“Tek başıma yerli oto için yokum”
Anadolu Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Tuncay Özilhan, Türkiye’nin güncel konularından biri olan ‘yerli otomobil’ üretimi konusunda grubun tek başına sıfırdan üretim yapmasının mümkün olmadığını söyledi.
Otomotiv sektörünün sermaye yoğun bir sektör olduğuna işaret eden Özilhan, şöyle konuştu:
“Türkiye’de dört beş tane büyük otomobil tesisi var ve çok da başarılılar. Dolayısıyla Türkiye’de yüzde 100 otomobil yapılıyor. Sanırım ‘yerlilik’ düşüncesiyle Başbakan Türk markası olmasını arzu ediyor. Otomobilde bir marka yaratmak pahalı ve zor bir iştir. Yerli otomobil üretirsiniz ancak Türk markası altında başarılı olabilir misiniz, bilemiyorum. Otomotiv devamlı sermaye yoğun bir iş olduğu için çok büyük yatırımlar gerektiriyor. Rekabet edebilmek için yılda bir iki milyar dolar harcamak lazım, çünkü üretilen araba eskiyor. Model ve teknoloji geliştirmek lazım. Başbakanın yaptığı vizyon vermek açısından doğru, tartışılsın, fikir üretilsin istiyor. Bunu şu anda üretimde olan tesisler yapabilir. Biz de katkı yapabiliriz, ben sıfırdan, tek başıma bir otomotiv şirketi kurmam.”
2020 hedefi 20 milyar dolar…
Anadolu Grubu Başkanı Özilhan, grubun önündeki sekiz yıllık dönemi kapsayan bir strateji belirleme çalışmasını 70 kişilik bir kadro ile iki hafta önce tamamladığını belirterek, 2020’de 20 milyar dolarlık bir ciroya erişeceklerini söyledi. Geçen yıl 5 milyar doların üstünde ciro açıklayan Anadolu Grubu, 2020’de 5 katı büyüklüğe ulaşacak.
Anadolu Grubu, 2020’ye kadar ana işlerinden biri olan içecek ve gıdada büyümeye devam edecek. Grubun, ağırlık vereceği diğer sektörlerin başında enerji, otomotiv, sağlık ve tarım geliyor.
Sekiz yıllık stratejik planı oluştururken Coca Cola’nın 2020 çalışmasından etkilendiğini belirten Özilhan, şöyle konuştu:
“Bütün gruplarımız, şirketlerimiz uzun bir çalışmadan sonra 2020’de nerede olacağımızı belirlediler. Bu bizim için çok önemli bir tahlil oldu. Hiç müdahale etmedik. Bütün şirketlerimiz aşağıdan başlayarak çalışmalarını yaptılar ve sundular. Bundan sonradaki aşamada bu çalışmalar tüm şirketlerimizin kültürü haline gelecek.Sağlıklı büyüme için bu yapılması gerekenler paydaşlarımız olan tedarikçilerimiz ve bayilerimizle paylaşılacak. Onları da 2020 hedefi etrafında toplayacağız. Faaliyet gösterdiğimiz içecekten, enerjiye, kırtasiyeden bankacılığa, sağlıktan turizme bütün alanlardaki şirketlerimiz ortaya koydukları bu hedeflerini önümüzdeki dönemde geliştirecekler ve çalışmalara başlayacaklar.”
‘İçecekte hızlı büyüme sürecek’
Gıdada nasıl büyüyeceksiniz?
