Ryanair ile ucuza uçmanın yolları neler?
İrlanda kökenli Ryanair firması özellikle Avrupa içinde düzenlediği ucuz uçuşlarla “pahalı seyahat” kavramını yerle bir etti.
Özelikle İrlanda, İngiltere, İspanya ve İtalya’dan yoğun bir uçuş trafiği sağlayan firma bir dönem 1 euro’ya uçak bileti satmasıyla dikkatleri üzerine çekmişti.
150’ye yakın destinasyona uçuş sağlayan Ryanair, hala ucuz. 5 euro’ya bilet bulmanın mümkün olduğu firmanın bazı destinasyonlarda ana havalimanlarına değil de daha uzaktaki küçük havalimanlarına iniş yapması tek dezavantajı olarak görülüyor.
Biz Türkler Ryanair ile uçabilir miyiz?
Ağırlıklı olarak Avrupa Birliği ülkeleri içinde uçan Ryanair’in Türkiye’ye direkt uçuşları yok. Ancak çok girişli Schengen vizeniz varsa Avrupa içinde, tek girişili Schengen vizeniz varsa aynı ülkenin şehirleri arasında Ryanair ile ucuza dilediğiniz gibi seyahat edebilirsiniz. Bunun için illa ki Avrupa Birliği vatandaşı olmanıza gerek yok.
Ama yapmanız gereken bazı şeyler var. Eğer AB vatandaşı olmayan biri Ryanair ile uçmak istiyorsa yerine getirmesi gereken bazı yükümlülükleri var.
Ancak bunlar gözünüzde büyüteceğiniz kadar zahmetli işler değil.
Bu durumu bizzat test ederek tüm aşamalarını sizin için geçtik ve ne yapılması gerektiğini belirledik.
Aynı ülke içindeki uçuşlar için yaptığımız bu deneme, AB üyesi ülkeler arasındaki Ryanair uçuşları için de geçerli.
AB Schengen bölgesine girdiğiniz andan itibaren alana dahil ülkeler arasında özgürce dolaşabilirsiniz.
Madrid'den yola çıktık
Madrid’e gelip oradan Ryanair kullanarak toplamda 100 euro’yu bile bulmayan bir maliyetle sırasıyla Valencia’ya, oradan Sevilla’ya, oradan Barcelona’ya, oradan da tekrar Madrid’e geleceğiz.
Biletlerimizi internet üzerinden uçuşlardan yaklaşık 2 ay önce satın aldık.
Madrid’e Air Europa ile ulaştıktan sonra orada birkaç gün geçirip Ryanair uçuşumuz için hazırlandık.
Online check-in yaptırın
İnternetten aldığımız biletleri uçuş gününden 14 gün önceden başlayarak uçuş saatinden 4 saat öncesine kadar yine internetten online olarak check-in yapmanız gerekiyor. Eğer bunu internetten yapmazsanız ve havaalanında yapmayı denerseniz bu size pahalıya patlar. İnternetten yaptığınız check-in sonucu oluşan uçak biniş kartınızı çıktı alın. Bu çıktı aynı zamanda sizin hem biletiniz hem de uçuş kartınız. Dediğimiz gibi bu çıktıyı almayıp havaalanından almaya kalkarsanız 40 euro ödemek zorunda kalırsınız.
Havaalanına ulaştıktan sonra online check-in yaptırdığınız için check-in kuyruğuna girmenize gerek yok. Ancak yapmanız gereken başka bir işlem var. Aldığınız çıktı ve schengen bölgesinde olmanıza izin veren vizenizin bulunduğu pasaportla birlikte Ryanair’in havaalanındaki ofisini bulmanız gerekiyor. Ofisi buldunuz mu çok uzun olmayan bir sırayla karşılaşacaksınız. Sıraya girin. Sıranız geldiğinde biniş kartınızı ve pasaportunuzu görevliye uzatın. Görevli vizenizi kimlik bilgilerinizi inceledikten sonra eğer uygunsanız çıktısını aldığınız biniş kartınızın üstüne ve altına iki kaşe basıyor ve size iyi yolculuklar diliyor.
Bu noktada sorun yaşamamanız için yapmanız gerekenleri tekrar edelim: Biniş kartınızı internetten yaptığınız online check-in sonrası çıkış almayı ve bu çıkışı yanınızda getirmeyi unutmayın. Pasaportunuz yanınızda olsun. Pasaportunuzda gerekli vize olsun. Eğer vizesiz seyahat edebiliyorsanız sorun yok zaten.
Bagaj meselesi
Uçuş biniş kartınızı onaylattıktan sonra dikkat etmeniz gereken ikinci nokta bagajınız. Ryanair kati sınırlamaları var. Eğer ekstra bavullarla geldiyseniz her biri için (15 kg sınırı var) internet üzerinden bavullarınızı belirtmeniz durumunda (en fazla 2 bavula izin var) bavul başına 15 euro ödersiniz.
İnternetten bileti alışınız sırasında bu bavulları belirtmeyip havaalanında bavullarınızı vermeye kalkarsanız bavul başına 35 euro ödersiniz.
Bu nedenle size önerebileceğimiz mümkün oluyorsa Ryanair ile uçacaksanız sadece el bagajıyla seyahat etmeniz.
