Lojistik akademisyenine YÖK engeli
Lojistik alanında akademik kariyer yapmak isteyen öğretim üyelerine YÖK, ‘lojistik doçentlik konusu olamaz’ diyerek doçentlik sınavı açmıyor.
Üniversitelerin lojistik bölümlerinde görev alan öğretim üyeleri ancak, yönetim organizasyonu veya pazarlama gibi bölümlerden sınava girerek doçentlik unvanı alabiliyor.
Lojistik eğitimi konusunda son on yılda önemli ölçüde ilerleme kaydeden Türkiye, bu gelişime rağmen YÖK’ün kararı ile dünyanın bir adım gerisinden gitmeye mahkûm ediliyor. YÖK’ün onayı ile açılan üniversitelerin lojistik bölümlerinin öğretim üyeleri, aynı kurumun doçentlik sınavı açmaması nedeniyle bu alanda akademik kariyer yapamıyor. Lojistiği ve turizmi doçentlik konusu olarak görmeyen YÖK, bu iki bölüme doçentlik sınavı açmıyor.
“YÖK bizi adeta cezalandırıyor”
YÖK’ün izni ile açılan bu iki bölümün adata cezalandırıldığını dile getiren Beykent Üniversitesi Uluslararası Lojistik ve Taşımacılık Bölümü Başkanı Yrd. Doç. Dr. B. Ruhet Genç, bu alanda doçentlik sınavı açmayan YÖK’ün bu yanlış uygulamayı acilen düzeltmesi gerektiğini söylüyor. Genç, “Uluslararası Lojistik ve Taşımacılık Bölümü YÖK’ten izin alınarak kurulmuş bir bölüm. Ancak doçentlik sınavına girmek isteyen bir öğretim üyesi bu bölümden doçentlik sınavına giremiyor. Ön Asya dilleri ve edebiyatı ya da Fransız edebiyatı doçentlik konusu olabiliyor ama YÖK’ün izniyle açılan lojistik bölümü doçentlik konusu olamıyor” açıklamasında bulunuyor. Bu nedenle öğretim üyelerinin doçentlik sınavına yönetim organizasyonu veya pazarlama gibi bölümlerden girdiğini anlatan Genç, konuyla ilgili şunları aktarıyor: “Lojistik bölümü iki arada bir derede kalmış bir durum. Yönetim organizasyonundan sınava girdiğiniz zaman yönetim organizasyonunda oturan bir grup hoca bakıyor ‘yok bu bizim yönetim organizasyonu değil bütün çalışmalarını lojistikten yapmış’ diyor. Ya da pazarlamadan sınava giren birine pazarlamacıların bir ‘evet bu pazarlama’ öbür kısmı ‘yok bu pazarlama değil’ diyor. Peki, nasıl bu bölümün doçenti olsun. Bu bir yaradır ve aynı yara turizm işletmeciliği dalında da vardır. Turizm İşletmeciliği diye bir bölüm var ama turizm doçentlik konusu değildir. Nasıl olsun turizm hocası. Ama bu gerçeği kimse bilmez. O yüzden zannederler ki, bu işin doçenti var da onu kimse almıyor. Son derece önemli bir konu olmasına rağmen YÖK bunu henüz yeterince önemsemiyor.”
“Yurtdışında bu sorun yok”
Lojistik alanında uzmanlaşmak isteyen yurtdışındaki öğretim üyelerinin böyle bir sorunu olmadığını belirten Genç, şöyle devam ediyor: “Lojistik endeksinde birinci sıraya oturan Almanya bu alanda en iyi ülkelerden biri. İngiltere ve Singapur da lojistik eğitimi konusunda başarısını kanıtlamış ülkelerden. Umuyoruz ki, bizim ülkemizdeki bu sorun çözülür ve bu konuda hocalar da artar. Rekabet ortamı hocaların arasında da yaratılır. Gönülden bu işe emek veren, unvanı ne olursa olsun bu sahada akademik görüşü, düşünceyi geliştirenler dışında lojistik bölümünün gelişme şansı yok. Bu kişilerin varlığı önemli. Ancak bu şeklide bu sektörün eğitim bacağı tamamlanabilir.”
“Potansiyelimizi kullanamıyoruz”
Türk lojistik sektörü hakkında da değerlendirmelerde bulunan Ruhet Genç, doğu ile batı arasında köprü görevi gören Türkiye’nin bu konumunu yeterince değerlendiremediğini söylüyor. Türkiye’nin çevre ülkelerle birlikte 350 milyonluk bir nüfusa hizmet edebilecek bir konumda olduğunu vurgulayan Genç, “Bu bölgede hesaplanan 60 milyar dolarlık bir potansiyel var. Ancak biz bunun dörtte birini bile kullanmıyoruz. Çünkü çok sayıda problemimiz var. Sadece lojistik sahada değil her saha da problem varsa bunun bir başlangıç noktasının olması lazım. İşte o başlangıç noktası eğitim. Bugün ekonomik alanda da sosyal alanda da problemlerimizin temelinde eğitim yatıyor” şeklinde konuşuyor.
