Önder Sezgi: İDO 2013'de halka arz edilecek
İDO Yönetim Kurulu Murahhas Üyesi Önder Sezgi, İDO'yu 2013 başında halka arzı düşündüklerini belirterek, İDOBÜS ve Ambarlı merkezli Ro-Ro projesini hayata geçireceklerini kaydetti.
İstanbul’da gerçekleştirilen basın toplantısında açıklamalarda bulunun İstanbul Deniz Otobüsleri (İDO) Yönetim Kurulu Murahhas Üyesi Önder Sezgi, çalışmalarının devam ettiğini ve 2013 yılının başında halka arza gideceklerini kaydetti.
Şirketlerinin orta ve uzun vadede hedeflerinden birinin bu konu olduğunu kaydeden Sezgi, “Halka arz finansal maksatla kurumsal yönetimle ilgili hedeflenen bir uygulama. Bizim ortaklarımızın bizden beklentisi 2013 yılından itibaren şirketi halka arza hazır hale getirmek. Bu işlem bilançoların karlılık düzlemine oturmaması demektir. Bu noktada zorluk yaşayacağımızı sanmıyorum. 2011 yılının sonuna kadar temel adımları atacağız. 2012 yılı sonunda da TAV’dakinden daha iddialı bir altyapıya ulaşacağımızı düşünüyorum” şeklinde konuştu.
Ortak bir konsorsiyumla satın aldıkları İDO’nun organizasyon altyapısından başlayarak ciddi adımlar attıklarının altını çizen Sezgi, içerdeki tecrübeli ekipleriyle danışmanlık alarak yürüttükleri pek çok proje olduğunu ifade etti. Sezgi, 2012 yılı sonunda kurumsal açıdan da kedimizi hazırlamış olacağız. Sonrası tabi ortakların vereceği bir karar. Onlarda biz hazırız dediği zaman, kendi beklentileri karşılanırsa o günkü ulusal ve uluslararası konjöktüre göre karar verecekler. En iyi ihtimalle 2012 başından itibaren halka arz gündeme gelecektir” diye anlattı.
Önder Sezgi, İDO'nun yolcu sayısı ve buradan elde ettiği hasılat itibariyle dünyanın en büyük birkaç şirketinden bir tanesi olduğunu söyledi. İlk hedeflerinin taşıdığı yolcu sayısında da dünyanın bir numarası olmak ve bu lider pozisyonu korumak olduğunu belirten Sezgi, İDO'yu satın alma nedenlerini şöyle sıraladı:
"İDO önemli bir portföye sahip bir şirket. Biz satın aldığımız dönemde 52 tane gemisi vardı, şimdi sayı 53'e çıktı ve 35'ten fazla iskelesinde de taşımacılık faalitelerini yürütebiliyor. En önemlisi günlük düzenli nakit yaratan bir iş modeli var. 50 milyonluk yolcu sayısı da bizim için çok önemli bir müşteri tabanı. Bunu da geliştirerek önümüzdeki yıllarda 55-60 milyona çıkarmak, yeni aktiviteler, hatlar ve genel büyüme performansıyla çok daha yukarılara taşımak istiyoruz" dedi.
"İDO, çok isabetli bir karar oldu"
İDO konusunda çok isabetli bir karar verdiklerini ve diğer ortakların da aynı şekilde hem performanstan hem de buldukları datadan çok memnun olduklarını belirten Sezgi, varsayımların tam isabetli olduğunu söyleyerek, özelleştirildikten sonra yapılan işlerden bahsetti.
Öncelikle 700 milyon dolarlık finansal sözleşmelerin kapatıldığını ve yeni yönetim yapısı içerisinde bir proje departmanı oluşturulduğunu söyleyen Sezgi, "Bu departman sadece ileride büyüme hedeflerine uygun projeleri yönetecek ve günlük operasyonun dışında olacak. Bunun yanısıra toplu iş sözleşmesini imzaladık. Böylece çalışanlarla aramızdaki hukuku da kurmuş olduk. Müşteriyi tanımak bizim için çok önemli. Onları ne kadar tanıyabilirsek , ne kadar memnun edebilirsek, onları tutmayı başarırız, sayıyı artırmayı başarırıız. Geçmişte yapılan yolcu profili çalışmalarımızı yeniledik. Hangi hatta ne tür yolcularımız seyahat ediyor ve beklentileri neler?. Detaylı bir çalışma yaparak bunu belirledik. Müşteri memnuniyeti anketlerimizin sayısını 3-4 katı artırdık. Burada gelen şikayetleri mutlaka dikkate alıyoruz" dedi.
