Türkiye havacılıkta havasını atıyor
Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali Yıldırım, ''Havacılık rakamlarında dünya gelişmesini üçe, beşe katlayarak 33 milyondan 118 milyona ulaştık.' dedi.
İç hatlarda 8,5 milyondan 58 milyona çıktı. Uçak sayımızı 112'den 350'ye çıkarttık. Bugün THY, 190 noktaya uçuş yapıyor. 70 noktadan buraya geldi. Dolaylı uçuşlarını saydığımızda 1179 noktaya bayrağımızı dalgalandıran THY'nin imzası var, uçuşu var'' dedi.
THK, 87. kuruluş yıl dönümü nedeniyle Rixos Grand Ankara Otel'de resepsiyon düzenledi.
Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali Yıldırım, burada yaptığı konuşmada, 2003 yılında Türkiye'nin krizden çıktığını, 99 hava özel jet sayısının 1'e düştüğünü ifade ederek, toplam ticari hava araç sayısının ise 110'a gerilediğini, aktif havaalanı sayısının da 24 olduğunu söyledi.
Türkiye'nin iki merkezden sefer yapılan bir ülke konumuna geldiğini bildiren Yıldırım, göreve başladığımda, bakanlığın faaliyet ve sorumluluk alanlarıyla ilgili değerlendirme yaparken en sıkıntılı bölümün havacılık olduğunu, sıkıntının, Türk havacılığının kan kaybetmesinden ve yetişmiş insan kaynağının zayıflamasından kaynaklandığını anlattı.
Havacılıkla ilgili durumun düzeltilmesi ve havacılığı Türkiye'nin, Türk halkının gündemine sokmak için geçmiş dönemdeki raporları incelediklerini ifade eden Yıldırım, uluslararası bir kuruluşun yaptığı çalışmaya göre, Türkiye'nin sivil havacılıkta erişeceği yolcu miktarı tahmininin 2015 yılı için 55 milyon olduğunu kaydetti.
''Kanıma dokundu. 70 milyonluk ülke ve siz 2015 tarihi için 55 milyonu layık görüyorsunuz. Kabul edilebilir bir şey değil. Arkadaşlara dedim ki bunlar Türkiye'yi tanımıyor. Türkiye'nin potansiyelini bilmiyor. Bu hesapların nasıl yapılacağını ve sonucu göstereceğiz dedim'' diyen Yıldırım, alınan basit ama etkin karar sonucu bu kuruluşların yaptığı tahminleri, 2005 yılında uçuş sayısını 58 milyona çıkararak geçtiklerini bildirdi.
''Havayolu halkın yolu'' sloganın gerçeğe dönüştüğünü bildiren Yıldırım, ''THK'da aynı şeyi yapıyor 45 binden 300 bine varan havacılıkla ilgili eğitimler. Havacılık rakamlarında dünya gelişmesini üçe beşe katlayarak 33 milyondan 118 milyona ulaştık. İç hatlarda 8,5 milyondan 58 milyona çıktı. Uçak sayımızı 112'den 350'ye çıkarttık. Bugün THY 190 noktaya uçuş yapıyor. 70 noktadan buraya geldi. Dolaylı uçuşlarını saydığımızda 1179 noktaya bayrağımızı dalgalandıran THY'nin imzası var, uçuşu var'' diye konuştu.
-''Yurt dışından pilot getirdik''-
2 bin 100 pilot aktif görev yaparken mevcut pilot kaynaklarının yetmediğini, yurt dışından da pilot getirildiğini ve pilot sayısının 7 binlere çıkarıldığını anlatan Yıldırım, sektörde toplam çalışan sayısının 48 binden 120 bine, cironun da 2 milyar dolardan 15 milyar dolara çıkarıldığını söyledi.
Bugün 47 meydanda her gün uçuş yapıldığını kaydeden Yıldırım, ''Uçuş üçgenini, dörtgen yaptık. İstanbul, Ankara ve İzmir Türkiye'nin uçuş üçgeniydi. Şimdi her yerden her yere neredeyse uçar hale geldik. Havacılığı yurdun her köşesine yayıyoruz. THK, amatör havacılığı sevdirme işlerini yapıyor. Pilot ihtiyacımızı karşılıyor. Türk Hava Kuvvetleriyle beraber tabii. Türk Hava Kuvvetleri bu işin okulu. Bizim oradan kaynağımız olmasa havacılığımızı bu kadar geliştirme şansımız yok'' dedi.
