• BIST 9695.16
  • Altın 2430.366
  • Dolar 32.529
  • Euro 34.865
  • İstanbul 25 °C
  • Ankara 28 °C

Savunma sanayiinin hedefi ilk 10

Savunma sanayiinin hedefi ilk 10
Milli Savunma Bakanlığı (MSB) Savunma Sanayii Müsteşarı Murad Bayar, ''Temel hedefimiz Silahlı Kuvvetlerimizin ihtiyaçlarını kendi sanayimizin ürünleri ile karşılamak'' dedi.

İSO tarafından düzenlenen "Savunma Sanayii Semineri" odanın Odakule'deki merkezinde gerçekleştirildi. Seminere; Savunma Sanayi Müsteşarı Murat Bayar, İSO Başkanı Tanıl Küçük, İSO yetkilileri ve iş adamları katıldı.

Savunma Sanayii Müsteşarı Murat Bayar, savunma sanayinin son yıllarda yapılan yatırımlarla yerlilik payının yüzde 50 seviyesine yükseltildiğini belirtti. Bu rakamın önceki yıllara oranla çok iyi olmasına rağmen yeterli olmadığını dile getiren Murat Bayar, ülke sanayinin gücünden daha fazla yararlanmaları gerektiğini söyledi. Müsteşarlık olarak temel hedeflerinin TSK'nın ihtiyaçlarını yerli kaynaklarla karşılamak olduğunu aktaran Bayar, başlangıçta yabancı ürünlerin Türkiye'de lisanlı üretimi olarak gerçekleştirildiğini, son yıllarda yapılan yatırımlarla ise silah sistemlerinin teknoloji, tasarım ve mühendisliğinin de Türkiye'de gerçekleştirildiğini ifade etti.

Milli Gemi Projesi (Milgem) hakkında bilgi veren Bayar, Tuzla bölgesinde gerçekleştirdikleri yatırımın 2 milyar dolar seviyesine ulaştığını ifade etti. Bayar, Tuzla'da ortak proje yürüttükleri 5 tersanenin Savunma Sanayii Müsteşarlığı'na onlarca gemi teslim ettiğini bildirdi.

TSK'nın dünyada muharip görev yapan sayılı ordulardan birisi olduğunu belirten Bayar, bu sabah Dağlıca'da yaşanan terör saldırısıyla tüm Türkiye'nin yıkıldığını ifade etti. Bayar, "Ama bu görevin zorluğunu gerektiriyor ve ona göre teçhiz olma gerekliliğini gösteriyor. Yani kullandığınız teçhizat en üst standartta olacak ve en yüksek performansta olacak. Bütün projelerimizde kriterlerimiz bu şekilde." diye konuştu.

Güvenlik ve savunmanın tarih boyunca olduğu gibi günümüzde de devletlerin asli görevi olduğunu belirten İSO Yönetim Kurulu Başkanı Tanıl Küçük de, Türkiye'nin 'Yurtta Sulh Cihanda Sulh' sözünden hareketle komşu ve bölge ülkeleriyle ilişkilerini daima barışçıl temeller üzerinde yürüttüğünü aktardı. Türkiye'nin bulunduğu coğrafya gereği güçlü bir silahlı kuvvetlere sahip olmak zorunda olduğunu dile getiren Küçük, yıllardır devam eden terör sorununun da bu gerekliliğin diğer bir boyutu olduğunu söyledi.

Konuşmasına bu sabah saatlerinde Dağlıca'da meydana gelen terör saldırısına değinerek devam eden Tanıl Küçük, "Maalesef, bu sabah da çok acı bir haber aldık. Dağlıca'daki terörist saldırıda 8 askerimizi kaybetmenin derin üzüntüsü içindeyiz. Şehitlerimize tanrıdan rahmet, ailelerine sabır ve başsağlığı diliyoruz." dedi.

Silahlı kuvvetlerin yıllardır terörle mücadele içinde olmasına rağmen tek başına TSK'nın çabasının yeterli olmadığını vurgulayan Küçük, "Ümidimiz, destekleyici başka yöntemlerin de devreye girmesiyle bu meselenin artık bir an önce bitmesidir." diye konuştu.

Bir ülkenin silahlı kuvvetlerinin gücünü tamamlayan en önemli unsurlardan birisinin savunma sanayi olduğunu aktaran Küçük şöyle konuştu: "Ülkemiz savunma sanayi, yerel kaynak kullanımı açısından arzu ettiğimiz düzeyin gerisindedir. Ancak, ne mutlu ki son yıllarda, bu durumu değiştirmek üzere çok önemli adımlar atılmış, savunma sanayi müsteşarlığımız, bu anlamda önemli çalışmalar gerçekleştirmiştir. 2010 yılı rakamlarıyla, Türk Silahlı Kuvvetleri'nin ihtiyaçlarının yurt içinden karşılanma oranı yüzde 52'lere ulaşmıştır. Daha önceki yıllara kıyasladığımızda, ulaşılan bu oran son derece sevindirici ve ümit vericidir.

Öte yandan İSO Yönetim Kurulu Başkanı Tanıl Küçük, ''Savunma Sanayii Müsteşarlığı'mız 2016 yılında savunma sanayinde ilk 10 ülke arasına girmeyi, savunma ve havacılık sanayi ihracatını, 2 milyar dolara, sektör cirosunu ise 8 milyar dolara çıkarmayı hedeflemektedir'' dedi.

