AKARYAKITTA TAVAN FİYATA GEÇEBİLİRİZ
Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, dağıtım şirketleri ve bayilerin kâr marjlarını aşağı çekmemesi halinde tavan fiyata geçebileceklerini açıkladı.
Benzinin litresinin 4 lirayı bulmasının ardından ekonomi yönetimi dağıtım şirketlerine indirim için son bir şans verdi. Sektör temsilcilerinin fiyatları düşürmemesi halinde tavan fiyat uygulaması tekrar gündeme gelecek. 2009 yılında iki ay sürdürülen uygulama için ilk sinyali ekonomiden sorumlu Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Ali Babacan verdi.
Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği'nin (MÜSİAD) Genişletilmiş Başkanlar Toplantısı'na katılan Babacan, iş dünyasının akaryakıt fiyatlarındaki yükseklikten dert yanması üzerine tavan fiyat uygulamasının yeniden gündeme getirilebileceğini ifade etti. Yaklaşık iki saat süren toplantının basına kapalı bölümünde patronların sorularını cevaplandıran Babacan, akaryakıt şirketlerinin bu konuya çözüm bulmasını istedi. Babacan, "Sektör kâr marjlarını aşağı çekecek bir çözüm bulmazsa, dağıtım ve bayi kârı düşmezse biz de tavan fiyat uygulamasını tekrar getirebiliriz." dedi.
Devlet Bakanı Babacan, geçen ay Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu (EPDK) Başkanı Hasan Köktaş ile yaptığı görüşmenin ardından benzin ve motorindeki fiyat artışlarını mercek altına almıştı. Akaryakıt fiyatlarındaki yükseliş üzerine Enerji Bakanı Taner Yıldız, sektör temsilcileriyle yaptığı toplantıda dağıtım firmalarından ve rafineriden fiyatların düşürülmesini istemiş, EPDK da 31 Ocak 2011'den itibaren benzin istasyonlarında havlu, tencere, tava, sabun gibi promosyonların verilmesini yasaklamıştı. Ancak bu girişimler fiyatların düşmesi için yeterli olmamıştı. Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu mevzuatına göre akaryakıt ürünlerinin piyasaya, rekabetçi bir ortamda ve rekabetçi bir fiyatla sunulması gerekiyor. Aksi halde kanun Üst Kurul'a, akaryakıt şirketlerine yönelik idari para cezasından, iki ayı geçmemek üzere tavan fiyat uygulamasına kadar çeşitli müeyyideleri uygulama görevi veriyor.
Bakan Babacan, iş dünyasının elektrik dağıtım özelleştirmesi sonrasında tüketicinin mağduriyet yaşayıp yaşamayacağına ilişkin sorusu üzerine, endişe duyulmaması gerektiğini kaydetti. MÜSİAD üyelerinin Türk Ticaret Kanunu ve Borçlar Kanunu'nun ne zaman yasalaşacağına ilişkin sorularına cevap veren Babacan, muhalefetin destek sözünü yerine getirmesi halinde sözkonusu iki kanunun 15-20 Ocak'a kadar tamamlanabileceğini ifade etti. Babacan bazı işadamlarının yabancılara mülk satışının esnetilmesine yönelik talebine ise güvenlik birimlerinin çekincesini gerekçe gösterdi.
Ali Babacan, toplantının basına açık bölümünde yaptığı konuşmada da küresel krizin seyrine değindi ve 2011 yılında uygulanacak politikalarda mutlaka tedbirli gidilmesi gerektiğini vurguladı. Babacan, küresel ekonomik krizin önce finans sektöründe başladığını, sonrasında ekonomik krize döndüğünü belirterek, 2009 yılının 2. Dünya Savaşı'ndan sonra dünya ekonomisinin daraldığı ilk yıl olduğunu kaydetti. 2011'e başlanılan bugünlerde krizin yeni bir safhada olduğunu dile getiren Babacan, "Kriz bitti, normale döndük demek için henüz çok erken." dedi. Babacan, dışarıda risklerin büyük olduğunu, bugün Avrupa'da olabilecek ikinci dalgadan Türkiye'yi yüzde 100 korumanın mümkün olmadığını ifade etti.
İŞADAMLARINA GÖRE KRİZ TEDBİRLERİ YETERLİ
MÜSİAD Başkanı Ömer Cihad Vardan programda MÜSİAD üyeleri ile yaptıkları ekonomi anketinin sonuçlarını açıkladı. Vardan, ankete katılan 412 üyeden aldıkları cevaplara göre, 2009 küresel krizinden etkilenmeyenlerin oranının yüzde 37 olduğunu ifade etti. Olumsuz etkilenenlerin ise yüzde 67'sinin 2010'da krizin etkilerinden kurtulduğunu belirten Vardan, "Üyelerimizin yüzde 70 gibi birçoğunluğu, hükümetin kriz için aldığı tedbirleri yeterli görmektedir. Bu da krizin iyi şekilde yönetildiğinin reel sektör tarafından da takdir edildiğini göstermektedir." diye konuştu.