El bagajının da bazı sınırlamaları var. Öncelikle el bagajınızın 10 kiloyu geçmemesi gerekiyor. Bagaj boyutlarının da 55 x 40 x 20 santimetre boyutlarını aşmaması gerekiyor. El bagajlarının boyutları uçağa biniş sırasında kontrol ediliyor. Küçük de olsa ikinci bir çanta, kamera çantası, laptop çantası ayrıca kabul edilmiyor. Yani neyiniz varsa bu çantaya sığmak zorunda ve 10 kiloyu geçmemeli.
Aslında çok sıkı bir biçimde kontrol yapılmıyor. Mesela zorlayarak bavulunuzu sıkıştırabilirsiniz. Ancak açık açık bavulunuzun kontrol kutusuna sığmayacağı belliyse şansınızı zorlamayın. O zaman ya ekstra parayı ödeyeceksiniz ya da uçağa binemeyeceksiniz. Bu arada sırt çantalarının boyutları (çok devasa olmadığı sürece) bu ölçütlere pek uyumlu olmadığından genelde “Geç sen abi” diyerek kontrol edilmiyor. Bu yüzden sırt çantasıyla seyahat etmenizi öneririz.
Uzun uzun kuyruklar
Uçağa biniş sırasında çok uzun kuyruklar oluşuyor. Endişe etmeyin öyle ya da böyle o kuyruk bitiyor. Eğer bu kuyrukta öncelik almak isterseniz internetten bileti alırken ya da Ryanair’e pasaportunuzu kontrol ettirirken “öncelik” satın alabilirsiniz. Bunun için internetten alıyorsanız 4 euro, Ryanair ofisinden alıyorsanız 5 euro ödemeniz gerekiyor. Bizce hiç gerekli olmayan bir şey.
Tüm bunları doğru olarak uyguladıysanız artık uçağa binebilirsiniz. Uçağa binince bilmeniz gereken en önemli şey ise biniş kartlarınızda koltuk numarası olmaması. Bu şu anlama geliyor: İstediğiniz koltuğa oturabilirsiniz. Yani ilk gelen kapar. Ayakta kalmanız söz konusu değil. Koltuk sayısından fazla bilet satılmıyor. Genelde az da olsa birkaç boş yer bile kalıyor.
Bütün bu işlemleri yapıp Valencia’ya gidecek uçağımıza bindik. Uçak son derece konforlu ve yeni. Koltuk araları büyük hava şirketlerinin kadar geniş değil ama rahatsız edecek kadar da dar değil. Uçakta fotoğraf makinenizi kullanmaya kalkmayın, yasak.
Ryanair satış ekibi
Uçuş boyunca hostesler size bir şeyler satmaya çalışıyorlar. Uyuyor numarası yaparak bundan kurtulabilirsiniz.
Valencia’ya indikten sonra bir sorun yaşamadan havaalanına geldik. Normal bir iç hat uçuşu sonrası gibi sırt çantamızla otelimize doğru yol aldık.
Görüldüğü gibi yapılması gerekenler kolay ve bunlara uyduğunuz sürece herhangi bir sorun yaşamazsanız. Tipinizi beğenmeyip sizi uçağa almamaları gibi bir durum da söz konusu değil. Tabi çıplak olarak uçağa binmeye kalkmadığınız sürece.
Daha sonra yaptığımız Valencia-Sevilla uçuşunda da ana havalimanına indik. Ancak küçük bir sürpriz bizi bekliyordu. Uçaktan inip doğrudan terminale girmiş olmadık. Uçaktan piste indik. Buradan tek sıra halinde yürüyerek 2 dakika içinde terminale ulaştık.
Girona'ya gitmek
Sevilla – Barcelona uçuşu da ana hava limanları arasında gerçekleşti. Barcelona – Madrid uçuşu için ise El Prat’a değilde Barcelona’ya yaklaşık bir buçuk saat uzaklıktaki Girona Havaalanına gitmemiz gerekti. Girona’ya gitmek için Barcelona Kuzey Otobüs Terminali’ne gittik. Buradan Havaalanına direkt seferler var. Seferler uçuşlara göre düzenlendiğinden kendimize uygun olan seferi daha önceden belirledik. 12 euro ödeyip havaalanına ulaştık. Uçuşumuz sonrası Madrid ana havalimanı Barajas’a indik ve Ryanair maceramız sona erdi.
Seyahatlerin özeti:
Hiçbir sorun yaşamadık. Dikkat ettiğimiz noktalar ise zamanında havaalanında olmak. Bileti internetten almak. Check-in’i internetten yaptırmak. Biniş kartının çıktısını internetten almak. Havaalanına pasaportumuz ve vizemizle gidip Ryanair ofisine bileti onaylatmak. Bagajın ölçütlerine dikkat etmek ve bulduğumuz en güzel yere oturarak keyifle uçmak oldu.
Ryanair bilet fiyatlarıyla ilgili ufak bir ayrıntıyı da belirtelim. Firmanın sitesinde 5 euro olarak görünen fiyat, bileti alma işlemini tamamladığında çeşitli vergiler ve online check in ücretiyle birlikte en fazla 10 küsür euroya ulaşıyor. Yani yine ucuz yine ucuz. Söylediğimiz gibi online check in yerine havaalanında çekin yaptırırsanız fiyat çok çok artar. Bu nedenle internetten bilet almak çok çok daha uygun.
Ayrıca 4 uçuşta da herhangi bir aksama olmadı. Her biri tam zamanında kalktı. Ryanair'in web sitesi rötar yapan uçakları anında bildiriyor.
4 uçuşumuz için Ryanair'e 1 kişi için ödediğimiz bedel toplam 65 euro tuttu.
CNNTurk
