• BIST 9644.77
  • Altın 2497.745
  • Dolar 32.5886
  • Euro 34.8498
  • İstanbul 16 °C
  • Ankara 22 °C

'Riske girdik destan yazdık'

'Riske girdik destan yazdık'
Tofaş, yeni proje ‘Ege’ için riske girerek, 1 milyar dolar yatırım yaptı. Türk mühendisleri 3 yeni model yaratarak, 2023’e kadar 1 milyon 280 bin araçlık sipariş aldı. Avrupa’nın 5 büyük ülkesinde ‘otomobil’ satacak. 10 milyar Euro’luk ihracat hedefliyor.

Koç-Fiat ortaklığı olan Tofaş’ın CEO’su Cengiz Eroldu, geçtiğimiz mayıs ayında İstanbul Autoshow’da dünya lansmanı yapılan AEGEA projesi ve şirkette yaşananların perde arkasını açıkladı. Türkiye’de yüzde 70’i Türk mühendisliği ile yüzde 70 yerlilik oranına sahip ilk ‘otomobil ailesi’ projesini gerçekleştirdiklerini belirten Eroldu, “1 milyar dolarlık yatırım ve 1 milyonun üzerinde otomobil üretimiyle elimizi taşın altına soktuk. AEGEA (Ege) Projesi aslında sadece bir sedan araç yapma projesi olarak 2009 yılında Fiat Chrysler CEO’su Sergio Marchionne ve Mustafa Koç’un yer aldığı bir Tofaş Yönetim Kurulu toplantısında konuşulup karar alındı. Daha sonra 2013 yılında yatırım için düğmeye basıldı ve kredisi çıktı. Bu arada gece gündüz çalışarak 2006 yılından 2012 yılına kadar fabrikamızı ‘Altın Fabrika’ seviyesine çıkardık. İtalya’da üretilseydi 700 - 750 milyon euroya mal olacaktı. Yarı fiyatına Türkiye’de üstelik sedan, stationwagon ve hackback olmak üzere bir model ailesi olarak yapma kararı verildi. Biz riske girdik, kumar oynadık ve kazandık” dedi. " Yeni araçlar için fabrikada Flexline üretim hattı kurma çalışmaları bir yandan sürüyor. Bu hatlar sayesinde ‘esnek’ farklı modelleri tek bir bant üçerinden çıkarma imkanı bulacağız diyen Tofaş CEO’su, “2023 yılına kadar 580 bini Sedan, 700 bini Stationwagon ve Hackback olmak üzere yeni model ailesi üretimi yapacağız. Araçların yüzde 70’ini ihraç edeceğiz. Bu da Türkiye için yaklaşık 10 milyar Euro artı ihracat geliri demek. 2023 yılına kadar sadece bu üç model için 1 milyon 280 bin araçlık siparişimiz var ve önümüzü görüyoruz. Cesaret gösterdik bir koyup üç aldık” diye konuştu. 

Bütün dünya pazarımız olacak 

Sedan projesinin başta iç pazar, Ortadoğu ve Afrika ülkeleri için üretilmesi planlanırken, bugün üç araç için de 5 büyük pazar dahil (İtalya-Fransa-Almanya-İngiltere- İspanya) Avrupa’da radarımıza giren Polonya, Macaristan, Romanya gibi ülkelere de satış kararı alındığını belirten Tofaş CEO’su Cengiz Eroldu, “Bu Türk mühendisliğinin bir başarısı. İstanbul’da dünya lansmanını yaptığımız sedanı araç için bile Avrupa ve müşterilerden öylesine olumlu tepkiler aldık ki, satılacak pazar çeşitliliğimizi neredeyse tüm dünya olarak belirledik. Türkiye’de böyle bir araç daha önce geliştirilmedi bu bir ilk. Pazar çeşitliği ve ürün çeşitliliği ile bu da bizi ‘Venedik tacirleri’ benzetmesiyle artık global bir oyuncu haline getiriyor” dedi.