İçecek Anadolu Grubu’nun temel işlerinden biridir. Buradaki büyümemiz hep devam edecek. Yeni projelerle hem bira hem de Coca Cola işimizi büyütmeye devam edeceğiz. Zaten Coca Cola işi kendi içinde tabii olarak, yeni ürünlerle, yeni markalarla büyüyor. Yakın zamanda Pakistan pazarına girdik. Buna yeni ülkeler de katılabilir. Biz bu işe uzun yıllar büyütebileceğimiz bir iş olarak bakıyoruz.Bira da Türkiye’de yavaş da olsa istikrarlı bir şekilde büyüyor. Ancak çevre ülkelerdeki projelerimiz hızlı büyüyor. SAB Miller ile bir anlaşma imzaladık. Müsaade alır almaz biz onların Rusya ve Ukrayna’daki işlerini alacağız.Biz de SAB Miller’e Anadolu Efes’teki yüzde 24 hissemizi vereceğiz. SAB Miller dünyanın ikinci büyük bira üreticisi.
‘Termik santrala olan tepkiye hak veriyorum’
Sinop’ta kuracağız termik santrale çok büyük tepki var…
Türkiye enerjide dışa çok bağımlı bir ülke. Santralarımızın yüzde 50’si gaz ve bu da birkaç ülkeye bağımlılık yaratıyor. Bu kadar ince, hassas ayarlar içinde gidiyoruz. Bu nedenle konuya çok yönlü bakmak lazım. Termik santrala karşı bir alerji var. Bu alerjiye hak veriyorum. Türkiye geçmişte hatalar yaptı. 40 yıl önce yapılan termik santralların teknolojisi çok eski ve çevreye zarar veriyor. Ancak yenilerin teknolojisi öyle değil. Yeni teknolojileri Almanlar ve Çinliler yapıyor. Daha az karbon salınıyor. Sinop Gerze’deki termik santralde en yeni teknolojiyi kullanacağız. Biz Anadolu Grubu olarak söz verdiğimiz zaman her şeyin en iyisini yapan bir grubuz. Hava, toprak, su, balıkçılık… Her açıdan çalışmalarımızı hazırladık ve standartların çok daha altında taahhütlerde bulunduk, ÇED raporu müracaatımızla birlikte. 2 milyar dolarlık bir yatırım yapacağız.
Herkes kadar çevreciyim
Dünyanın nereye gittiğini hep beraber görüyoruz. Üç beş nesil sonra dünyanın ne gibi sorunlar yaşayacağını da canı gönülden biliyorum. Herkes gibi ben de gelecek nesillere en iyisini bırakalım diye çaba sarf ediyorum. Ben sabit fikirli olan insanlara düşüncemi şöyle açıklıyorum: Sorunlu termik santralları durduralım, devlet Yatağan’ı durdursun. Bu çevreyi tekrar kazanalım. Bu konuda yapılması gereken çok şey var, onları yapalım. Siz ne kadar çevreciyseniz ben de o kadar çevreciyim.
‘Migros rafa çıkarsa bakarız’
Migros’u almak istiyor musunuz?
Migros, Koç Grubu satarken ilgi alanımızdaydı. Ülker ile beraber teklif verme düşüncesindeydik. Fakat sonra bir private equeity şirketi o günün koşullarında bizim düşünmediğimiz bir rakam verdi, aldı. Migros önemli bir perakendeci. Biz de perakendeyi iyi tanıyan bir grubuz. En önemli tecrübelerimizden biri bu. Ancak şu anda Migros’un sahiplerinin satıyoruz diye piyasaya çıkmış bir halleri yok. Biz de onlara gitmiş değiliz. Ama olursa ne yaparız, bunu zaman gösterecek.
Markalı taze meyve işine giriyor
Tarımda yeni alanlara girecek misiniz?
Son dönemde geliştirdiğimiz plantasyon projemiz var. Bir süre sonra Türkiye’nin en büyük plantasyonlarından biri olacağız. Sert çekirdekli meyveler ağırlıklı olmak üzere şeftali, kayısı, nar, vişne ve elmanın plantasyonlarını yapıyoruz. Çanakkale, Ceyhan ve Ceylanpınar’da yapıyoruz. 2012 sonuna kadar 3 milyon ağaç ekeceğiz. 2020’de bunu 10 milyon ağaça çıkaracağız. Taze meyvecilik de yapacağız. Hem ihracat hem de iç pazar için.