THK'nın bir ilki başararak, ihtisas üniversitesi kurduğunu belirten Yıldırım, ''Havacılık üniversitesi kuruluşunda bana dediler ki bu üniversitelere mevzuat gereği genel kuruluş izni veriyoruz. Ancak ihtisas, branş, fakültede bölümde olur. Ama üniversitenin adı bir ihtisas, branşı temsil edemez. Dedim, havacılık üniversitesi kuramayacak mıyız? THK, tarım üniversitesi, eğitim fakültesi mi kuracak? Tabii ki havacılık kuracak. Bir istisnada buraya yapalım, dedik ve yaptık. Sonra denizciler geldi, Piri Reis Denizciliği kurduk. Türkiye'de artık üniversitelerde ihtisaslaşma dönemini başlatan THK Üniversitesidir'' diye konuştu.
-''Türkiye havacılıkta havasını atıyor''-
Türkiye'nin havacılık alanında ''havasını attığını'' ifade eden Yıldırım, Türkiye'nin AB üyesi olmadan, MEKAP içinde başkan yardımcılığı konumunu alan ülke konumuna geldiğini söyledi.
Eskiden Türk uçaklarının her gittiği yerde kontrol edildiğini ve bekletildiğini anlatan Yıldırım, ''Çıtayı o kadar yükselttik ki şimdi istatistikleri ortaya koyunca muhataplarımız durumu gördü ve bize teknik nedenlerle değil, ticari ayak oyunlarıyla numara yapmak isteyenlere anında cevap veriyoruz. Çünkü artık güçlüyüz. Kurumlarımızın, havacılığımızın gelişmesi tüm dünyada ses getiriyor. Bundan sonra artık sadece havacılık, taşımacılık, eğitim, spor alanında değil, artık havacılığı uçak yapımında, yan sanayisini geliştirmede, uzay araştırmaları bölümünde de önemli görevlerimizin olduğunu biliyoruz. Bunun da adımlarını atmaya başladık. Bakanlığımızın yeni Teşkilat Yasası'nda Havacılık ve Uzay Teknolojileri Genel Müdürlüğü kurarak, Türkiye'de resmen havacılık ve uzay konularıyla ilgili yasal alt yapıyı oluşturduk'' diye konuştu.
THK'nın da harekete geçerek, uçak yapımının otomobilden önce olacağını anlatan Yıldırım, ''Avrupa uçak yapamazken uçak yaptı. Türkiye böylesine bir gelenekten geliyor. Atatürk'ün 'İstikbal Göklerdedir' sözlerini talimat olarak kabul etmiş THK ve diğer kurumlarımız, 1940'larda Türkiye uçağını yapmış ve satmıştır'' dedi.
Otomobil ve uçakta Türkiye'nin önünü kesmek için ayak oyunlarının oynandığını ve sürecin geciktirildiğini kaydeden Yıldırım, şunları bildirdi:
''Artık daha fazla gecikmeye tahammülümüz yoktur. Uçak yapımı, yan sanayinin geliştirilmesi ve ekosistem oluşturulması için bugün elimizde her türlü imkan mevcuttur. Üniversitemiz, kurumlarımıza sektörel uzmanlık gerektiren birimlerimizle hazırız. İki aşamada Türkiye, uçağını yapacaktır. THK ilk denemedir, bunu daha da geliştirecek. Bölgesel uçak yapma projesinde, lisanslı ve özgün dizayn paralelinde gerçekleştirilecek ve 2023 hedefine uçağımızı yapıp, uluslararası düzeyde kabul görmüş şekilde uçurmayı başaracağız.''
Bir zamanlar kurban derisi toplamaya mahsus bir kuruluş gibi algılanan THK'nın bu algısının artık ortadan kaldığını ifade eden Yıldırım, ''işe sahiplenilirse ortaya sonuç çıkarılırsa heyecan, azim ve kararlılık varsa ve yapıları görüp destekleyen insanların olması durumunda yolun açık olduğunu'' sözlerine ekledi.
Bakan Yıldırım, basın mensuplarının model uçak simülatörünü uçurmasını istemeleri önerisini kabul etmedi, uçak hakkında bilgi almakla yetindi.
