Deloitte Enerji ve Doğal Kaynaklar Endüstri Lideri Uygar Yörük, "Türkiye, TANAP gibi Avrupa Birliği'nin enerji güvenliğine hizmet eden çok önemli bir projede kilit öneme sahip oyuncu olarak yer alıyor" dedi.
Yörük, enerji alanında bir çok ticaret ortağına sahip Türkiye'de büyük petrol şirketlerinin arama faaliyetinde de bulunduğunu söyledi.
TANAP gibi AB'nin enerji güvenliğine hizmet eden çok önemli bir projede Türkiye'nin kilit öneme sahip oyuncu olarak yer aldığını vurgulayan Yörük, "Nükleer santral yatırımlarıyla ilgili hükümet politikaları, Japon ve Rus şirketlerle imzalanan büyük anlaşmaları da beraberinde getirdi. Üçüncü nükleer santral projesi ve Afşin-Elbistan sahalarının geliştirilmesi gibi faaliyetler ise yabancı yatırımcıların ilgisini çekiyor" diye konuştu.
Yörük, ülke içinde faaliyet gösteren şirketlere bakıldığında, elektrik üretimi tarafında özelleştirme uygulamalarının devam ettiğini, kamu uhdesinde geliştirilen bazı termik santrallerin özel sektöre devrinin de uygulamada olduğunu belirtti.
Özel sektörün elektrik üretim tesisi yatırımlarının kesintisiz sürdüğünü kaydeden Yörük, sözlerine şöyle devam etti:
"Artan ekonomik aktiviteyle elektrik piyasası da önemli bir büyüklüğe ulaştı. Akaryakıt sektöründe EPDK tarafından devreye alınan tavan fiyat uygulaması bayi ağı yapılarında önemli değişikliğe neden oldu ve sektörden çıkmayı düşünen oyuncuları gördük. En önemli nokta TANAP ve star rafinerisi gibi dev projelerin tüm hızıyla yol almaya devam etmeleri oldu. Rusya ile ortaya çıkan Türk Akımı Projesi de gündemi uzun süre meşgul etti ve etmeye devam edecek."
Uygar Yörük, Ortadoğu'da yaşanan sorunların enerji başta olmak üzere ekonomik ilişkilere olumsuz yansıdığını belirtti ve enerji perspektifinden bakıldığında, Doğu Akdeniz ve Kıbrıs doğal gaz kaynaklarının dünyaya açıldığını, Kuzey Irak'taki petrol ve doğal gaz fırsatlarının geri plana düştüğünü anlattı.
Türkiye'nin yenilenebilir enerji kaynaklarına daha çok odaklanması gerektiğini dile getiren Yörük, "Bizim de bu gelişmeye ayak uydurabilmemiz gerekiyor. Kaynakları kullanacak teknolojilerin geliştirilmesi alanında faaliyetlerimizle ön plana çıkarak söz sahibi olmaya çalışmalıyız. Şebeke kaynaklı kısıtlar, periyodik olarak sisteme bağlanmasına izin verilen yenilenebilir kurulu güç miktarını doğrudan belirliyor ve bu kaynakların gelişiminin üst limitini çiziyor" şeklinde konuştu.
Türkiye'nin ulusal yenilenebilir enerji aksiyon planı ve Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı'nın 2015-2019 stratejik planında yer alan hedeflerin, önemli ölçüde doğal gaz ithalatını kesebilecek bir üretim portföyüne işaret ettiğini belirten Yörük, sözlerini şöyle tamamladı:
"Hedeflerin yakalanabilmesi için yenilenebilir enerjinin ağırlığının artması, lisanssız üretimin gelişimini destekleyecek düzeye gelmesi, yatırım finansmanının önündeki engellerin kaldırılması, yerli ekipman teknolojisinin gelişiminin hızlandırılması ve yenilenebilir enerji yatırımlarına ilişkin idari değerlendirmelerin Yarışma süreçleri de dahil olmak üzere iyileştirilmesi kritik konulardır."
