• BIST 9693.46
  • Altın 2496.161
  • Dolar 32.4971
  • Euro 34.5977
  • İstanbul 14 °C
  • Ankara 9 °C

Kıyı bölgelerdekiler balığı daha çok yiyor

Kıyı bölgelerdekiler balığı daha çok yiyor
Su ürünleri tüketiminin bölgeler arasında farklılık gösterdiği, kıyı bölgelerinde kişi başına yıllık 25 kilo olan balık tüketiminin, düştüğü bildirildi.

 

Su ürünleri tüketiminin bölgeler arasında farklılık gösterdiği, kıyı bölgelerinde kişi başına yıllık 25 kilo olan balık tüketiminin, düştüğü bildirildi. Su ürünleri tüketiminin bölgeler arasında farklılık gösterdiği, kıyı bölgelerinde kişi başına yıllık 25 kilo olan balık tüketiminin, İç, Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinde 1 kiloya kadar düştüğü bildirildi.
 
Çukurova Üniversitesi (ÇÜ) Su Ürünleri Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Yasemen Yanar, insan beslenmesi açısından balığın kanatlı hayvanlar ile küçükbaş ve büyükbaş hayvanlara göre daha sağlıklı olduğunu söyledi.
 
Beslenmedeki öneminin anlaşılmasıyla balığa olan talebin her geçen gün arttığını anlatan Yanar, giderek artan talebin, balıkların avlanabilir doğal stoklarının sınırlı olması nedeniyle karşılanamadığını ifade etti.
 
Türkiye'nin zengin balıkçılık kaynaklarına sahip olduğuna dikkati çeken Yanar, şunları kaydetti:"Türkiye, kişi başına düşen su ürünleri tüketimi bakımından dünya ve AB ortalamasının gerisinde kalmaktadır. Türkiye'de su ürünleri tüketimi yıllık kişi başı yaklaşık 8 kilo olarak açıklanmıştır. Dünya ortalaması 16,4 kilogram, Avrupa ortalaması ise 22,3 kilogramdır. Bunun başlıca nedeni, su ürünlerinin diğer et ürünlerine göre daha pahalı olmasıdır. Su ürünleri tüketimi, bölgelerimiz arasında da farklılık göstermektedir. Başta Karadeniz bölgesi olmak üzere kıyı bölgelerinde kişi başına yıllık 25 kiloya ulaşan tüketim, İç, Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinde 1 kiloya kadar düşmektedir. Bunun nedeni ise iç bölgelere nakliye maliyeti nedeniyle balık fiyatlarının artmasıdır. Tüketim alışkanlıkları da önemli rol oynuyor. İç bölgelerde yaşayan insanlar enerji ve protein ihtiyaçlarını daha çok tahıl ve kırmızı et tüketimiyle karşılıyor, balık neredeyse beslenmede hiç yer almıyor. Alışkanlıkların değiştirilmesi için ise yöredeki halkın su ürünlerine olan ilgisini çekecek tanıtıcı ve özendirici faaliyetler yapılmalıdır. Ayrıca İç, Doğu ve Güneydoğu bölgelerindeki bu az tüketim, o bölgelere kültür balıkçılığının yaygınlaştırılmasıyla artırılabilir."
 
-"İster denizden ister çiftlikten"-
 
Doç. Dr. Yanar, Türkiye'nin su ürünleri tüketimi düşük olan İç, Doğu ve Güneydoğu bölgelerinde kültür balıkçılığının geliştirilmesi gerektiğini belirterek, böylece tüketimin de artmasının sağlanacağını vurguladı.
 
Türkiye'de kültür balıklarının, doğal balıklar kadar fazla tercih edilmediğine değinen Yanar, şöyle devam etti: "Su ürünlerinin doğal ve kültür formları arasında genelde görünüm, şekil ve renk kalitesi bakımından farklılıklar var. Yetiştiriciliği yaygın olarak yapılan alabalık, çipura ve levrek, şekil bakımından doğal formlarına göre daha tıknaz bir yapıya sahiptir. Kültür balığıyla bunların doğal formları arasında insan sağlığı ve beslenmesi bakımından ise önemli bir farklılık yok. Lezzet bakımdan ön yargılar bir tarafa bırakılırsa benzer durum söz konusudur. Diğer yandan, doğal balıkların kültür balıklarına göre pahalı olması, kirletici etmenler ve ekolojik dengesizlik gibi sorunlar, kültür balıklarının tüketimini insanoğlunun önemli bir gereksinmesi olarak ortaya çıkarmaktadır. Tüm bu nedenlerden dolayı tüketiciler, kültür balığını ve kültürü yapılan diğer su ürünlerini gönül rahatlığı içinde tüketebilirler."
 
www.UlasimOnline.Com
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler
Tüm Hakları Saklıdır © 2012 Ulaştırma | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : 0212 970 87 88 | Haber Scripti: CM Bilişim