“Stratejik noktalar özelleştirilmemeli”
Türkiye’nin 2023 hedefleri konusunda iyimser ya da kötümser olmaktan ziyade realist olduğunu belirten Genç, konuşmasını şu şekilde sürdürüyor: “Ben Türk ulusunun eninde sonunda başarılı olacağına inanıyorum ancak vakit kaybediyoruz. Çözülmesi gereken şeyler var. Bu konuda yeteri kadar stratejimiz olmadığını düşünüyorum. Limanların teker teker satılıyor olması beni çok üzüyor. Çünkü onlar stratejik noktalar ve onların kontrolü yüzde yüz bizim elimizde olmalı. Örneğin; UN Ro-Ro’nun Amerikalı bir şirkete satılması ile navlunlar yükseldi dolayısıyla lojistik maliyetler arttı. Sonuç olarak ro-ro’yu kullanan firmalar malın fiyatını artırmak zorunda kalabilir ve rekabet gücümüz azalabilir. Bunu gibi daha pek çok örnek söz konusu. Bu nedenle özelleştirme konusunda daha stratejik davranmamız gerektiği inancındayım.”
“Türkiye’nin en iyi lojistik bölümüyüz”
Dokuz yıllık geçmişi olan Beykent Üniversitesi’nin lojistik bölümü için iddialı bir yorumda bulunan Bölüm Başkanı Yrd. Doç. Dr. B. Ruhet Genç, “Lojistik okullarının her birinin yaptığı çalışma kutsaldır ve önemlidir. Ancak, Türkiye’de Beykent Üniversitesi’nin Uluslararası Lojistik ve Taşımacılık Bölümü en iyisidir. Her konuda mütevaziyimdir. Fakat bu konuda mütevazi olmaya gerek yok” diye konuştu. Okulun çok anlamlı bir noktada Ambarlı Limanı ile Hadımköy’ün ortasında kurulduğunu vurgulayan Genç, “Bizim ‘en iyi’ olmamızın birçok nedeni var. Her şeyden önce beş yıl süren son derece kaliteli bir eğitim sunuyoruz” dedi. Eğitim kalitesinin Avrupa’daki okullarla aynı düzeyde olduğunu belirten Genç, kendilerini birinci yapan nedenleri ise şu sözlerle sıraladı: “Birinci yılda İngilizce hazırlık var. Dört yıllık programda ise YÖK’ün zorunlu kıldığı derslerin dışında eğitim programının içeriği bölüm başkanı, fakülte kurulu ve senato işbirliği ile oluşturulur. Bu program oluşturulurken dünyanın pek çok yerinde çalışmış bir kişi olarak dünya üniversitelerinin yaptıklarını ve son gelişmeleri göz önüne alarak ihtiyaçlarımızı belirledik. Böylece bu programı belli bir olgunluğa ulaştırdık. Yeni ihtiyaçlar ortaya çıktıkça yeni değişiklikler yaptık. Diğer bir önemli nokta da bizim bölümümüzdeki öğretim üyelerinin yaptıkları araştırmalar ve çalışmalardır. Öğretim üyelerimiz son derece verimli çalışmaları ile sadece Türkiye’de değil dünyada da önemli çalışmalara imza atmışlardır. Ayrıca mezunlarımızın iş bulma kapasitesi de başarı göstergelerimizden biri. Mezunlarımız seçkin kurumlarda iş buluyorlar. Biz sektör üniversite işbirliğini her zaman önemsedik. Her ay bir şirkete ya da kuruma gezi düzenlenir ya da ilgili şahıslar bize gelir. İngilizcenin yanı sıra isteğe bağlı olarak ikinci bir lisan veriyoruz. 300 civarındaki öğrencimizin yüzde 20’si burslu. Yurtdışı üniversiteleri ile işbirliklerimiz var. Çeşitli programlarla yurtdışına öğrenci gönderiyoruz. Oradan da bize gelen öğrenciler var. Dünyanın en iyi limanlarından birinin bulunduğu Rotterdam şehrinden bize gelip ‘maritime logistik’ dersi alıyorlar. Bu da başarımızın bir diğer göstergesi.”
Aysel GENÇER/PERŞEMBE ROTASI