Yılbaşına kadar BTA bütün noktaları devralacak
Yolcuları ilgilendiren tarafta ise, BTA ile bir ortkalık gerçekleştirdiklerinden söz eden Sezgi, "Gemi ve iskelelerimizde verilen catering hizmetleri öncelikli konularımızdan bir tanesiydi. BTA'nın havalimanlarındaki başarısını çok iyi biliyoruz. Yolcu profilimize uygun her seçenekte ve fiyatta ürünü yolcularımıza sunacağız. Yılbaşından itibaren feribottaki yiyecek içecek hizmetlerini de 10 milyon Euro harcayarak BTA devralacak. Yani gelecek yılın ortasında BTA, bütün noktaları devralmış ve hizmet kalitesini sunuyor olacak. Terminal hizmetlerini aldığımız firma değişti. Gişelerde çalışan personelin firmasını değiştirdik. Temizlik firması bizim için çok önemliydi. Feribotlardan başlayarak bütün temizlik altyapısını değiştiriyoruz. Buna ilave güvenlik hizmetlerini veren firmamızı da değiştirdik" dedi.
"Dinamik fiyatlama sisteminde çok şikayet geldi"
Rutin faaliyetler içerisinde kış tarifesini belirlediklerini ve dinamik fiyatlamaya geçtiklerinden bahseden Sezgi, "Bu konu kendimizi anlatmada en zayıf kaldığımız konu oldu. Dinamik fiyatlamanın özü bir çok sektörde olduğu gibi satın almayla hizmetten yararlanılan dönem arasındaki uzunluk arttığı süreçte fiyatın daha düşük olduğu, hizmete yakın günlerde yapılan satın almada fiyatın biraz daha yüksek olduğu "dinamik fiyatlama" modeline geçtik" diyerek sözlerine şöyle devam etti: "Aslında çoğu sektörde oturdu bu sistem ama biz bu konuda fazlaca şikayet elıyoruz. Bunu anlıyorum. Yenikapı -Bandırma hattındaki test sürecinin sonlarında yaptığımız anketlerde ucuz bilet alanlar memnundu. Fakat fix fiyata göre yüksek fiyatla karşılaşanlar da tepkiliydi. Onlara kendimizi daha iyi anlatmamız gerekiyor. Bu bir test dönemiydi ve bu sistemin farkına varanlar derhal ucuz biletleri bitirdiler. Bir dönem sonra web sitemize girenler sadece pahalı biletleri gördü. Tabi bu durumda yorum olarak "özel sektör zammı bastı" denildi. Şimdi bu sistemi bütün hatlara ve uzun bir sezona yaydığımız için yolcularımız bunu görebilecek. Kendilerini buna göre planlayabilecek diye düşünüyorum" şeklinde konuştu.
“Körfez Geçişi Köprü Projesi’ne hazırız”
Körfez Geçişi Köprü Projesi’nin İDO’nun en önemli hatlarından biri olan Eskihisar-Topçular hattını çok önemli ölçüde etkileyeceğini söyleyen Sezgi, projenin ne zaman hayata geçirileceği önemli olduğunun da altını çizdi. Sezgi, “Biz tabi ki hesaplarımızı bu faaliyetin 2015’te başlayacağı varsayımına göre yaptık. 2015’e kadar gayet yeterli vakit var. Biz hem gemilerimizi hem hizmetlerimizi en üst seviyede tutmaya devam edeceğiz. Köprüden geçiş de bedava olmayacak. 35 Dolar artı KDV’den başlayan çeşitli ücretler alınacak. Biz orda fiyat ve hizmet kanadında mümkün olduğunca ayakta kalmaya devam edeceğiz. Fakat Eskihisar’daki ve Topçular’daki altyapısı ve çevre düzenlemesi çok iyi bu iskele alanlarımızı başka maksatlarla kullanmaya yönelik başka çalışmalarımız da var” dedi.
Önder Sezgi RO-RO konusunda da şunları söyledi: “Bu konu çok heyecanlı olacak. Burada mantık şu, Tekirdağ’da bir noktadan veya 320 dönümlük bir arazisi olan ve 30 yıllığına kiraladığımız Ambarlı’dan bir RO-RO iskelesi vasıtasıyla Marmara’nın güneyine ve doğusuna ticari araçları taşıma niyetimiz var. Bandırma’ya, Gemlik’e belki Eskihisar’a talebe göre bu taşımayı yapacağız. Bizim iskeleyle ilgili altyapımız hazır. İzinleri ve yasal süreçleri tamamlamak üzereyiz. RO-RO projemizin geçmişte hazırlanmış fizibilitesini güncelliyoruz. Bu raporumuzu da aldıktan sonra iskelelerde yatırıma süratle başlayacağız. Bu yatırımın ikinci ve çok önemli ayağı olan gemiler var. Gemilerle ilgili dünyanın dört bir tarafından bizim kullanabilecek olduklarımızı gözden geçiriyoruz. Yeni ya da ikinci el, gemileri ya satın almayla ya da kiralama yöntemiyle bu işi gerçekleştireceğiz.”
