1 Ocak’ta yürürlüğe girecek kükürt kısıtlamaları, bunker sektöründeki son gelişmeler, petrol piyasalarındaki finans durumunun değerlendirildiği toplantıya İMEAK Deniz Ticaret Odası Yönetim Kurulu ve meclis üyeleri, armatörler, yakıt ikmalciler büyük ilgi gösterdi.
Toplantının açılış konuşmasını gerçekleştiren Gemi Yakıt İkmalcileri Derneği Yönetim Kurulu Başkanı ve İMEAK DTO Meclis Üyesi A. Deniz Eraydın, Türkiye’deki limanlardan dünyaya oranla satılan yakıt oranını rakamsal olarak katılımcılara aktardı.
“Kapasitemizin altında yakıt satıyoruz”
Dünyadaki limanlara göre İstanbul’da 1 milyon ton yıllık daha az bunker ürünü satıyoruz. İzmir’de yarım milyon ton, Mersin’de de 2 milyon ton az satış gerçekleştiriyoruz. Satmamız gerekenden daha azını satıyoruz. Cebelitarık Boğazı bunker için önemli yatırımlar yapıyor. 25 bunker barcıyla 8 milyon ton yakıt satılıyor. Biz 60 bunker barcıyla 2 milyon ton yakıt satamıyoruz. Roterdam Limanı gelen yüzde 80 gemiye ikmal yapıyor. Biz sadece yüzde 20’sine ikmal yapabiliyoruz. Uluslar arası bir çok çalışma sistemine uygun olmayan bir sistemimiz var. 7 gün 24 saat çalışan bir sektöre sadece 5 gün hizmet verebiliyoruz. Gümrüklerimizde yüksek verimlilikle çalışamıyoruz. 1000 gross ton bunker barcları için kılavuz kaptan uygulaması maalesef iki yıldır devam ediyor. Bu uygulama dünyanın hiçbir yerinde yok. Sığınma ve barınca ciddi bir sorunumuz. Gemi adamlarımızın eğitimi üzerinde de çalışıyoruz. Ayrıca tüm limanlarımızda bunker için alt yapı oluşturmamız gerekiyor.
Bunker ikmal limanı neden bu kadar önemli?
Bir gemi su almak için veya kumanya için limanda durmaz. Ama yakıt için limana geldiğinde ikmalini de yapar, kumanya, yedek parça,personel hizmetleri ihtiyaçlarını da giderir. Biz iyi bir ikmalciyiz. İstanbul da iyi bir ikmal lokasyonu ama iyi bir ikmal limanı değil. 50 bin geçen gemiden 15 binine ikmal yapılıyorsa iyi bir ikmal limanı değiliz. En az yüzde 50 veya 60’ı çıkmamız gerekiyor. Katma değeri çok yüksek bir sektörüz. 2023 hedefi 500 milyar dolarlık ihracat rakamı kesinlikle yanlış bir rakam değil. Sadece yakıt ikmal sektörü olarak biz 500 milyar doların yüzde 1.5’ine talibiz. 7.5 milyar dolar ihracatı sadece yakıt ikmalcileri gerçekleştirebilir. Biz tüm bu sorunları 12 Mart 2013’ta masaya yatırdık. DTO Yönetimi’yle çalışmak için bir yol haritası çizdik. Ulusal ve uluslar arası çeşitli seminer ve konferanslara katıldık. Dünyada İstanbul gibi önemli su yolları bulunuyor. Singapur, Cebelitarık’ta bulunan su yolları potansiyellerinin yüzde 80’ini kullanıyor. Yakıt ikmalinden önemli bir pay alıyorlar. Biz bu rakamları resmi makamlara anlattık. İhracatımızın ekonomiye olan katkımızı ilgili mercilere aktardık. Sadece İstanbul değil, İzmir,İskenderun ve Mersin’de anlattık."
"Sorunlarınıza sahip çıktınız"
Meslek komitelerinin kendi bünyelerinin dışında ortak çalışmalarının çok memnun edici olduğunu belirten İMEAK Deniz Ticaret Odası Meclis Başkanı Cengiz Kaptanoğlu “Böylesine geniş bir toplantıyı tertip ettikleri için 13 ve 28 nolu meslek komitelerini tebrik ediyorum. Komitelerin etkin çalışmaları yöneticilerin de önünü açıyor. Sizlere tavsiyem birbirinize her zaman yardımcı olmanız. Denizcilik sektöründe herhangi bir konuda muhatabınızı ikna ettiğiniz zaman, meselenize de hakimseniz iyi anlattığınız taktirde yolunuz her zaman açık olur. Diğer meslek komitelerinden de aynı çalışmalarını bekliyoruz.” dedi.
"LNG en ideal çözüm”
Gemilerde kullanılacak yeni yakıt türleri ve uygulamalarla ilgili katılımcılara bilgi veren İMEAK Deniz Ticaret Odası Meclis Üyesi ve İlkfer Grup Kurucu Ortağı İlker Meşe “Emisyon kontrol alanında ( ECA) 1 Ocak 2015 tarihinde sülfür değerini yüzde 0.10 olarak tanımlandı. IMO kurallarına göre ,Kuzey Amerika’da 200 mil içinde seyahat eden gemiler ve Baltık , Kuzey denizlerindeki gemiler için sülfür emisyon limiti yüzde 1’den yüzde 0,01’e düşürülmesi gerekiyor. Bu durumda gemilerin dört alternatifi bulunuyor; sülfür değeri yüzde 0.10 veya yüzde 0.10’dan düşük olan damıtılmış yakıt (MGO) kullanılmak, sülfür içerikli ağır yakıt kullanılmasına devam etmek için baca içersine temizleyiciler kurmak, yakıtı LNG ye dönüştürmek , sülfür değeri yüzde 0.10’dan düşük olan yeni nesil yakıt kullanmak. Bu dört seçenekten MGO en yüksek maliyetli bir seçenek. LNG en ideal çözüm ancak altyapı yetersiz ve bir çok durumda kargo alanı kaybı olarak görülmekte. Scrubber operasyonu yüksek sermaye gerektirmektedir. Emisyon kontrol alanlarında düzenli sefer yapan gemilerin yüzde 40’ından fazlası harcanan sermayeyi iki sene ya da daha az bir zamanda geri alabileceği hesaplanıyor. Yeni tanımlanmış düşük sülfürlü yakıtlar ise, MGO yakıta nazaran 50 dolar daha ucuzdur ve bu nedenle yenilenmiş yakıtlar da çok pahalı bir alternatif olarak gözükmektedir. Bu yakıtı sunan en az yedi tedarikçi mevcut. Bunlar Exxon Mobile, Luk oil, Cepsa Marine, BP, Shell, Gazprom ve nesteoildir. Bu ürün fiyatlandırması, LSMGO fiyatlarından 50 dolardan daha düşük teklif veren Exxon Mobile dışında ilan edilmedi.” şeklinde konuştu.
www.ulastirma.com.tr
