İstanbul’dan Trabzon istikametine giden Ali Yılmaz yönetimindeki 61 S 0886 plakalı yolcu otobüsünün Giresun’un Görele ilçesinde meydana gelen kaza sonrası yanmasının ardından TOFED’in eleştiri oklarına maruz kalan Mercedes-Benz Türk ilk defa suskunluğunu bozdu. Olayın yargıya intikal ettiği için açıklama yapmadıklarının altını çizen Mercedes-Benz Türk Direktörler Kurulu Başkanı Wolf-Dieter Kurz, bu tür olayların bir daha yaşanmaması için hükümet ve sektör temcilerine seslendi. Kurz, “Gelin somut bir adım atalım, bu tür kazaların önüne geçmek için ne yapılması gerektiğini konuşalım” dedi.
“Türkiye’de satılan araçlarımız ile Avrupa’da satılan araçlarımız arasında hiçbir fark yok” diyen Mercedes-Benz Türk Direktörler Kurulu Başkanı Wolf-Dieter Kurz, farklılığın sadece koltuk döşemeleri ile bazı aksesuarlarında olduğunu, teknoloji anlamamın da ise Türkiye ile Avrupa’nın hatta Mercedes’in bulunduğu diğer pazarlarda aynı olduğunu açıkladı.
OLAY YARGIDA
Direktörler Kurulu Başkanı Wolf-Dieter Kurz, konuya ilişkin yaptığı açıklamada şunları söyledi: “Giresun’daki yanan otobüs olayında tabii ki bizde bir uzman ekip gönderdik. Türkiye’deki üniversiteden de uzman ekip gitti. Raporlar hazırlandı. Ben Alman temsilcinin hazırladığı raporu biliyorum. Türk temsilcinin hazırladığı rapor henüz elimize ulaşmadı ancak şu aşamada olay yargıya intikal ettiği için bu raporu paylaşmam hukuken mümkün değil.”
KİMSE SİPARİŞ VERMEDİ!!!
Bugüne kadar opsiyonel olan otomatik yangın söndürme sistemlerinin Türkiye’de hiçbir otobüs kullanıcısı tarafından talep edilmediğini açıklayan Kurz, “Yangın söndürme sistemi yıllardır Mercedes’te var olan bir opsiyondur ancak şimdiye kadar kimse bunun siparişini vermedi. Onun için ben bugün ileriye dönük somut bir adım daha atılsın diyorum. Paydaşlar ile bir araya gelip konuşalım diyorum. Üretici olarak, devlet yetkilileri olarak, mühendisler olarak, sektör dernekleri olarak hep bir araya gelelim ve bu konuda ne yapabileceğimizi konuşalım. Çünkü yol güvenliği bizim için her şeyden daha önemli” diye konuştu.
POLEMİĞE MARUZ KALDIK
Mercedes-Benz için güvenlik, teknoloji ve konforun çok önemli olduğunu hatırlatan Pazarlama ve Satış Direktörü Süer Sülün ise güvenliğin ürünlerin kalitesi ve donanımı ile başladığını, bilinçli ve sorumlu hareket eden ve her an üreticinin desteğini alan kullanıcılarla devam ettiğini belirtti. Sülün, güvenlik konusunda kamu yönetiminin de her aşamada gerekli denetimi yapmasının da oldukça önemli olduğunu söyledi.
Sülün, “Giresun’da çok üzüldüğümüz bir kaza oldu ve 9 yolcumuz hayatını kaybetti. Şuanda konu hukukta. Gerek Daimler AG olsun gerek üniversite olsun gerekse de bağımsız kuruluşlar olsun konu üzerinde raporlarını veriyorlar. Şimdi çok polemiğe sebebiyet veriliyor. Avrupa’ya ihraç edilen ürünler ile Türkiye’deki ürünler farklı diye. Özellikle yakıt depoları hakkında bir çok polemik oluyor. Lütfen 2 arabayı da gidin inceleyin. Bütün teknik altyapısı, aksesuarları hariç birebir aynıdır. Bu bütün ürettiğimiz ürünler için de böyledir. Dolayısıyla burada da polemiğe sebebiyet verecek her hangi bir şey söz konusu değil” dedi.
AB’DE YANGIN SÖNDÜRME SİSTEMLERİ ZORULU DEĞİL!
Türkiye’nin bu konuda Avrupa’nın önünde olduğunu hatırlatan Süer Sülün, “Yangın konusuna gelince; Hem aktif, hem de pasif yönden değerlendirmek gerek. Altını çizerek söylüyorum. Efendim Avrupa’ya giden otobüslerde yangın söndürücü sistemler var Türkiye’de yok diyorlar. Hayır, kabul değil. Avrupa’da yangın söndürücü şuanda zorunlu değil. Avrupa’da altını kalınca çizerek söylüyorum şuanda yangın ikaz sistemleri de mevcut değil. 2013 yılında ve 2014 yılında yangın ikaz sistemi Avrupa’da zorunlu olacak. Türkiye’de Sanayi Bakanlığı ile endüstri arasında iletişim var hangi tarihte geçelim diye. Onun için Türkiye’de henüz daha belli değil. 01.01.2011 yılından itibaren bizim tüm araçlarımızda yangın ikaz sistemi vardır. Yangın söndürme sistemlerimiz var obsiyoneldir aynı Avrupa’da olduğu gibi. Ayrıca yıllardır otomatik yangın söndürme sistemi özel müşteri için mevcuttur” diye konuştu.
NE METRO, NE TOFED’LE POLEMİK YOK!
Sülün, konuya ilişkin şöyle devam etti: “Mercedes-Benz Türk olarak bizim Metro Turizm veya TOFED’le herhangi bir polemiğimiz yok, olamazda zaten. Giresun’da mahkemeye intikal eden bir olay. Onun içinde biz basında herhangi bir açıklama yapmadık ve yapamadık da. Bizim 22 bin kişilik bir Ar-Ge ekibimiz var. Daimlerin yıllık Ar-Ge harcamaları ise 5 milyar Euro. Ar-Ge ekibimiz araçların her türlü güvenlik konusu üzerinde büyük bir titizlikle çalışıyor. Biz ne kadar güvenlik konusunda önlem alırsak alalım, aynı önlemleri paydaşlarımızda almadıkça bizim ki pek fazla bir şey ifade etmez. 10 numara yağ kullanılıyor. Onu inceltmek için solvent kullanılıyor ki malum sağlıklı olur mu düşünün? Bütün paydaşlar ortak hareket etmeli. Denetimler olmalı.”
Kaynak: Ulaşım Gazetesi