İDO’nun RO-RO faaliyetine çok iddialı başlayacağını kaydeden Sezgi, rekabete açık olduklarını ve rekabetin başarıyı getirdiğini söyledi. Sezgi, “Şehir içinde veya Marmara’daki feribot hatlarımızda tarifelerimiz yolcu adedimiz ve hizmet kalitemiz ortada. RO-RO ‘yada böyle gireceğiz. Sefer sayısını maksimum yapacağız. Bu bütün Anadolu’da, özellikle; Akdeniz, Ege ve Marmara başta olmak üzere, Avrupa’ya ithalat ve ihracat işlerini yürüten firmalar için çok büyük imkan olacak. Tabi önce Marmara içerisindeki hatları oturtmayı hedefliyoruz. Ardından operasyonun verimliliğine göre dış hatlara da sefer koyabiliriz. Bu projeyi kesin olmamakla beraber 2012 yılı sonuna kadar tamamlamayı hedefliyoruz. Aslında genel kullanıma çok uyduğu için RO-RO kelimesini kullanıyoruz. Asıl hedefimiz bizim RO-PAX’tır” diyerek RO-RO taşımalarına iddialı gireceklerini vurguladı.
“Denizin olduğu her yere pazar gözüyle bakıyoruz”
Önder sezgi’nin sözlerine ek olarak söz alan İDO Genel Müdürü Ahmet Paksoy da, planlama ve proje çalışmalarına başladıklarını söyledi. Paksoy, “Ambarlı bizim çok önemli bir üssümüz olacak. İDO vizyonunu genişletmiştir. İDO artık ulusalın yanında uluslararası platformları hedefliyor. Bu anlamda denizin olduğu her yere pazar gözüyle bakıyoruz. Denizcilikle ilgili her türlü faaliyet bizim ilgimizi çekiyor. RO-RO önemli bir açılım olacak. Onlarla ilgili çok yönlü çalışmalarımız sürüyor. İskeleyle ilgili proje çalışmalarımıza da başladık” şeklinde konuştu.
İDOBÜS konusuna da değinen Önder Sezgi, bu konuda uygulayacakları yeni projeden bahsetti. Sezgi yaptığı açıklamada şunları söyledi; “Bizim gelecek yılın başında hayata geçireceğimiz projemiz projelerimizden bir de İDOBÜS’tür. Yolcularımızı Kabataş’tan Bursa’ya deniz otobüsüyle, oradan da çeşitli destinasyonlara taşıyacağız. Yolcu deniz otobüsü için tek bilet alacak. Bursa’ya varacak. Orada inip otobüse binecek. Bagajları bizim tarafımızdan transfer edilecek. Gideceği yere kadar otobüsle devam edecek. Yolcuları taşıyacağımız otobüsleri satın almayacağız. Bölgede çalışan otobüs firmalarıyla görüşmelerimiz devam ediyor. Kiralama yoluna gideceğiz. Ancak otobüslerin üzerinde İDOBÜS markası görünecek. Yani yolcuların tek muhatabı İDOBÜS olacak.”
“Yeni gemiler için araştırmalar devam ediyor”
İDO’nun satın alacağı yeni gemiler için araştırma yapan İş Geliştirme Müdürü Tolga Yardımcı da, dünyanın pek çok ülkesine giderek üretici firmalarla görüştüğünü ve işlerine en uygun gemiyi bulmak için çalışmalarını sürdürdüklerini söyledi. Tolga Yardımcı, “Pek çok üretici ve kiralama yapan firmayla görüşüyoruz. Bizim isteğimize cevap verecek firmalarda var. Bizim bu ihtiyacı karşılama noktasında dünyanın büyük tersaneleriyle ve yerli tersanelerle görüşmelerimiz oluyor. Bu konuda fazla bilgi vermek istemiyorum. Ancak şu kadarını söyleyeyim, ihtiyacımıza en uygun gemiyi bulmak istiyoruz. Yerli üreticilerimizde olabilir yabancılarda” şeklinde konuştu.
“Yerli üretici yeter ki rekabet edebilsin”
Gemi satın alma konusunda görüşlerini bildiren İDO Genel Müdürü Ahmet Paksoy da şunları söyledi: “Son dönemde birçok gemi yaptırdık. Şehir Hatları vapurları, Haliç’te motorlar yaptırdık, arabalı vapurlar ve deniz taksilerini yerli üreticilere yaptırdık. O anlamda bizim yerli üreticilerle bir çalışmamız olursa muhakkak yerli üreticilere gideriz. Türk tersaneleri birçok projeyi başarıyla tamamladı. Bu bağlamda yerli üreticilerle çalışmamak gibi bir düşüncemiz yok. Biz bu kararı verdiğimizde bu gemiler yapılamaz diye bir şey yok. Yerli tersaneler yeter ki rekabet edebilir düzeye gelsinler.”
Haber ve Fotoğraflar: Cengiz TEPEBAŞ - Esra SARIKEÇE
İSTANBUL HABER AJANSI
