Yıl sonuna kadar 30 şirket halka arz edilecek
İstanbul Menkul Kıymetler Borsası (İMKB) Başkanı Hüseyin Erkan, Halka Arz Seferberliği Kocaeli toplantısında yıl sonuna kadar 30 adet halka arz gerçekleştirebileceklerini söyledi.
İstanbul Menkul Kıymetler Borsası (İMKB) Başkanı Hüseyin Erkan, ''2010 yılında 14 şirketimiz halka açıldı. 2 binli yıllarda 5-6 şirket ortalama gelirken bu yıl 14 şirket geldi. 9 şirket başvurusunu yaptı. Yeni gelenlerle birlikte biz bu sene 30'u geçeriz diye düşünüyorum'' dedi.
Kocaeli Sanayi Odası'nda Sermaye Piyasası Kurulu, TOBB, İstanbul Menkul Kıymetler Borsası (İMKB) ve Türk Sermaye Piyasası Aracı Kuruluşları Birliği arasında imzalanan işbirliği protokolü kapsamında halka arz yoluyla fon temini ve finansman sağlamaları konusunda şirketleri bilgilendirmek üzere düzenlenen ''Halka Arz Seferberliği'' Kocaeli toplantısı düzenlendi.
İMKB Başkanı Hüseyin Erkan, toplantıda yaptığı konuşmada, Türkiye'de yıllardır sermaye piyasasının büyütülmesi için seferber olunduğunu ifade etti.
1990'lı yıllarda Türk ekonomisinin içinde bulunduğu ekonomik çalkantılı, değişken faizli ve değişken siyaset ortamına rağmen şirketlerin halka açılmaktan geri durmadığını ifade eden Erkan, şöyle konuştu:
''2001 yılından bu yana siyasette çok önemli istikrara kavuştuk. Ekonomik büyümede ciddi bir istikrara kavuştuk.
İstikrarlı bir büyümeyi ve yeniden yapılanmış olan finans sektörünün vermiş olduğu ivmeyle sanayimize sağlanan kaynaklarla ülkemiz ekonomisi 2001 yılından beri neredeyse üç kat büyüdü.
Buna rağmen bir bakıyoruz sermaye piyasamızda aynı büyümeyi yakalayamamışız. Ciddi artışlar oldu. Yabancı ilgisi devam ediyor Türkiye'ye.
Türklerden daha fazla devam ediyor. Halka açık şirketlerin yüzde 67'si yabancı yatırımcıların elinde. En kötü zamanda bile Türkiye'yi terk edip gitmiyorlar.
2001 yılında beri ortalama yıl bazında halka açılan şirket sayımız 5 ile 6 arasında. Demek ki siyasi istikrar ekonomik büyüme ekonomik istikrarın getirdiği bir rahatlık da var.
Bu rahatlıkla da şirketlerimiz ikna olup halka açılmayı kendilerine uygun görmüyorlar. Bunu incelemeye aldık. Nedir sorun diye? En büyük sorunun yeterince bilginin yeterince farkındalığın olmadığını gördük.''
SOSYAL SORUMLULUK
Halka arz seferberliğinin meyvelerini almaya başladıklarını ifade eden Erkan, şöyle konuştu:
''2010 yılında 14 şirketimiz halka açıldı. 2000'li yıllarda 5-6 şirket ortalama gelirken bu yıl 14 şirket geldi. 9 şirket başvurusunu yaptı. Yeni gelenlerle birlikte biz bu sene 30'u geçeriz diye düşünüyorum.
Bizim borsamızda işlem gören şirketlerin üçte ikisi KOBİ. Türkiye'nin yüzde 97'si belki KOBİ. Demek ki KOBİ'lere de bizim önem vermemiz gerekiyor.
Bu yüzden biz KOBİ'ler için özel bir düzenleme yaptık. Halka arz ile büyüklükleriyle, tamamen farklı bir piyasa. Ama biz dedik ki biz maliyetleri düşürüyoruz.
Mesela İMKB kayıt ücreti almayacağız. Aldığımız zaman da yüzde 10'unu alacağız. Bu şirketlere halka açılırken çok büyük kolaylıklar sağlayacağız.''
''ELİNİZDEN ŞİRKETİ ALMAK İÇİN GELMİYOR''
''Bazı firma sahiplerinin (Niçin halka açılalım?)'' diye sorabildiğini vurgulayan Erkan, şunları kaydetti:
''Niçin halka açılalım diyorsunuz? Kiminiz 'ben kontrolü kaybetmek istemiyorum' diyor. Size ortak olacak insanlar da aslında orayı kontrolü ele geçirmek için gelmiyor.
Sizler varsınınz, sizler o şirketi o seviyeye getirdiğiniz için size ortak oluyorlar. Sizin elinizden şirketi almak için gelmiyor.
KOBİ'ler için açtığımız o yeni piyasada şirketler sadece sermaye artışı yoluyla piyasaya gelebilecekler ve teşviklerden faydalanacaklar.
Halka arz etmiş olduğu yeni hisselerden elde ettiği fonları kendi içerisine alacak ve şirketin büyümesinde kullanacak. Halka arzı düşünürken lütfen sürdürülebilirliği ön planda düşünün.
Şirketinizin sürdürülebilir olmasına önem verin. Bizler sizleri birer milli servet olarak görüyoruz.''
Halka açılmanın kurumsallaşmayı getirdiğini belirten Erkan, sözlerini şöyle sürdürdü:
''Bugün dünyada baktığımızda şirketlerin yüzde 80'i birinci jenerasyonda son buluyor. İkinci jenerasyonda yüzde 16'sı neredeyse son buluyor.
Yüzde 4-5'e yakını ancak üçüncü jenerasyona kalabiliyor. Bunlar da kurumsallaşan şirketler. Çoğu da halka açık şirketler. Halka açılmamış ancak kurumsallaşmış çok şirket de var.
Ama onların işi o kadar zor ki, o kadar az ki sayıları. Dolayısıyla halka açılmayı biraz da bu gözle bakmak lazım. Bu aslında sosyal sorumluluk.
Yaratmış olduğunuz değerleri sürdürülebilir kılmak için başkalarını da buna ortak etmek geleceğini garantiye almak aslında sosyal sorumluk.''
