Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Fransa Cumhurbaşkanı François Hollande ile görüşmesi sonrası ortak basın açıklamasında bulundu.
İkili görüşmede bölge sorunlarının ele alındığını ifade eden Cumhurbaşkanı Gül, samimi bir görüşme gerçekleştirdiklerini kaydetti. Suriye konusunda dayanışmanın devam edeceğini bildiren Gül, Hollande'nin AB sürecine yaptığı olumlu katkılardan dolayı teşekkür etti. AB sürecine herhangi bir ipoteğin olmaması gerektiğini ifade eden Cumhurbaşkanı Gül, "AB bizim için stratejik bir hedeftir. Müzakerelerde engel çıkarılmasını istemiyoruz. Umarız herkes sözüne sadık kalır" dedi.
Türkiye'de siyasi istikrarda bir problem olmadığını ifade eden Gül, güçlü bir iktidar olduğunu vurguladı.
Fransa ile ticari faaliyetlere de değinen Cumhurbaşkanı Gül şunları söyledi:
Nükleer enerji alanında işbirliği yapmamız önemli
Bizler NATO içinde müttefikiz. AB müzakereleri yapan iki ülkeyiz. Ticaretimiz 15 milyon dolar civarında gerçekleşti. Bugün koyduğumuz hedef 20 milyar Euro. Bunun gerçekleşeceğine inanıyoruz.
Türkiye’de 7 milyar dolar civarında Fransız yatırımı mevcuttur. Fransa’daki Türk yatırımları da 1.5 milyar dolar civarındadır. Biraz önce imzalanan anlaşmalar, ilişkilerimizin ne kadar gelişmiş olduğunu göstermektedir. Özellikle nükleer enerji alanında işbirliği yapmamız çok sevindirici bir haber. Türkiye enerji konusunda maalesef dışa bağımlı bir ülkedir enerji konusunda alternatiflerimizi çoğaltmalıyız, bunlardan birinin de nükleer olduğunu biliyoruz.
Cenevre-2'nin amacı, Suriye'de siyasi geçişi sağlamak
Gül'den sonra söz alan Fransa lideri Hollande da, Suriye'de yaşanan gelişmeleri değerlendirdi. "Suriye'de barışın olmaması aşırı hareketlerin oluşmasına neden oldu" diyen Fransa lideri Cenevre-2'nin tek amacının, Suriye'de siyasi geçişi sağlamak olduğunu vurguladı.
Türkiye'nin dünyanın 17. ekonomik gücü olduğunu ifade eden Hollande, hedefinin de ilk 10'da yer almak olduğunu belirterek, "Türkiye çok büyük bir ekonomik bir gelişme sağlıyor" dedi. Hollande, Türkiye ile savunma, kültürel, bilimsel alanlarda farklı işbirlikleri olabileceğini vurguladı.
Hollande, Türkiye ile AB müzakerelerinin şeffaflık içinde devam etmesi gerektiğini belirtti.
İnkar Yasası soruldu
Açıklamalar sonra basın mensuplarının sorularını yanıtlayan liderler, İnkar yasasına ilişkin "İnkar yasası daha önce gündeme geldiğinde iki ülke ilişkileri kopma noktasına gelmişti ancak daha sonra yasa düşmüştü. Sayın Hollande, İnkar yasası konusundaki çalışmanız ne olacak? Sayın Gül, siz bu konuyu gündeme getirdiniz mi?" sorusunu şöyle yanıtladı:
Gül: Arşivlerimizi açmaya hazırız
Bu konuları da konuştuk. Bu, ilişkilerimizi zaman zaman gölgeleyen bir konu olmuştur. 100 yıl önceki acılar, hepimizin ortak acılarıdır. Sadece Türkiye’nin Ermeni vatandaşlarının acıları değil, Balkanlar’daki Müslüman vatandaşların da büyük acıları olmuştur. O yılların acılarını nesilden nesle taşımak doğru bir şey değildir. Yapılacak şey, travmaları, acıları tekrar gündeme getirmek değil bunu tarihçilere açmaktır.
Biz tüm arşivlerimizi açmaya hazırız. Tek taraflı olarak bu mesele halledilemez. İkinci bir nokta, bu konuyla ilgili farklı görüşler olabilir. Önceki yasalarımız bu tür konuların konuşulmasını engelliyordu ancak biz bu yasaları değiştirdik. Birçok Fransız dostumuz, hâlâ Türkiye’de birçok şeyin konuşulamadığını düşünüyor. Ancak böyle değil. Biz Fransa’da da bu konuda her şeyin rahatça konuşulabilmesini isteriz.
Perinçek davasında verdikleri kararı hatırlattı
Fransa ifade özgürlüğünün temelindedir ayrıca AİHM’in Perinçek davasında verdiği karar var. Bu acıları nesilden nesle taşımak yerine buradan dostluk çıkarmak gerekir. Çanakkale savaşında Avustralya’dan Yeni Zelanda’dan gelip savaşan insanlar vardı. Ancak bugün binlerce insan yine bu ülkelerden geliyor ve dostluğumuzu konuşuyoruz.
Hollande: Alınmış çerçeve bir karar var uygulanması gerekiyor
Tarihle ilgili çalışmalar acılı olabilir. Yapmamız gereken, barışmayı aramaktır. Daha önce olanların tanınması için bir çalışma yapmalıyız. Bu yıl, birinci dünya savaşının 100. Yılı. Sonra 2015 olacak… Bu zamanı çalışmak için kullanmalıyız. Doğru olanı, hakkı yapacağız, hukuku arayacağız. Herkesin konuyu anlamasını sağlayacağız. Fransa’da bir kanun onaylandı. 2008’de alınmış bir çerçeve karar var, bunların uygulanması gerekiyor.