Cenevre’de isimleri konacak

Cengiz Eroldu, ‘Ege’ projesi ile hayata geçirdikleri Sedan, Stationwagon ve Hackback olmak üzere üç modelin bir arada önümüzdeki yıl mart ayında yapılacak Cenevre Fuarı’nda sergilenmesinin düşünüldüğünü söyledi. Eroldu, “Model isimleri de o zaman kesinleşecek. ‘Ege’ dahil her şey olabilir. Batı Avrupa dışında ‘Compack Sedan’ segmenti dünyada önemli bir pazar. Potansiyeli çok büyük ve bu araç sedan doğdu. Fabrikamız 2017 yılında 3 vardiya ile 400 binlik tam kapasiteye geçecek. Fiat bile büyümeyi düşünüyorsa bizim fabrikamızla ve bizim araçlarımızla yapacak. İç pazarda da gücümüz artacak. Kısaca, otomobilde öncü, Ar- Ge’de başarılı, fabrikada ‘Altın’, esnek platformlu, ciddi insan kaynağı olan ve İtalya’nın inandığı ve güvendiği bir kuruluş olduk” dedi.

'Ar-Ge ile global bir ouncu olduk'

Tofaş CEO’su Cengiz Eroldu, Tofaş’ın 43 yılda destan yazdığını söyleyerek şunları kaydetti: “Koç Holding Şeref Başkanı Rahmi Koç, ‘45 yıl önce hemen her şeyi ithal bir araba yaptık; adı Anadol olduğu için herkes yerli dedi. Şimdi hemen her şeyi yerli arabalar üretiliyor, markaları Ford, Renault veya Fiat olduğu için onlara yabancı deniyor. 'Bunların hangisi yerli Allah aşkına’ lafını hatırlatmak istiyorum. Türk otomotiv sanayiinin rüştünü ispat etme zamanı gelmiştir. 1970 - 1995 yılları arasında Tempra modeline kadar bir montaj dönemi yaşandı. Bu yıllarda Avrupa, Türkiye’den faydalandı. 1995 - 2010 yılları arasında ise Avrupa’nın ucuz iş gücü ve yan sanayi için mal aldıkları dönem oldu. 2010 yılından sonraki üçüncü dönem ise Türkiye otomotiv sanayi ve Tofaş olgunluğa erişti. Avrupalı ortaklarla yabancı ve global pazarlara açıldı. Hafi f ticaride bunu çok daha önceki yıllarda Ford ve Tofaş olarak başarmıştık. Şimdi yeni projelerle otomobilde biz yapıyoruz. Tofaş, Fiat’ın model ailesindeki, 131 Serisi’nden Tempra’ya, Siena ve Marea’dan Albea ve son olarak 2007 yılından bugüne kadar yaklaşık 250 bin adetlik üretim ile Linea modeliyle kadar uzanan bir sedan otomobil geçmişiyle, aslında kendini bugünlere çoktan hazırlamıştı. Özetle Tofaş, 1971 yılında, yılda 20 bin adetlik üretim kapasitesi, 600’e yakın çalışanıyla mütevazı bir fabrikada Murat 124 modeli üretirken bugün yılda 400 bin adetlik üretim kapasitesi, 6 bin 500’ü aşkın çalışanıyla, 6 farklı model üreten, 6 marka için üretim yapan, 80’den fazla ülkeye ihracat gerçekleştiren ve Ar-Ge’siyle de otomotiv sektöründe global bir oyuncu haline geldi.”

Tofaş’ta görev değişimi

Tofaş çatısı altında ülkemizde temsil edilen Lancia, Alfa Romeo ve Jeep markalarından oluşan Lancia, Alfa Romeo ve Jeep Marka Direktörlüğü görevine Türker Gürtekin atandı. Lancia, Alfa Romeo ve Jeep İş Birimi Direktörü olarak görev yapmakta olan Mahmut Karacan ise Fiat Satış Direktörlüğüne atandı. (Dünya - Gültekin Kara)

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler
Tüm Hakları Saklıdır © 2012 Ulaştırma | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : 0212 970 87 88 | Haber Scripti: CM Bilişim