Arkas: Türk denizciliği hakettiği seviyede değil
Arkas Holding Yönetim Kurulu Başkanı Lucien Arkas, Dünya Ekonomik Forumu'nun (VVEF) hazırladığı Dünya Rekabet Raporu'na göre Türkiye'nin limanlar altyapısı açısından dünyada 72. sırada yer aldığını belirterek, Türk limancılığı ve denizciliğinin hak ettiği seviyede olmadığını söyledi.
Türkiye kıyılarında değişik amaç ve özellikte 160 limanın faaliyet gösterdiğini kaydeden Arkas, "Mevcut 160 limanın toplam genel kargo kapasitesi 270 milyon ton, konteyner kapasitesi ise 10.2 milyon TEU. Bu kapasitenin ancak 2014 yılma kadar yeterli olacağı kanısındayız, bu da yeni yatırımlara ihtiyaç duyulduğuna işaret ediyor" dedi.
Türkiye'nin dış ticaretinin yüzde 50'sini deniz yoluyla gerçekleştiriyorken Avrupa ülkelerinde bu oranın yüzde 80 civarında olduğunu işaret eden Arkas, "Konteyner ticareti açısından konu değerlendirildiğinde gelişmiş ülkelerde lokal konteyner adedinin TEU bazında ülke nüfusunun yüzde 10 gibi bir oranda olduğu görülüyor. Türkiye'deki lokal konteyner trafiğinin 3,5-4 milyon TEU aralığında olduğunu düşünürsek ülkemizde bu oran yüzde 5 seviyelerindedir. Konteyner ticaretinin Türkiye için arttırmasının yolu ancak Anadolu'daki ihracatçılarımızın ve üreticilerimizin limanlarla buluşturulmasıyla mümkün olabilir" diye konuştu.
Limancılık sektörünün, denizyolu taşımacılığına paralel olarak gelişme gösterdiğini belirten Arkas, devlet limanlarının özelleştirilmesi ve özel sektör yatırımlarının hayata geçmeye başlaması ile özellikle konteyner terminal işletmesinin Türkiye'de hız kazanmaya başladığım kaydetti. Bölgelere göre limanların durumunu değerlendiren Arkas, "Marmara Bölgesi'nde bulunan limanlar önemli bir transit yük hacmine sahip. Akdeniz ve Ege Bölgesi limanlan ise kapasite yetersizliğinden dolayı bu potansiyeli değerlendiremiyorlar. İlave kapasite yatırımlarıyla Marmara Bölgesi limanlarının Karadeniz transit yüklerinden, Akdeniz Bölgesi limanlarının ise Doğu Akdeniz transit yük ticaretinden önemli paya sahip olması mümkün görünüyor" şeklinde konuştu.
"Özelleştirmeler daha hızlı sonuçlanmalı"
Sektörün gelişimi için öncelikle gerçekleştirilecek özelleştirmelerin daha hızlı sonuçlandırılması gerektiğinin altım çizen Arkas, ayrıca limanların ihtiyaç duyduğu demiryolu bağlantıları ve diğer altyapı yatırımlarının sektörün önünü açacağım, özellikle bu konularda kamu-özel sektör ortaklıkları kurularak daha hızlı ve etkin yol alınabileceğini vurguladı.
Sektörün gelişmesinde önemli rol oynayan özelleştirmelerin Türk şirketlerinin yanı sıra global veya yabancı ortaklı yatırımcıların da finansal ve bilgi kaynağı olarak Türkiye'ye yönelmesine imkan tanıdığını belirten Arkas, bunun da rekabetin artmasını ve hizmet kalitesinin yükselmesini sağladığını dile getirdi. Arkas, Galataport'un kruvaziyer limancılık kapsamında ihale edilmesinin planlandığım anımsatırken, Haydarpaşa Limanı'nın ise son zamanlarda özel sektörün izmit Körfezi içerisinde yapılan liman yatırımlarının konumunu olumsuz etkilediğini söyledi.
"Yatırımcının en önemli beklentisi bürokrasinin azaltılması"
Dünya Ekonomik Forumu'nun (WEF) hazırladığı Dünya Rekabet Raporu'na göre Türkiye'nin limanlar altyapısı açısından dünyada 72. sırada yer aldığım belirten Arkas; "Türk limancılığı ve denizciliği hak ettiği seviyede değildir. Sektörümüzde son dönemlerde yapılan altyapı ve kapasite genişletme yatırımlarıyla, verilen servislerin kalitesi uluslararası standartları yakalamak için gelişme kaydetmektedir" dedi. Limanların hinterland bağlantılarındaki sorunların aşılması, demiryolu bağlantılarının sağlanması, özel liman işletmeleriyle ilgili bürokratik işleyişin hızlandırılması, limanlar için etkin bir özelleştirme modeli geliştirilmesi gerektiğine işaret eden Arkas, "Yatinmcı olarak en önemli beklentimiz bürokrasinin azaltılması ve karar mekanizmalarının hızlandırılmasıdır. Bir limanın işletmeye açılabilmesi için ilgili kurumlardan gereken izinlerin alınması en az 2 yıl sürebiliyor" dedi.
