• BIST 9693.46
  • Altın 2496.161
  • Dolar 32.4971
  • Euro 34.5977
  • İstanbul 14 °C
  • Ankara 16 °C

İlk Türk denizaltısı timsaha benziyordu

İlk Türk denizaltısı timsaha benziyordu
İlk Türk Denizaltısı Sarayın önüne kadar geldiğinde gördüler ki, timsaha benzeyen bu yaratık, timsah şeklinde bir gemiydi.

İlk Türk Denizaltısı Sarayın önüne kadar geldiğinde gördüler ki, timsaha benzeyen bu yaratık, timsah şeklinde bir gemiydi. Sultan III. Ahmet devrinde Humbaracılar sınıfının 2. halifesi Ali Ağa’nın yazdığı Topkapı Sarayı’ndaki Ümmül–Gaza adlı eserde 17. yüzyılın kale kuşatmalarında kullanılan kendi icadı tulumba isimli roketler tarif ve tasvir edilmektedir. Bunların 7-8 metre boyunda olduğu ve çapını bir insanın güçlükle kucaklayabileceği bu eserde resimleri ile belirtilmektedir. Ali Ağa’nın bu eserindeki resimlere göre bu roketlerin bir modeli Prof. Dr. Fuat Sezgin tarafından yaptırılarak Frankfurt’taki İslam Bilimleri Tarihi Enstitüsü Müzesi’ne konulmuştur.

Ali Ağa eserinde, savaşlardaki başarısızlıkları silah icadında ve geliştirilmesindeki duraklamaya atfederek, padişaha yeni silahlar geliştirmesi tavsiye etmektedir. Böylece bu alanda Türk dünyasındaki gelişmelerin ve yeni buluşların artık sona erdiği görülmektedir.

İlk denizaltı tecrübelerinin Türkler tarafından yapılması da Osmanlıların tecrübî ve pratik mekanikte çok ileri gittiklerini gösteren bir başka delildir.
Lâle Devri’nin bütün haşmetiyle sürdüğü yıllardı. Tarih 1720 yılının 1 Ekim gününü gösteriyordu. Zamanın padişahı III. Ahmed, şehzadelerinin sünnet düğünlerini yaptırıyordu. Günlerce süren eğlencelerin 14. günüydü. Denizin yüzü rengârenk kayıklarla doluydu. Padişah, vezirler ve şehzadeler Aynalıkavak’taki sahil sarayında gösterileri seyrediyorlardı. Birdenbire denizden koca bir timsahın çıktığı görüldü. Kayıkçılar arasında bir gürültü koptu. Canavar üç çifte kayık büyüklüğündeydi. Üst çenesini açıp kapayan, sağa sola hareket eden bu timsahın denizde işi neydi? Timsahın Aynalıkavak sarayına doğru yaklaşması padişah ve beraberindekileri heyecanlandırmıştı. Sarayın önüne kadar geldiğinde gördüler ki, timsaha benzeyen bu yaratık, timsah şeklinde bir gemiydi.

Saray önlerinde ağır ağır denize gömülen timsahı meraklı gözlerden tamamen kayboldu. Herkes merak içinde neticeyi bekliyordu. Bir saat kadar sonra timsah biçimindeki gemi tekrar su yüzüne çıktı. Bir müddet dolaştı. Sonra kocaman ağzı açıldı. Timsahın ağzından rengârenk elbiseleriyle 5 köçek oğlanı fırladı. Timsahın üstüne çıkıp raks etmeye başladılar. Bu gösteri seyredenler için unutulmaz bir hatıra oldu.

Bu denizaltının denize dalışına ve deniz altında iken mürettebatın nasıl kamış borularla hava alabildiğine dair teknik bilgileri de açıklayan Seyyid Vehbi’nin Sûrnâme-i Hümâyun isimli o zaman yazılmış eseri Türklerde denizaltıların ilk denemelerinin başarıyla gerçekleştirildiğini de bize göstermektedir. Sultan III. Ahmed’in şehzadelerinin sünnet düğünündeki 1 Ekim 1720 Salı günü olan hadiseleri anlatan Mehmed Hazîn’in Sürname’sinde de balığa benzeyen böyle bir denizaltıdan bahsedilmesi bunu teyid etmektedir. Bunun benzeri ikinci bir deneme yapılmadı ve bu denizaltıyı yapan Tersane Başmimarı İbrahim Efendi ölümüyle birlikte denizaltı gemisinin sırlarını kendisiyle beraber mezara götürdü.

Selçuklular döneminde ilk denizaltı gemisinin 1150 yılında Akka kuşatmasında haçlı şövalyelerine karşı kullandığı tarihçi Bahaeddin tarafından zikredilirse de Osmanlı döneminde mimar İbrahim’in III. Ahmed döneminde yaptığı denizaltının daha gelişmiş olduğu ve 1 saat su altında kalabildiği anlaşılıyor: İngiliz Day’ın mimar İbrahim Efendi’den yarım yüzyıl sonra 1774’de yaptığı küçük denizaltıyı denedikten sonra inşaa ettiği daha büyük denizaltı ile tekrar su yüzüne çıkmadan öldüğü düşünülürse, Osmanlıların bu alanda başarısı küçümsenemeyecek kadar büyük olduğu görülür. Ancak 1776’da Amerikalı bilgin David Bushnell geliştirdiği denizaltıyı başarı ile denedi. Stockholm Askerî Kurumu’nun arşivinde bulunan 1765 tarihli bir denizaltı projesine dair planı o dönemdeki bütün bu teknik gelişmeleri değerlendirmek açısından enteresandır. 

www.UlasimOnline.Com

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler
Tüm Hakları Saklıdır © 2012 Ulaştırma | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : 0212 970 87 88 | Haber Scripti: CM Bilişim