İstanbul Sanayi Odası (İSO) tarafında düzenlenen Savunma Sanayi Seminerinde konuşan Küçük, güvenlik ve savunmanın tarih boyunca olduğu gibi, günümüzde de, devletlerin asli görevi olduğunu belirterek, ''Türkiye, büyük Atatürk'ün 'Yurtta sulh, cihanda sulh' sözünden hareketle, komşu ve bölge ülkeleriyle ilişkilerini, daima, barışçı temeller üzerinde yürütme gayretinde olsa da, bulunduğu coğrafyanın özellikleri gereği, güçlü bir silahlı kuvvetlere sahip olmak zorundadır'' dedi

Yıllardır devam eden terör sorununun varlığına dikkati çeken Küçük, bu sabah da çok acı bir haber aldıklarını, Dağlıca'daki terörist saldırıda sekiz askerimizi kaybetmenin derin üzüntüsünü yaşadığını belirterek, ''Şehitlerimize Tanrı'dan rahmet, ailelerine sabır ve başsağlığı diliyoruz. Silahlı kuvvetlerimiz yıllardır bu mücadelenin içinde, ancak tek başına onların çabası yeterli olamıyor. Ümidimiz, destekleyici başka yöntemlerin de devreye girmesiyle bu meselenin artık bir an önce bitmesidir'' şeklinde konuştu.

Bir ülkenin silahlı kuvvetlerinin gücünü tamamlayan, önemli unsurlardan birinin hiç kuşkusuz güçlü bir savunma sanayisi olduğunun altını çizen Küçük, ''Yerel kaynaklara dayalı, dışa bağımlılığı mümkün olan en düşük seviyelere indirilmiş, bir savunma sanayi, güvenliği teminde getirdiği üstünlüğün yanında, o ülkenin ekonomisi, büyüme ve kalkınması için de çok önemli bir itici güçtür'' dedi.

'2016 yılında savunma sanayinde ilk 10 ülke arasına girmeyi hedefliyoruz'

Tanıl Küçük savunma sanayi sektörü hakkında şu bilgileri verdi:

''Ülkemiz savunma sanayi, yerel kaynak kullanımı açısından arzu ettiğimiz düzeyin gerisindedir. Ancak, ne mutlu ki son yıllarda, bu durumu değiştirmek üzere çok önemli adımlar atılmış, Savunma Sanayi Müsteşarlığımız, bu anlamda önemli çalışmalar gerçekleştirmiştir.

2010 yılı rakamlarıyla, Türk Silahlı Kuvvetleri'nin ihtiyaçlarının yurt içinden karşılanma oranı yüzde 52 seviyelerine ulaşmıştır. Daha önceki yıllara kıyasladığımızda, ulaşılan bu oran son derece sevindirici ve ümit vericidir. Hedefimiz, bu oranı daha da artırabilmek olmalıdır.

Savunma Sanayi Müsteşarlığı'mız, 2012-2016 stratejik planı, 2016 yılında savunma sanayinde ilk 10 ülke arasına girmeyi, savunma ve havacılık sanayi ihracatını, 2 milyar dolara, sektör cirosunu ise, 8 milyar dolara çıkarmayı hedeflemektedir. Bu rakamlar, savunma sanayi sektörümüzde, geleceğe yönelik önemli proje ve hedeflerin belirlendiğine ve sektörün, önümüzdeki yıllarda, büyüme eğiliminde olacağına işaret etmektedir. Savunma sanayinde yerli katkı payını artırmayı ve dışa bağımlılığı azaltmayı hedefleyen, projeler, sanayimize ve ilgili tüm sektörlerimize de büyük fırsatlar sunmaktadır.''

Rekabet gücünün ana unsurlarından biri olan, teknoloji geliştirme, savunma sanayinin de bel kemiğini oluşturduğunu söyleyen Küçük, teknoloji hakimiyeti ve bilgi üstünlüğünün savunma sanayinin olmazsa olmazları olduğunu ifade etti.

Bugün gelinen nokta itibarıyla, Türk sanayisinin, savunma sanayinde yerli katkıyı artırmak için gerekli alt yapı, güç ve potansiyele sahip olduğunu vurgulayan Küçük, ''Sanayimiz, Ar-Ge, teknoloji geliştirme ve inovasyon konusunda hızla yol alma gayreti içindedir. Sanayimizde, özellikle, gemi inşaat, havacılık, yazılım, otomotiv ve kimya sektörlerindeki üretim kapasitesi, savunma sanayi projeleri için de önemli bir alt yapı sunmaktadır'' şeklinde konuştu.

Tanıl Küçük konuşmasını şöyle sürdürdü:

''Doğru ve bilinçli bir yönlendirme ile, Ar-Ge ve teknoloji geliştirmede daha çok destek ile, sanayimizin, bu alanda yapabileceklerini azami düzeyde ortaya koyacağına inanıyoruz. Bu inançla, İSO olarak, savunma sanayimizde yerli katkının artırılmasına yönelik projelerin ve ortaya çıkacak üretim fırsatlarının sanayicilerimize iyi aktarılması gerektiğini düşündük ve bugünkü semineri düzenledik.''

www.UlasimOnline.Com

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler
Tüm Hakları Saklıdır © 2012 Ulaştırma | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : 0212 970 87 88 | Haber Scripti: CM Bilişim