anlaşılmıştır" denildi.
İddianamede ayrıca Galip Öztürk'ün hakim ortak konumunda olduğu Avrasya Terminal İşletmeleri isimli şirketin işlettiği terminallerde büyük rahatsızlıklar olduğu ifade edilerek "Bazen kavga, kurşunlama gibi şiddet içeren eylemlerin gerçekleştiği, bazı il ve ilçelerdeki otobüs terminallerini de işletmeye başladığı görülmüştür" denildi.
Sanıklardan Fatih Kalaycı ile Erkan Şahin arasında geçen 28 Ocak 2012 tarihli konuşmada, Ulusoy'a ait tabelanın söktürüleceği, yerine 'Mini Metro' tabelasının astırılacağı ifade ediliyor. Görüşmede Şahin "Bu adam şimdi geliyor Ulusoy'la şey yapmaya, yani tabelayı işte söktüreceğiz büyük ihtimal" diyor; Kalaycı ise "Oy oy oy iyi yeni Mini Metro cazip geldi o zaman" diyor, Şahin devamında "Mini Metro'nun cazip gelmesinden daha ziyade biraz ağır konuştum ona dün akşam. Tabanca çekmeme gerek yok. 'Taşlarım' dedim. 'Burada otururum; taşlarım a ha burada' dedim" şeklinde konuştu.
'ULUSOY VE KAMİL KOÇ, TAYYİP BEY DÜŞMANI'
İhalesine fesat karıştırılan Harem Otogar'ı ile ilgili 30 Temmuz 2011'de Galip Öztürk ile eski milletvekili Mustafa Baş arasında geçen görüşmede Öztürk, Ulusoy ve Kamil Koç gibi firmaların daha düşük kira alarak ihaleyi iptal ettirmek istediklerini söyleyerek "Bunların Başbakan'ın (Tayyip Erdoğan) düşmanı olduklarını hatırlatmak lazım" diyor.
BİZE MUHALİF BU CHP'LİLER
Galip Öztürk aynı gün yine aynı konuda görüştüğü eski milletvekili Mehmet Mustafa Açıkalın'a da Üsküdar belediye başkanını tanıyıp tanımadığını sorarak "Şimdi bu Ulusoy, Kamil Koç cephesi o bize muhalif olan bu CHP'liler... Tayyip bey düşmanları...Gitmişler Üsküdar belediyesine diyorlar ki 'Üsküdar belediye başkanıyla anlaştık biz, bu ihaleyi iptal ediyor; burayı bize veriyor' diye... Şimdi sen belediye başkanımızla bir görüşsen... Başkanımızı bir konuda uyarman lazım... Neticede karşında bir Tayyip bey düşmanı adamla muhatap olduğunu bilsin yeter; gerisi önemli değil" diyor.
'NİLÜFER'İ PARAMPARÇA EDECEĞİM'
Bir diğer rakip firma olan Nilüfer Turizm'e ilişkin aralarında konuşan Galip Öztürk ve Mustafa Altunhan şirkete karşı uygulayacakları plan üzerinde duruyor. Altunhan "Vallaha başkanım işte bu Nilüfer'e karşı strateji hazırlıyorum" diyor, Öztürk "Ya öyle yapmamız lazım evet bunlara" diyor; Altunhan "Ama emin ol bu sefer onu paramparça edeceğim" diyor Öztürk ise buna karşılık "Sen edersin valla" diyor.
KAMİL KOÇ ZONGULDAK'TAN GİDENE KADAR BU İŞİ YAPACAĞIZ
Galip Öztürk'ün, adamlarına talimat vererek Kamil Koç'un Harem'deki yazıhanesinde cam-çerçeveleri indirttiği bilgisine yer verilen iddianamede Galip Öztürk ile Gökhan isimli adamı arasında geçen 24 Aralık 2010 tarihli şu konuşmaya yer veriliyor:
G.Ö.: "Gökhan oğlum, Kamil Koç Zonguldak'tan gidene kadar bu işi yapacağız. Sen biran önce onu gönder de adam gibi geç oraya bak."
G. : "Ben gideyim değil mi abi" ,
G.Ö.: "Sen benim kardeşimsin. Diyorum ki sen Kamil Koç'u adam gibi bir gönder oradan, ondan sonra geç işinin başına. Bak haberin olsun ne kadar geç gönderirsen bana o kadar zarar verirsin."
İHALE ÖNCESİ 100 BİN TL VERİLDİ İDDİASI
Davanın tutuksuz sanıkları arasında yer alan Üsküdar Belediye Başkan Yardımcısı Hilmi Türkmen, Harem Otogar ihalesine fesat karıştırmakla suçlanıyor. İhale öncesi Galip Öztürk'e sürekli bilgi vermek, örgütün haksız çıkar elde etmesine yardımcı olmakla suçlanan Türkmen'e ihale öncesi 100 bin lira verildiği bilgisi iddianamede yer alıyor.
İhalede usulsüzlük yapıldığı bilgisine yer verilen iddianamede söz konusu ihaleye üç firmanın (Uluslararası Anadolu ve Trakya Otobüsçüler Derneği, Avrasya Terminal İşletmeleri ve Türkiye Otobüsçüler Federasyonu) teklif verdiği, her üç firmanın da Galip Öztürk'ün denetimi altında olduğu anlatıldı.
