THY, Ürdün için Türkiye'den turist çekecek
Orta Doğu ülkelerindeki gelişmelerden etkilenmeyen ülkelerden biri olan Ürdün, tarihi ve doğal güzellikleri ile Türkiye'den turist bekliyor.
Eski ve yeniyi bir arada barındıran başkent Amman'dan Wadi Rum'un ilkel sadeliğine, dünyanın yeni 7 harikası arasında yer alan ülkenin hazinesi ve turistik cazibesi Petra'dan çöl kalelerine, yaklaşık 400 metre deniz seviyesinin altında bulunan Ölü Deniz'den Kızıldeniz'in bozulmamış kumsalları ve Mercan resiflerine sahip Akabe'ye, mozaik şehir Madaba'dan Ürdün Vadisi'nde yer alan antik kent Anjara'ya, Ceraş antik kentinden Dana ve Mujib doğal yaşam koruma alanlarına kadar gizemli yerleri, büyüleyici tarih ve doğasıyla Ürdün, Türk turistlerin de radarına girmek istiyor.
7-7,5 milyon nüfusa sahip ülke, yılda yaklaşık 2,5-3 milyon turist ağırlarken, yüzde 1'den az paya sahip Türkler'i de turizm pastasına katmak için bazı çalışmalara başladı. Türkiye'den Ürdün'e turist çekmek için kolları sıvayan Türk Hava Yolları da (THY), günde 2 seferle uçtuğu Amman'a 3. seferini yapmaya hazırlanıyor. Türkiye'de Ürdün'ü pazarlayacak olan THY, 3. frekans ile birlikte yılda 60 bini aşkın Türk turisti Ürdün'e çekmeyi hedefliyor.
THY Amman Müdürü Mazen Disi, düzenlediği toplantıda yaptığı konuşmada, Ürdün'den İstanbul'a taşıdıkları yolcuların yüzde 63'den fazlasının transit olduğunu, transit yolcuların çoğunluğunun da İskandinav, Kuzey Amerika ülkeleri ve Rusya'dan geldiğini ifade ederek, Ürdün'ün bilinirliğini artıracaklarını, Türkiye'de hem Ürdün'ü hem de Amman üzerinden Kudüs turlarını pazarlayacaklarını bildirdi.
Disi, ''3. frekans ile birlikte Türk turistine ağırlık verecek olan THY, Amman üzerinden Kudüs turları için de özel ücretler çıkararak, yolcu çekmeye çalışacaktır. Amman üzerinden Kudüs yaklaşık 75 kilometre, Telaviv üzerinden Kudüs de yine 75 kilometredir. Amman üzerinden Kudüs turu yapıldığında yolcular Ürdün'ü de tanıma fırsatı bulmaktadır'' şeklinde konuştu.
3. seferin açılmasından sonra Türkiye pazarından yolcu çekebilmek için pazar araştırması yapıldığını, turistleri çekecek fiyatlar sunacaklarını, basın ve acentelere yönelik geziler düzenlemeye başladıklarını anlatan Disi, söz konusu çalışmalara ilave olarak İstanbul'da ekim ayı içinde Türkiye ve Ürdün'den acentelerin katılımıyla bir road show düzenleyeceklerini kaydetti.
-''6 ay-1 yıl sonra 4. frekans için başvurabiliriz''-
Mazen Disi, 2011'de yüzde 83 olan doluluk oranlarının bu yıl yüzde 87'ye ulaştığını, kapasitenin üzerinde taleple karşılaştıklarını ve yıl sonunda doluluk oranının yüzde 95'ler civarında olmasını beklediklerini kaydederek, ''2012'de her ay pazar payımız arttı'' dedi.
Ürdün'de devlete ait Royal Jordan'dan pazar payı aldıklarını, Royal Jordan'dan sonra ikinci sırada bulunduklarını ve Amman hattı için 20'den fazla olan transit noktalarını artırmayı planladıklarını belirten Disi, 6 ay-1 yıl sonra da 4. frekans için başvurabileceklerini söyledi.
Hali hazırda günde 2 kez Ürdün'e uçan THY'nin koltuk arzının yaklaşık 130 bin olduğunu bildiren Disi, buna ilave olarak yeni frekans ile birlikte yılda 60 bini aşkın Türk turisti Ürdün'e çekmeyi hedeflediklerini kaydetti.
Ürdün'ün çoğunlukla 4-5 ülke görmek amacıyla Orta Doğu turu yapmak için
tercih edildiğini, ancak ''Arap Baharı'' dolayısıyla gelen turist sayısının geçen yıl azaldığını dile getiren Disi, turist sayısının bu yıl tekrar artmaya başladığını söyledi.
-THY, Amman'da 30. yılını kutluyor-
THY Amman Müdürü Disi, bu yıl Ramazan'dan sonra Amman'da bir resepsiyon vereceklerini, 30. yıl anısına özel ücret uygulayacaklarını ve çeşitli grup indirimleri yapacaklarını bildirdi.
Geçtiğimiz hafta THY çalışanlarının resimlerinin yer aldığı THY uçağının Amman'a geldiğini hatırlatan Disi, çekilen fotoğraf ve video görüntülerini Ürdün basınıyla da paylaştıklarını söyledi.
Ürdün ekonomisindeki gelişmelere de değinen Disi, çoğunluğu organik olan tarımın kısıtlı bir alanda yapılmasına karşın üretilen ürünlerin yüzde 30'unun ülkeye yettiğini, geri kalanının ise ihraç edildiğini belirterek, petrolü bulunmayan ''tek'' Orta Doğu ülkesi olarak bilinen Ürdün'ün fosfat, cam kumu,potasyum, kalsiyum karbonat, çimento, Orta Doğu ve Avrupa ülkelerine ağırlıklı olarak ihraç edilen ilaç üretimi ile tanındığını, ''normal denizlerin 10 katı tuzluluğa sahip olan'' ve ''dünyanın en tuzlu suyuna sahip'' olduğu ifade edilen Ölü Deniz'in ise sağlık turizmi açısından tercih edilmesinin yanı sıra buradan çıkarılan minerallerden elde edilen sağlık, cilt ve kozmetik ürünlerinin de ihraç edildiğini anlattı.
-3 dinin buluştuğu yer-
Denizden uzak bir ülke olan Ürdün'de sıcaklığın yüksek olmasına karşın kuru hava ve hafif şekilde esen rüzgar dolayısıyla iklimin insanı rahatsız etmediğini belirten Disi, Ürdün Vadisi'nin dini gezginciler için derin bir anlamı olduğunu, Hazreti İsa'nın vaftiz edildiği Ürdün ötesindeki Bethany ve Hazreti Musa'nın toprağa verildiği Nebo Dağı'nın kutsal yerler arasında bulunduğunu söyledi.
Disi, Ürdün'de binlerce sahabenin yaşadığının var sayıldığını, Türk turistlerin ziyaret ettiği yerler arasında Karak ve diğer yerlerdeki sahabelerin mezarları ile 1. Dünya Savaşı sırasında ölen 300 Osmanlı askerinin bulunduğu Salt kentindeki şehitliğin de bulunduğunu anlattı.
Ürdün'de Osmanlı döneminden kalma eserler olduğunu ve ülkenin en eski 2 okulunun Osmanlı zamanında yapıldığını anlatan Disi, Hicaz demiryolunun Ürdün'de kullanıldığını, bu demiryolunun ihracat ürünlerinin Akabe Körfezi'ne taşınması ile Amman içerisindeki 35 kilometrelik 2 nokta arasında yabancı turistlerin taşınmasında tercih edildiğini söyledi.
