Samsun Büyükşehir Belediyesi, Atakum Belediyesi ve Deniz Temiz Derneği/TURMEPA Samsun'daki atık yağ ve pillerin toplanması için proje hazırladı. Proje kapsamında Atakum ilçesinde atık yağların nisan ayından itibaren toplanması için hazırlanan programın bilgilendirme toplantısı yapıldı.
Programda konuşan TURMEPA Genel Müdürü Akşit Özkural, Türkiye'nin 3 tarafının denizlerle çevrili olmasının çok güzel olduğunu ancak bunu korumanın sorumluluk gerektirdiğini söyledi.
Denizlerin korunması için kamu ve sivil toplum örgütlerinin işbirliği yapmasının kaçınılmaz olduğuna işaret eden Özkural, şunları kaydetti:
"Kendi çabalarımızla şimdiye kadar çok sayıda öğrenciyi eğittik. Yüz yüze görüşmeler yaptık, bizler eğitimciler aracılığıyla öğretmenlerimizi, öğretmenler başka öğretmenleri, o öğretmenlerde öğrencilerini eğitti. Bu yıllardır bu şekilde böyle devam etti. Eğitim projesiyle bu yıl Rio de Janeiro'da düzenlenecek olan 'Rio 20 Konferansına' Türkiye'nin resmi sivil toplum örgütü olarak başvurduk. Değerlendirmeler devam ediyor eğer bu gerçekleşirse kamuyla beraber ilk defa bir sivil toplum örgütünün projesi dünyaya örnek bir proje seçilebilmek için diğer ülkelerin projeleriyle yarışacaktır. Burada 5 milyon 200 bin öğrenciden bahsediyoruz. Kendi çabalarımızla şimdiye kadar 5 milyon 200 bin öğrenciyi eğittik ama bu yaptıklarımız bataklıktaki sinekleri çok üstün bir çabayla birer birer kurutmaktan öteye geçemiyor."
Aslında yapılması gerekenin tüm ilköğretim okulu öğrencilerinin çevre konularında duyarlı olmasının sağlanması olduğunu belirten Özkural, şöyle devam etti:
"Bu konuda çocukları şekillendiren aslında okullardır. Biz Milli Eğitim Bakanlığı'na bir başvuru götürdük. Bu başvuruya ilişkin çok güzel gelişmeler var. Bunu başarıya ulaştırabilirsek artık çevre konuları 32 milyon öğrenciye ders olacak. Henüz imzalar atılmadı, karar verilme aşamasına yaklaştık ama tamamlanmadı. Yalnız umutluyuz. Eğer bu başvurumuz gerçekleşirse çocuklarımız çevre koruyucusu olacaklar, çevre fanatiği olacaklar, çevre dostu olacaklar. Tabi burada hiç birimizin oturup bekleme şansı ve lüksü yok. Bizlerde bir şeyler yapmak zorundayız."
Turmepa'nın verdiği eğitimlerin yeterli olmadığına ancak yararlı olduğuna değinen Özkural, "Bu eğitim projesinin daha da geliştirilmesi lazım. Bizim hazırladığımız bir program var. Bu program dahilinde toplumdaki tüm kesimlere özellikle öğrencilere ulaşılması, doğru bir çevrecilik eğitimi verilmesi amaçlanıyor. Programın son aşamasına gelindi. Amacımız bu eğitimin Türkiye'nin en doğusundan en batısına, en kuzeyinden en güneyine kadar tüm okullarda çocuklarımıza erişebilmesini sağlamaktır. Bu ders konusu olmasa bile en azından çevre konularında referans bilgi olacaktır. Bu konuda kamudan çok anlayış görüyoruz" dedi.
"Yeryüzü oksijen üretiminin yüzde 70'i denizlerdendir"
Türkiye'nin 1.5 milyon ton yağ potansiyeli olduğuna dikkat çeken Özkural, "Bunun 350 bin tonu zararlı madde halinde deşarj ediliyor. Akarsulara, göllere, yeraltına ve denizlere gidiyor. Türkiye'nin toplamakta olduğu atık yağ oranı 7 bin tondur. Dünya ülkeleri arasında maalesef biz çok çok gerilerdeyiz" dedi.
Bir şişe atık yağın 1 milyon metreküp suyu yok ettiğini vurgulayan Öztural, konuşmasını şöyle tamamladı:
"Bu yağ deniz yüzeyinde kalıyor, denizdeki bitkilerin beslenmesi lazım. Güneş ışığıyla bitki arasındaki ilişki denizdeki oksijeni üreten, deniz canlılarının yaşamasını sağlayan bir sistemdir. Yağlar, deniz yüzeyinde bitki ile güneş arasındaki ilişkiyi kesiyor. Bitkiler oksijen alamıyor, ölüyor. Bitkiler ölünce diğer deniz canlıları da ölüyor. Diğer deniz canlıları öldükçe oksijen üretilmiyor. Yeryüzü oksijen üretimin yüzde 70'i denizlerdendir. Eğer burada oksijen üretilmezse toplum olarak, insanlık olarak hep beraber ölmeye mahkumuz. Yani bu atık yağların mutlaka ve mutlaka toplanarak özel arıtım sistemlerinde arıtılması bir insanlık görevidir."