'İMAM KARDEŞİMİZ VAR YA ONA HER AY 750 LİRA'
Harem Otogar ihalesine fesat karıştırmakla suçlanan Belediye Başkan Yardımcısı Türkmen ile Galip Öztürk'ün adamı Murat Araz arasında 10 Ocak 2012'de geçen şu görüşme iddianameye yansıdı:
H.T.: "Şimdi ben bu Mustafa (Ulusoy Seyahat Genel Müdürü Mustafa Yıldırım) beyle görüştüm. Vatandaşların kabul etmediğini söylüyor bana"
M.A.: "Dertleri neymiş"
H.T.: "Dertleri kiranın ötesinde... Dertleri başkaymış bunların... Burayı sizin (Metro Holding) değil de onların işletmesi gerekiyormuş. Neyse hocam biz sonuna kadar gideriz bu işin haberin olsun"
M.A.:"Tamam başkanım yani artık yapacak bir şey yok"
H.T.: "Biz zaten elemanlar şuanda zabıta şeyleri yapıyor şeyi"
M.A.: "Bir de şu mesajı vereyim size o bir imam, imam kardeşimiz vardı ya oradaki... Dünden itibaren parasını hesabına göndermeye başladım sizinde bilginiz olsun kendisine... 750- 750 lira gönderiyorum her ay ona"
H.T.: "Sağol..."
'BOLU SENİN ABİ SIKINTI YOK'
Dosyanın sanıkları arasında yer alan Bolu Emniyet Müdür Yardımcısı İlhan Gündoğan, Metro Turizm'e ait araçların Bolu'da rahat hareket etmesini sağlamakla suçlanıyor. Kentte Metro Turizm araçlarına ceza kesildiği durumlarda devreye Gündoğan'ın girdiği anlatıldı. Metro Grup çalışanı Muammer Sertoğlu ile 10 Ekim 2010 günü konuşan Gündoğan, Sertoğlu'na "Abi sen işine bak o şeyler gelir araçlar gelsin sıkıntı yok. Ne zaman istersen abi anlatabildin mi. Sen eski dostumuzsun" diyor.
Sanıklardan Mummer Sertoğlu Umut Kahraman ile yaptığı konuşmada Emniyet Müdür Yardımcısı Gündoğan ile aralarında geçen konuşmayı anlatıyor. Sertoğlu "Muammer bey sen benim eski abimsin dedi. 'Bolu senin' dedi" şeklinde konuşurken, Kahraman ise "Eyvallah abi öyle demezse yanlış olurdu zaten" diyor.
PARA TRANSFERİ İHALEDEN BİR GÜN SONRA
Samsun'a bağlı Ayvacık Belediye Başkanı Mustafa Belur da rüşvet karşılığı toplu taşıma ihalesine fesat karıştırmakla suçlanan bir diğer isim.
İddianamede 'Samsun-Ayvacık', 'Ayvacık-Çarşamba' arasındaki taşıma ihalesi şartnamesinin Metro Turizm'in kazanacağı şekilde düzenlediği vurgulandı. Diğer minibüs sahiplerinin ihaleden haberlerinin olmadığı vurgulanan iddianamede 11 Kasım 2010'da yapılan ihaleyi Metro Turizm'in 100 bin lira bedelle kazandığı anlatıldı.
İhaleden bir gün sonra Başkan Mustafa Belur'a para transferinin yapıldığı belirtilen iddianamede 12 Kasım 2010 günü yapılan şu konuşmaya yer verildi:
Erdem Yücel (Metro Holdin yöneticisi): "Bankaya baktırtsana bir, gönderttim gelmiş mi senin şeyin"
Mustafa Belur: "Heee hemen bir baktırayım abi"
E.Y.: "Baktır da bana bir haber ver"
M.B.: "Tamam abi teşekkür ederim; allah razı olsun abi"
Bu görüşmeden 20 dakika kadar sonra Erdem Yücel'i arayan Mustafa Belur şu bilgiyi veriyor: "Bu A. V. diye bir isimden gelmiş doğru mu abi" diyor Yücel ise "İsim mühim değil sana gelmiş mi gelmemiş mi" diyor, Belur ise "He, he yani onu şey yapayım dedim yani A. V. isim... Tamam abi teşekkür ederim" der ve paranın hesaba yattığını bildirir.
Mustafa Belur'un ifadesinde söz konusu paranın kaynağını açıklayamadığı bilgisi de iddianamede yer alıyor.
'PEKİ ABİ EMREDERSİNİZ'
İddianamede Galip Öztürk'ün talimatları doğrultusunda hareket ettiği ifade edilen Belediye Başkanı Mustafa Belur'un Öztürk'e yönelik "Peki abi emredersiniz", "Aynen emrinizi uygulamaya çalışırım abi", "He siz nasıl emrederseniz abi" şeklindeki ifadeleri dikkat çekti.
GELİRİ 200 MİLYON DOLAR
İstanbul Otogarı'nda çaycı olarak işe başladığı bilinen Galip Öztürk'ün başında bulunduğu şirketler İstanbul'daki Esenler ve Harem Otogarı yanı sıra, Çanakkale, Kayseri Samsun'un da aralarında bulunduğu 10'a yakın büyük terminal işletiyor.
Sektör kaynaklarından edinilen bilgilere göre Öztürk'ün işlettiği Esenler Otogarı'nın yıllık geliri 90 milyon lira seviyesinde. Söz konusu gara günlük 2 bin 500 otobüs ve 10 bin otomobil giriş-çıkış yapıyor.
13 yıldan bu yana İstanbul Otogar'ını işleten Öztürk'ün burada elde ettiği toplam gelir 500 milyon lira seviyesinde.İstanbul'un yanı sıra diğer illerdeki otogarların işletmesinde yıllık elde edilen gelir 200 milyon dolar olarak ifade ediliyor.
İSTANBUL HABER AJANSI
www.istanbulhaber.com
www.UlasimOnline.Com
www.AksiyonHaber.Com
