Mimarlar ve tarih çevrelerinin ısrarla karşı çıktığı ve 2005'de Danıştay'ın iptal ettiği Galataport projesi ihaleye çıkmaya hazırlanıyor.
İstanbul'un giriş kapısı
Erdoğan'ın İstanbul'un giriş kapısı olacak dediği,Galataport olarak bilinen Karaköy Meydanı'ndaki Türkiye Denizcilik İşletmeleri Genel Müdürlüğü binasından Mimar Sinan Üniversitesi'ne kadar uzanan yaklaşık 1,2 kilometrelik kıyı şeridine dair imar planlan değişikliği Başbakanlık Özelleştirme İdaresi tarafından geçen ekim ayında onaylandı.
Karar Resmi Gazete'de yayımlanmasının ardından da 4 Aralık'ta İstanbul Büyükşehir Belediyesi tarafından askıda ilan edildi Askı süreci bitti, değerlendirilme sonrası imar planları yürürlüğe girecek. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın İstanbul’un giriş kapısı olacak dediği Galataport projesi yeniden ihaleye çıkmaya hazırlanıyor.
Projede 112 bin 147 metrekare içinde kruvaziyer liman alanında, konaklama ve dinlenme tesislerini kapsayan turizm merkezi yer alacak. Ticaret alanındaysa alışveriş merkezleri ve restoranların inşası planlanıyor. Projede rıhtım, yeşil alan, kültürel tesis ve taşıt yolu içinde yerler ayrıldı.
Türk girişimcilerin marka zaferi
Hayati Şanlı ve Mehmet Fereç Balcı isimli girişimciler tarafından 20.01.2010 tarihinde Marka Tescil Ofisi Acar Patent aracılığı ile başvurusu gerçekleşen “Galataport” markası, 22.04.2011 tarihinde Türk Patent Enstitüsü tarafından tescile uygun görüldü.
“Galataport” markasının marka ve isim haklarını elinde bulunduran girişimciler, tescilin ticari amaçlı yapıldığını ve ihaleyi alan şirket ya da şirketlere marka hakkının satışını yapabileceklerini belirtti. İhale süreci yaklaştıkça, ihaleye katılacak firmaların kapılarını çaldıklarını söyleyen Hayati Şanlı, İstanbul Galataport isiminin de tüm haklarının kendilerine ait olduğunu bu isimleri kullanmak isteyenlerin kendisini arayarak teklifte bulunduklarını söyledi. Rakamların çok yüksek olmasına rağmen şuan için ismi devretmeyi düşünmediğini belirten Şanlı, "Bu isim bu projeye yakışır ihaleyi alan şirketle konuşmadan ismi devretretmeyi düşünmüyorum. Eğer o zaman anlaşamazsak ismi mutlaka başka bir girişimde kullanmayı düşünüyorum" dedi.
Marka ve patent uzmanı Deniz İşeri de konuyla ilgili olarak, “Galata’nın Cenevizlilerden bugüne liman olarak kullanıldığını ve projeye en yakışan isim olduğunu söylerken, marka bilinci ile ilgili şu hususlara değindi: “Türkiye’de bazı girişimciler akıl ve pratikliği çok iyi birleştirmeyi beceriyor, bazıları ise markalarına değer vermeyerek emeğini, zamanını ve parasını çöpe atıyor. 'Galataport' örneğinde de görüldüğü gibi, markanın önemini anlayan girişimciler erken davranarak bu süreci karlı bir hale getirmeyi başarmış gibi gözüküyorlar" dedi.
Marka ve Patent vekilinin görüşleri
Konu ile ilgili açıklamalarda bulunan Acar Patent Genel Koordinatörü Rüştü Gümüş, "Özgün marka bulmak gün geçtikçe zorlaşıyor. Bu girişimciler “Galataport” markasınını tescil ettirmek ile çok akılcı ve karlı bir davranışta bulunmuşlar. Avrupa’nın en önemli cazibe merkezlerinden biri olması planlanan Galataport Projesi için ihale döneminden sonra marka haklarının pazarlığı başlayacak gibi duruyor" dedi.
