Ülker, marinalarda yeniliklere imza atıyor
İki denize kıyısı, şehri ikiye bölen Boğaz'ı ve 'Altın Boynuz'u olan İstanbul'un 3. marinasını 20 yıllık aradan sonra Ülker yaptı.
Pendik'te Marinturk City Port adıyla hizmet veren marina, hem teknolojisi hem de sosyal tesisleriyle kentin bu konudaki eksikliğini gidermeyi hedefliyor. İstanbul, dünyanın en güzel şehirlerinden biri... Uzaktakilerin özlediği, içinde yaşayanların tüm keşmekeşine karşın kopamadığı bir kent... Ne kadar kötü bir gün geçirmiş olsanız da, trafikte saatlerinizi kaybetseniz de denizi gördüğünüzde, kokusunu duyduğunuzda hepsini bir anda unutuyorsunuz. Ancak biz İstanbullular sadece denize bakmakla yetiniyoruz. Kentin denizden yararlanma, denizi günlük yaşamın içine sokma olanakları maalesef çok kısıtlı. Denize girmek için bile saatlerce yol katetmek gerekiyor, deniz sporları yapılacak alanlar, kulüpler sayılı. Bu yoksunluktan marinalar da payına düşeni alıyor. Marinaların azlığı sadece bu şehirde yaşayanları değil, sayısı her geçen gün artan yabancı ziyaretçileri de etkiliyor. 14 milyon kişinin yaşadığı şehirde balıkçı barınakları dışında tekne bağlayacak marina sayısı uzun yıllar sadece ikiydi. Neyse ki geçen yıl Pendik'te açılan yeni marina hem şehre son teknolojiyle yapılmış bir marina kazandırdı hem de bölge halkı için yeni bir buluşma noktası oluşturdu.
Son yıllarda Türkiye'nin önde gelen holdinglerinin denizciliğe gösterdiği ilgi bilinen bir gerçek. Bu holdinglerden biri olan Ülker, hem İstanbul'un en son marinasının hem de Göcek'te iki ayrı marinanın sahibi. Denizcilik sektörüne yeni girmiş olmasına karşın sektörü yakından izlediği anlaşılan Ülker Grubu, marinalarında yeniliklere imza atıyor. Özel güvenlik önlemleri, tekne sahiplerine sunulan hizmetlerin çeşitliliği ve kullanım kolaylığı, İstanbul'da pek alışıldık türden hizmetler değil... 660 deniz, 70 de karada tekne bağlama kapasitesine sahip olan Marinturk City Port, teknelerin büyüklükleri ve özelliklerine göre yaptığı iskelelerle her türlü ihtiyaca yanıt vermeyi hedefliyor. 15 metreden daha büyük tekneler için yapılan iskelelerin yanı sıra VIP iskelesiyle de diğer marinalardan ayrılıyor.
Eylül 2009'da hizmet vermeye başlayan İstanbul City Port'un özel olarak tasarlanan gölgelikli ve açık yüzer iskelelerinde 10-70 metre aralığındaki tekneler yıl boyunca konaklayabiliyor. Her iskeleye giriş özel turnikelerden yapılıyor, giriş kartı olmayanlar teknelerin olduğu bölüme giremediği gibi, kart sahiplerine de sadece kendi teknelerinin bağlı olduğu iskelelere giriş izni veriliyor. Marinada özel güvenlik ekibi ve 24 saat izleme yapan kamera sistemi de bulunuyor.
BULAŞIKHANE DE VAR MUTFAK DA
Son yıllarda hem Güney'de hem de Ege'de yapılan marinaların ortak kullanım alanları pek şık, tuvalet ve duşlar 5 yıldızlı otelleri aratmıyor. Marinturk de aynı konforu sağlıyor ayrıca ek hizmetler de veriyor. Teknede yıkanmayacak kadar büyük mutfak gereçlerini yıkamak için yapılan bulaşıkhane, mutfak ve çamaşırhanenin yanı sıra denizin yorgunluğunu atmak isteyenlere özel masaj salonu da bulunuyor. Marina yönetimi denize hakim bu bölümün üstünü de yarışları izlemek için 'seyir terası' olarak dizayn etmiş.
DEPREME KARŞI KORUNAKLI
Tekne bakım ve onarımının yapıldığı çekek bölümü 16 bin metrekareden oluşuyor. 200 tonluk gezer vinç ve 40 tonluk tekne taşıyıcının hizmet verdiği bu bölümde teknelerin karada konaklamaları için ayarlanabilir metal tekne dayaklama sistemi 'craddle' bilindik adıyla beşik, sistemi kullanılıyor. Bu sistem teknelerin deprem ve fırtına etkisine karşı daha güvenli konaklamaları ve özellikle yelkenli tekne karinasının daha dengeli durmasını sağlıyor.
1999 yılında yaşanan Gölcük depreminde İstanbul'un Anadolu yakası büyük bir tehlike atlattı. Bu bölge, beklenen İstanbul depreminin de en çok hasar vereceği bölgeler arasında yer alıyor. Araştırmalar 5,5 metre büyüklüğünde tsunami dalgalarının olacağını da söylüyor. Ülker Grubu da bu verileri dikkate alarak marinayı depreme dayanıklı olarak inşaat etmiş. 650 metrelik mendirek boyuna sahip olan marinada yaklaşık 6 metre uzunluğunda bir beton duvar var. Bu duvar tekneleri olası bir tsunami etkisinden korumak için yapılmış.
TENTENELİ VIP PONTON
Marinturk'ün marina hayatına getirdiği bir diğer yenilik de tenteneli ponton. Tamamen marinaya özel tasarlanmış bu ponton VIP bölümü olarak da adlandırılıyor ancak özel bir ücret ödemek gerekmiyor. Yaz sıcağında güneydeki marinalarda yürümek bile çok zorken Marinturk'un İstanbul için böyle bir konfor sunması bir ayrıcalık. Umarız diğer marinalar da kucak dolusu para aldıkları tekneler için böyle güzellikler yapar!
DÜNYA TURU YAPANLARA ÜCRETSİZ BAKIM
Son yıllarda tekneyle dünya turu yapanların sayısı artıyor, buna Türk deniz sevdalıları da dahil. Ancak bu turun ne kadar masraflı olduğu ve gönüllülerinin de zengin insanlar olmadığı bir gerçek. Konforlarını bir yana bırakıp yıllarca denizle, rüzgarla mücadele etmek kolay değil, hayatı lüks içinde geçmiş kişilerden bunu beklemek de hayalcilik olur zaten. İşte Marinturk City Port, dünya turunu tamamlamış tekneler için bir güzellik yapmış ve bir yıl ücretsiz bakım hizmeti veriyor. Şu günlerde marinada Kerem Tayla ve Türkan Yöney ikilisinin teknesi var. Yorucu bir yolculuktan sonra Pendik'te teknelerini karaya çektiren ikili, bakım işlerini yapıyor. Onları da en iyi anlayan kuşkusuz daha önce bu turu tamamlamış ve şu anda marinanın pazarlama müdürlüğünü yapan Zuhal Atasoy.
