Karadeniz sahilinin tek havuzlu tersanesi İnebolu’nun rakibi ne Tuzla ne de Yalova. İnebolu Tersanesi’nin rakipleri Karadeniz ülkelerindeki tersaneler. Karadeniz’de kurulu İnebolu Tersanesi 2007 yılında yatırımlarına başladı ve bir yıl sonra tamir-bakım bölümünü hizmete aldı. Henüz yatırımları tamamlanmayan tersaneye şu ana kadar 21 milyon dolar harcandı.
Karadeniz sahiline kaliteli bir yüzer havuz kazandırdıklarını söyleyen İnebolu Tersanecilik Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı İhsan Karavelioğlu 2008 yılında Bulgaristan’dan satın aldıkları yüzer havuzun bakımını orada yaparak İnebolu’ya getirdiklerini bildirdi.
Havuzun bakımı dahil 4 milyon 500 bin dolara mal olduğunu ifade eden Karavelioğlu, hedeflerinin İnebolu’da öncelikle bir tamir tersanesi ve aynı zamanda da bir imalat tersanesi olarak bölgeye ve Türkiye’ye katkı sağlamak olduğunu vurguladı. Havuzun hazır, klaslı ve her türlü tamir yapılabilecek şekilde hazırlamış olduğu bilgisini veren Karavelioğlu, “Karadeniz sahilindeki tek havuzlu tersanemiz Karadeniz’deki yabancı tersanelerle yarışır seviyededir Bu farklılık ciddi bir rekabet şansı verdi. Karadeniz’deki yabancı tersaneler karşısında aynı işi yaklaşık aynı fiyata, muhtemelen daha kaliteli fakat üçte bir zaman aralığında yapabiliyoruz. Keza buda bilinmekte ve önemli bir rekabet avantajı olmaktadır. Ayrıca firmamız yurtdışı ile yeni siparişler için sürekli görüşmeler yapmaktadır” şeklinde konuştu.
Denizciliğe yeni giren bir firma olmadıklarını dile getiren Karavelioğlu, “Karavelioğlu Şirketler Grubu olarak 1916 yılında faaliyetlerine başladık. Son 60 yılın en büyük armatörlük firmalarından biri olarak 95 yıllık köklü bir geçmişe sahibiz” dedi.
Krize rağmen yatırıma devam
2011 yılının havuzun yerinin hazırlanması (deniz taraması) ve bir kısım yatırımla geçtiğini anlatan Karavelioğlu, dünya çapında gemi inşa sanayinde şimdilik bir canlanma olmadığı için yeni bir sipariş alınamadığını kaydetti. Sektördeki olumsuz koşullar planlanan yatırımları etkilediğini ve ertelettiğini söyleyen Karavelioğlu şöyle devam etti: “Meydana gelen kriz nedeni ile tersanemizde yeni inşa ile ilgili bu zamana kadar bir gelişme olmamıştır. Ancak görüşmekte olduğumuz güzel projeler mevcuttur. Tüm zorluklara rağmen yatırımlarımıza devam etme arzumuzu kaybetmedik. Piyasa şartlarının düzelip, yeni gemi siparişlerinin de başlamasıyla bölgeye yaratacağı katma değerin artacağını düşünüyoruz.”
Sektörün içinde bulunduğu dünya konjektörü itibari ile istisnalar dışında ciddi bir Ar-Ge çalışmasının beklenmediğinin değerlendirmesini yapan Karavelioğlu, ancak Türkiye olarak 20 bin dwt’ye kadar her tip geminin rekabetçi fiyatlarda yapılabileceğini belirtti. Türkiye’de belli tonaja kadar gemilerin dünya standardında uygun fiyata yapılabildiğini söyleyen Karavelioğlu, “Ancak özellikle Avrupalı tersaneler verimlilik, fiyat dengesinde sınıra gelmiş bulunuyorlar ve ortalama konuşursak aynı gemiyi yüzde 60 ila yüzde 50 arasında daha pahalıya mal ediyorlar. Burada da Türk firmalarına bir fırsat çıkıyor, buda batı tersanelerinin know how’ını ve müşterilerini alarak onlarla ortak olmak, böylece sektörün ülkemizde büyümesini hızlandırmaktır” dedi.
