Pamukkale Üniversitesi'nin (PAÜ) 2011-2012 akademik yılı mezuniyet töreni, PAÜ Kongre ve Kültür Merkezi'nde yapıldı. Törene katılan Bakan Yıldırım'a, ulaştırma alanında yaptığı hizmetlerden dolayı PAÜ Rektörü Prof. Dr. Hüseyin Bağcı tarafından fahri doktora unvanı verildi, cübbe giydirildi. Böyle bir unvana layık görüldüğü için PAÜ rektörü ve senatosuna teşekkür eden Bakan Yıldırım, ödülü, kendisiyle birlikte ''gece-gündüz demeden 3 bin 900 şantiyede çalışan, 100 bini aşkın ulaştırma ve iletişim ordusu'' adına aldığını söyledi. Yıldırım, ''Bu ödülü çok önemsiyorum. Bu ödül bizim sorumluluğumuzu bir kat daha artırıyor. Biz bu ödüllerle daha güzel hizmetleri, daha güzel işleri ülkemiz, insanımız için bundan böyle de yapmanın gayreti içerisinde olacağız'' diye konuştu.
Türkiye'yi, Cumhuriyet'in 100. yılında muasır medeniyetler seviyesine ulaştırmayı hedeflediklerini ifade eden Bakan Yıldırım, şöyle konuştu: ''Bunun, son 9 yılda ülkemizde sağlanan güven, istikrar ve kuvvetli bir siyasi iradeyle başarılmasının düne göre çok daha kolay olduğunu söyleyebiliriz. Artık bugününü, yarınını planlayamayan Türkiye'den gelecek 10 yılını, 20 yılını planlayan, önüne hedefler koyan bir Türkiye var. 2009'dan bu yana hükümet olarak sadece kısa ve orta vadeli planlar yapmak değil, aynı zamanda 2023 hedefleri altında Türkiye için projeler ürettik, hedefler ortaya koyduk. Bu hedeflerin en başında, Türkiye'nin dünyanın 10 büyük ekonomisi içerisinde yerini alması geliyor. Bu çok iddialı bir hedeftir. Geçmişi, coğrafi konumu, stratejik yapısı itibariyle Türkiye için bu hedef hiç de erişilmeyecek bir hedef değildir. Geçtiğimiz 9 yıla baktığımızda gelecek 10 yılın pekala başarılabilecek bir hedef olduğunu rahatlıkla söyleyebiliriz. Milli gelirini 3 kat, ihracatını 3,5 kat, bölünmüş yol miktarını 3 kat, havacılığını 5 kat, iletişimini 10 kat artıran bir Türkiye düşündüğümüzde önümüzdeki hedefler çok daha kolay ulaşabilecek hedefler haline gelmiştir.
2023'te hedeflerimize ulaşabilmek için en büyük kaynağımız insandır. Bazıları der ki ''efendim para, proje.'' Hayır, en büyük kaynak insandır. İnsan kaynağımızı, insan kapasitemizi geliştiremezsek, para olan ülkelerin halini görüyorsunuz. İç karışıklıklardan, dış müdahalelerden ne hale geldi. Ama sağlam bir insan kapasitesi, Türkiye'nin en büyük zenginliğidir, en büyük geleceğidir. En büyük güç insandır, en büyük kaynak insandır.'' Türkiye'nin bilgi toplumu olma yönünde ciddi hedefleri olduğunu ifade eden Bakan Yıldırım, yaptıkları altyapı çalışmalarıyla ülkenin Avrupa Birliği'nin ilk 10 ülkesi arasında yerini aldığını kaydetti. Yıldırım, ''Artık bölünmüş yollarıyla, gelişmiş hava yollarıyla, hızlı trenleriyle ve bilgi yollarıyla gelişen bir Türkiye var'' dedi.
