"İlk sıraya Türkiye'yi koyardım"
Peugeot Başkanı Vincent Rambaud, Peugeot'nun Avrupa'da üretim kapasitesinin şu an için yeterli olduğunu belirterek, “Kapasite ihtiyacı olduğunda Türkiye oldukça çekici bir bölgedir.(Yatırım için) Eğer bir liste oluşturacak olursam ilk sıraya Türkiye'yi koyardım” dedi.
Frankfurt Otomobil Fuarı'nda Türk gazetecilerle bir araya gelerek soruları yanıtlayan Rambaud, Türkiye'nin yerli otomobil üretmesi projesine ilişkin bu tür bir program geliştirildiğinde Peugeot olarak mutlaka takip etmeleri gerektiğini kaydetti.
Rambaud, Peugeot'nun öncelikli 2 ana gelişme ekseni olduğuna işaret ederek, bu iki ana eksenin uluslararasılaşma ve ürün gamında yükselmek olduğunu, böyle bir programla ilgilenmeleri için projenin bu ana eksenlerle bağdaşması gerektiğini vurguladı.
Türkiye'de üretilecek yerli otomobil markasının 1 milyonluk iç pazarda 200 bin adetlik bir pay almasının hedeflendiğinin hatırlatılması üzerine de Rambaud, Peugeot olarak böyle bir projeyle ilgilenebilmeleri için satıştan çok ürün gamında yükselmek ve uluslararasılaşma eksenleri ile bağdaşması gerektiğini ifade etti.
Rambaud, bir gazetecinin “Dacia ile rekabet edecek bir model üretimi Peugeot veya PSA nezdinde düşünülüyor mu?” sorusuna ise şu karşılığı verdi:
“Öncelikle PSA grubu ile Peugeot markasını ayrı değerlendirmek gerekiyor. Peugeot'nun önceliği üst düzey gamda ilerlemek, gamda yükselmek... Gamda yükseliş ile hem kaliteyi hem de Peugeot modelleri tasarımındaki çekiciliği artırmak, ulaşılabilir segmentte bir aracı dahi aynı özen, çekicilik ve kalite ile üst seviyede sunmak... Bu sebeple low cost bir araç üretimi gündemimizde değil.
PSA grubu içinde konu gündeme geldi, ancak PSA grubu tarafından öncelikli olarak değerlendirilmedi. Grubun önceliği, uluslararası alanda gelişmek... Mesela RCZ gibi bir araçla Audi TT'den daha fazla satmak... 508 lansmanı ile kalite ve tasarım başarısı... Bu yükseliş daha küçük modellerde de olacak, daha ulaşılabilir modellerde de göreceğiz.”
Vincent Rambaud, Peugeot'nun Avrupa'da üretim kapasitesinin şu an için yeterli olduğunun altını çizerek, “Kapasite ihtiyacı olduğunda Türkiye oldukça çekici bir bölgedir. (Yatırım için) Bir tek Türkiye'yi düşünürüz dersem dürüst olmaz, doğru olmaz. Eğer bir liste oluşturacak olursam ilk sıraya Türkiye'yi koyardım” dedi.
Bir gazetecinin “Söylediklerinizden 'Türkiye'de bir araç üretilirse bu düşük maliyetli bir araç olmaz' sonucu mu çıkıyor?” sorusuna Rambaud, “Türkiye'de bir araç üretilirse, bu araç diğer tüm Peugeot'lar gibi çekici bir model olacaktır. Küçük bir araç, ulaşılabilir bir araç olsa da çekici bir araç olacaktır, düşük maliyetli olmayacaktır” yanıtını verdi.
"SATIŞLARDA YÜZDE 44'LÜK ARTIŞ KAYDETTİK"
Bu arada, Rambaud, fuarda yaptığı konuşmada, Peugeot'nun şu anda sadece Avrupa'daki dördüncülüğünü güçlendirmekle kalmadığını, daha da önemlisi Avrupa dışında ve özellikle gelişen pazarlardaki satış paylarını da sürekli artırdığını söyledi.
Rambaud, Peugeot'nun 2011 yılının ilk yarısına kadar olan dönemde geçen yılın aynı dönemine göre satışlarında yüzde 44 artış kaydettiğini dile getirerek, Peugeot olarak yılın ilk yarısı boyunca, yeni 508'in çok yakın zamandaki lansmanı ve özellikle 408 sayesinde Çin pazarında da iki kat daha hızlı ilerlediklerini vurguladı.
Ayrıca 408'i başarıyla ticarileştirdikleri Güney Amerika'da hem satış hacmi hem de pazar payı konusunda ilerleme kaydettiklerini belirten Rambaud, bunların yanı sıra Peugeot'nun Rusya'da yüzde 58 civarında büyüdüğünü bildirdi.
