Mersin’de kurulu bulunan Türk-Irak Sanayici ve İşadamları Derneği (TISİAD) Yönetim Kurulu Başkanı Nevaf Kılıç, yazılı açıklamasında, Irak hükümetinin ülkeyi yeniden inşa etmek için önemli projelere yatırımcı arayışında olduğunu belirtti.
Bu projelerden pay almak isteyen diğer ülke iş adamlarının çok yoğun ve etkin bir kulis çalışması yürüttüğüne dikkati çeken Kılıç, ancak Irak’ta iş yapabilmek için Türk iş adamlarına duyulan ihtiyacın da önemli bir etken olduğunu vurgulayarak, şöyle devam etti:
"Türk iş adamlarının bölgedeki tecrübesi ve bilgi birikimi Irak’ta yapılması planlanan projeler için büyük önem taşıyor. Türkiye ile Irak’ın ortak bir kültürel mirası paylaşan iki dost olduğu da unutulmamalı. Irak halen 2. büyük ihracat pazarlarımızdır. Türk şirketleri Irak’taki en etkin kuruluşların başında yer almaktadır. Türk şirketleri burada güvenlik kaygılarıyla hareket etmemektedir. Türkiye Irak’taki elçiliğini kapatmazken, Basra ve Musul’da da yeni konsolosluklar açmıştır. Milli gururumuz Ziraat Bankası Irak’ta banka açan ilk yabancı banka olurken, THY Irak’taki 6 şehre direkt uçuş yapmaktadır. Bu da bağlarımızın önemli bir göstergesidir. Türkiye Irak’ın yeniden yapılanmasına büyük önem vermektedir. Yeni dönemde Türk şirketleri olarak yeni projelere imza atmalıyız.”
Irak’ın bundan sonra yeniden yapılandırılmasının ülkenin uluslararası toplumlarla entegrasyonunun sağlanması anlamına geldiğini anlatan Kılıç, şunları kaydetti:
"Bu noktada da küresel ticaretin önemli oyuncularından olan Türkiye, yine öne çıkıyor. Son yıllarda Irak’ta yabancıların aldığı ihalelerde Türkiye çok büyük rakamlara ulaşmıştır. Irak’ın değişik kültürü ve güvenlik problemlerinden dolayı Türkiye ile işbirliği çok önemli. Türkiye’nin networkü tüm ülkeler için çok önemlidir. Irak’ta bundan sonra birçok ticari aktivite şansı bulunmaktadır. Özellikle lojistik açıdan bölgeye yönelik yatırımlar gerek büyük önem taşımaktadır.
Irak’ta yeni bir ekonominin inşa ediliyor ve bu da refahı beraberinde getiriyor. Bu ekonominin herkese faydası olacağı açık bir gerçek. Yeter ki barış ve siyasi istikrar sağlansın ve böylece hayat bölgede bütün halklar için daha fırsatlarla dolu ve zengin olsun.”