Geçen yıllarda Hakkari'ye gittiğini ve çocuklarla fotoğraf çektirdiğini anlatan Yıldırım, ''Bu fotoğrafları size nasıl ulaştıracağım- Adınızı, adresinizi bilmiyorum'' dediğini, çocukların da ''Kolay Bakanım, e-mailimiz var, oradan gönderin'' şeklinde yanıt verdiğini dile getirerek şöyle devam etti: ''İşte geleceğin Türkiye'si bu. Bilgi toplumu projesini gerçekleştirsek, doğu ile batıyı birbiriyle buluşturursak, vatandaşlarımızın kaynaşmasını sağlarsak, ne terör bize zarar verebilir ne de bu ülkeyi bölmek, parçalamak isteyen kötü mihraklı kuruluşlar, ülkeler, bundan asla ve asla sonuç alamaz. Bu ülkeyi kuranlar, Anadolu topraklarını bize vatan yapanlar bin yıldan beri hep birlikte millet halinde yaşadı. Zor günde, sıkıntılı günde de bir olduk, Çanakkale'de de omuz omuzaydık, Sarıkamış'ta da hep beraberdik. Bağımsızlığımız için Trablus'ta, Balkanlarda, Anafartalarda, Sakarya'da amansız mücadele verdik. Tek bir amacımız vardı. Ay yıldızlı bayrağımız gökyüzünde dalgalansın, bağımsızlığımız ilelebet devam etsin.''
Üniversiteden mezun olan gençlere de seslenen Bakan Yıldırım, konuşmasını şöyle sürdürdü: ''Hedefiniz insan olsun. (İnsanı yücelt ki devlet yücelsin) diyen bir ecdadın 500 yıl dünyada adalet, barış, huzur dağıttığını asla unutmayalım. Bizim de ilkemiz bu olmalı. Diğeri kendiliğinden gelir. İnsanı merkeze almayan ülkelerin yönetimlerinin bugün krizden inim inim inlediğini unutmayalım. Şimdi krizin sebebi sanal ticaretti, hormonlu büyümeydi diye çare aramaya çalışıyorlar. Küresel kriz; insanı üretim aracı görmenin sonucudur. Bu, insanı merkeze almayan politikaların iflas ettiğinin bir belgesidir. Ama bu kriz, küresel anlamda bir hayra da vesile olmuştur. Dünyanın doğusuyla batısının, kuzeyi ile güneyinin daha dengeli hale gelmesinin yolunu, fırsatını açmıştır. Bugün gelişmiş ülkelerin, daha az gelişmiş ülkelere olan ihtiyacının düne göre çok daha fazla olduğu gerçeği bu krizde bir kez daha gün ışığına çıkmıştır, belli olmuştur. Bu anlamda da bu kriz, bir fırsatı da beraberinde getirmektedir.''
Sürekli vatandaşların arasında olduğunu, insanlarla ilişkilerinin ''muazzam'' olduğunu ifade eden Yıldırım, ''Çünkü sabah yatağından kalkıp, kahvaltısını yapıp, yola çıkan vatandaşımız, trafik kilitlendiğinde bana selam gönderiyor, telefonu çekmediği zaman beni anmadan edemiyor. Uçağı kaçırdığı zaman veya 2 saat rötar yaptığı zaman yine ilk hatırına gelen ben oluyorum. O yüzden ilişkilerimiz çok iyi. Vatandaş bizi anıyor, biz de vatandaşı sürekli anıyoruz'' şeklinde konuştu. Bakan Yıldırım, Denizli'nin şimdiden Türkiye'nin 2023 hedefine erişmiş bir il olduğunu sözlerine ekledi.
Konuşmaların ardından Bakan Yıldırım, üniversiteden mezun olan ve dereceye giren bazı öğrencilere diplomalarını verdi.
Mezuniyet törenine, TRT Genel Müdürü İbrahim Şahin, Denizli Valisi Abdülkadir Demir, AK Parti Denizli Milletvekilleri Nihat Zeybekci, Mehmet Yüksel ve Nurcan Dalbudak, Denizli Belediye Başkanı Osman Zolan, öğrenciler ve veliler katıldı.
