Rumlar Kıbrıslı Türk Helvacıoğlu’na ait arazinin üzerine yaptığı Larnaka Havaalanı’nı Çinliler’e kiraladı. Helvacıoğlu ise arazisini geri alabilmek için 8 yıldır verdiği hukuk savaşında çareyi AİHM’e başvurmakta buldu.
Larnaka Havalimanı AİHM'ye gidiyor
Rumlar Kıbrıslı Türk Helvacıoğlu’na ait arazinin üzerine yaptığı Larnaka Havaalanı’nı Çinliler’e kiraladı. Helvacıoğlu ise arazisini geri alabilmek için 8 yıldır verdiği hukuk savaşında çareyi AİHM’e başvurmakta buldu.
Kıbrıs Rum Kesimi, çok kısa bir süre önce Larnaka Havalimanı’nı, 19 yıllığına Çinliler’e kiraladı. Normal bir yatırım anlaşması gibi görünen Larnaka Havalimanı’nın perde arkasında Kıbrıslı Türk’ün hakkının nasıl gasp edildiği yatıyor. Star Gazetesi'nde yer alan habere göre; Kıbrıs Rum Kesimi’nin üzerine Larnaka Havalimanı’nı inşa ettiği arsa Kıbrıslı Türk Hüseyin Helvacıoğlu’na ait. 8 yıldır araziyi geri alabilmek için hukuk mücadelesi veren Helvacıoğlu, son çareyi Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne (AİHM) başvurmakta buldu. “Benim arazime el koydular birde 600 milyon Euro’ya 19 yıllığına Çinliler’e kiraladılar, şok oldum” diyen Helvacıoğlu’nun arazisi için verdiği mücadele ise 2004 yılında başlamış. 2004’te karşılıklı geçişin sağlanmasıyla Kıbrıs Rum Kesimi’ne giden Helvacıoğlu, sahip olduğu arazinin üzerine havaalanı inşa edildiğini görünce, hukuk mücadelesine başladığını anlattı.
19 yıllığına Çinliler’e verdiler
Larnaka Havaalanı’nı kiralayan Çinli Hermes Airport ve Rum Hükümeti’nin AİHM’e şikayet ederek tazminat davası açacağını söyleyen Helvacıoğlu “Larnaka Havaalanı inşaatını bizden izinsiz yaptılar. Şimdi de bize ait arazileri başkalarına kiralayarak para kazanmaya çalışıyorlar” dedi. Buna asla müsaade etmeyeceğini söyleyen Helvacıoğlu “Larnaka Havaalanı için kullanılan 96 dönümlük arazi benimdir. Elimde iki tapu koçanı var ve bunların bir tanesi 82, diğeri ise 14 dönümdür. Bunun dışında 140 dönüm arazi de teyzem Ayten Ali Sütçü’ye ait olup, kardeşime geçen bir maldır. Bizden izin alınmadan üstüne yatırım yaptılar, üstüne üstlük Çinli bir şirkete 19 yıllığına 600 milyon Euro’ya kiralıyorlar bu kabul edilemez” dedi. Helvacıoğlu, şunları kaydetti: “Mal-mülk meselesinin anlaşma yoluyla çözümlenmesi için yıllarca sabırla bekledik. Fakat olmadı. Şimdi Rumlar, kişisel davalarla Kıbrıs Türkleri’ni mahkemeye veriyorlar. Loizudu, Girne’deki eski bir evi için bir milyon dolar tazminat aldı.”
İngilizler’in toprağını ellememişler
1974 öncesinde Larnaka’da yaşadığını, bugün havaalanı olan arazi dahil olmak üzere değişik yerlerde bulunan toplam 185 dönüm arazide tahıl üretimi yaptıklarını anlatan Helvacıoğlu “Tüm tarlalaları traktörle süren bendim. Dolayısıyla bölgeyi çok iyi biliyorum” diyerek şöyle konuştu: “Larnaka Havaalanı’nın bulunduğu yerde İngiliz toprağı ve Rum toprağı da vardır. Yaptığım incelemeye göre İngiliz toprağını ve Rum toprağının büyük bir bölümünü telli bölgenin dışında bırakmışlar. Yani onların toprağını ellememişler. Biz kuzeyde olduğumuz için, Türk malını ele geçirmek amacıyla havaalanını bizim toprağımızın üzerine inşa etmişler. Sınırların açılmasından sonra arazilerimi görmeye gittiğimde şok geçirdim. Çocukluğumun ve gençliğimin geçtiği, ekmek paramı kazandığımız yeri bizden habersiz istimlak ettiklerini öğrendim ve çok üzüldüm.” Larnaka Havaalanı’nda toptan satış merkezi kurmak için Hermes Şirketi ve Rum Hükümeti ile 600 milyon Euro’luk bir yatırım sözleşmesi imzalayan Çin şirketinin yetkililerine çağrıda bulunan Hüseyin Helvacıoğlu “Onları uyarmak istiyorum. Sakın toprağımı kullanmaya kalkmasınlar. Üzerine bir çivi dahi çaktıkları anda kendilerini yargı önünde bulacaklar” dedi.
İSTİMLAK KARARI YOK
Dava bitmesin diye sürekli yargıç değişti
Rum hükümetinin, Larnaka Havaalanı inşaatı sırasında kendilerine ait araziyi kullanırken, istimlak kararı almadığını vurgulayan Helvacıoğlu “Sınır kapılarının açılması sonrasında Rum Tapu Dairesi’nden belge alarak bunu teyit ettik, ardından dava açtık” dedi. Kıbrıslı Rum avukat tutarak, Larnaka Kaza Mahkemesi’nda açmış oldukları davanın 2005 yılından beri sonuçlanmadığına dikkat çeken Hüseyin Helvacıoğlu, karar almamak için duruşmaların sürekli tehir edildiğini, ayrıca sürekli yargıç değişikliğine gidildiğini vurguladı.
