• BIST 9716.77
  • Altın 2427.694
  • Dolar 32.5699
  • Euro 35.0032
  • İstanbul 16 °C
  • Ankara 19 °C

Aliağalı çevre örgütleri Çandarlı'ya termik santral istemiyor

Aliağalı çevre örgütleri Çandarlı'ya termik santral istemiyor
Ege Bölgesi’nde birbiri ardına başlayan termik santral projelerine bir yenisi daha eklendi. Bakırçay İnisiyatifi adı altında bir araya gelen Aliağa ve bölgesindeki çevreci örgütler Çandarlı’ya termik santral istemediğini açıkladı.

Aralarında, Çandarlı halkı, Dikili Çevre Platformu, Bergama Çevre Platformu, Şakran Doğa-Güz Derneği, Aliağa Çevre Platformu, Foça Çevre Platformu ve Ege Çevre ve Kültür Platformu’nun yer aydığı çevre gönüllüleri tarafından açıklanan bildiride, Çandarlı’ya yapılması planlanan termik santralin çevreye vereceği zarar anlatıldı. Çevrecilerin yayınladığı bildiride şu ifadeler yer alıyor; “Yaşamak için nefes almalıyız, alabilmeliyiz. Şimdi de Çandarlı'ya Termik Santral yapmak istiyorlar. İzmir’in önemli turizm bölgesi olan Çandarlı'da Termik Santral; turistik alanlara bin metre mesafede, zeytin üretimi yapılan tarımsal alanın içinde, Bakırçay’ın denize döküldüğü bölgede planlanmıştır. Termik Santralin atık ve uçucu küllerinin depolanma alanı ise, Bergama merkezinde, Akropolis Antik Kentinin dibinde, Kestel Barajının yakınına yapılacaktır.”

“HAVADAKİ KİMYASALLAR MEYVE VE SEBZEMİZE BULAŞACAK”

Termik Santral yılda 272 bin ton civarında uçucu kül, 89 bin ton kireç taşı ve 41 bin ton taban külü üretecek, her gün yüzlerce kamyon, bu külleri depolama alanına yani Bergama’ya nakledecektir. Termik Santral ithal kömürle işletilecek, Aliağa Limanından kamyonlarla nakliye sağlanacak ve Aliağa, Çandarlı, Bergama üçgeninde 30 tonluk kamyonlarla inanılmaz bir kamyon trafiği yaşanacaktır. Günde 180 sefer. Termik santralin soğutma sistemi için saatte 65 bin metreküp deniz suyu kullanılacaktır. Termik Santralde yılda 1 milyon 584 bin ton kömür yakılacaktır. Baca gazlarından çıkan kimyasal, uçucu, zehirli ve kanserojen gaz ve partiküllerin zararlı etkisi sadece yakın çevrede kalmayıp, hakim rüzgarlarla taşınarak, Dikili'den İzmir'e kadar geniş bir bölgede etkili olacaktır. Havadaki kimyasallar ve partiküller ayrıca toprağa çöküp, yeraltı sularına karışarak; zeytinimize, suyumuza, meyve ve sebzemize bulaşacaktır. Kül depolama alanının baraja yakınlığı ayrıca bir tehlikedir.

“BU ÖLÜMCÜL PARÇACIKLARDAN KAÇMAK MÜMKÜN DEĞİL”

Çandarlı körfezinde liman inşaatıyla başlayan deniz kirletici süreç devam etmektedir. Ege Denizi’nin en zengin balık ve doğal sualtı yaşamının bulunduğu bu bölge, limandan sonra ikinci kez Termik Santralle kirletilecek, deniz içindeki doğal yaşam bitecek, ekmeğini balıkçılıktan kazanan birçok vatandaşımız da, tarım ve zeytincilikle geçinen vatandaşlarımız kadar termik kirlilikten etkilenecektir. Şu an itibarıyla ülkemizde 22 kömürlü termik santral faaliyette olup, hükümet tarafından 80 tane yeni termik santral kurulacağı açıklanmıştır. Yapılan her termik santral; yakılan tonlarca kömürden çıkan, saç telinden bile ince kanserojen parçacık madde, sülfür dioksit, nitrojen oksit, ağır metal ve kalıcı organik kirleticilerin havaya saçılması ve her nefeste akciğerlerimize girip çeşitli hastalıklara sebep olması demek. Santrallerin yakınında yaşamıyorsanız bile, bacadan çıktıktan sonra, kilometrelerce uzağa gidebilen ve gözle görülmesi mümkün olmayan bu ölümcül parçacıklardan ne yazık ki kaçmak mümkün değil.

“ HİÇ BİR YERDE TERMİK SANTRAL İSTEMİYORUZ”

Türkiye’de hava kirliliği limitleri, dünya limitlerinin üzerindedir. Türkiye'de kirliliğinin en önemli nedenlerinden biri termik santrallerdir ve yeni yapılacaklarla birlikte hava kirliliğinin daha da artması, halk sağlığını ciddi boyutta tehdit edecektir. Üstelik biz Aliağa'daki ağır sanayii nedeniyle zaten nefes alamaz durumdayken. Aliağa’da yapılan ölüm nedenleri araştırma sonuçlarına göre; Aliağa ve çevresinde, sanayi olmayan bölgelere göre çok daha fazla kanser vakası ve ölüm olduğunu biliyoruz, bunu astım, kronik bronşit, kalp hastalıkları, felç izlemektedir. Tüm Dünya artık alternatif enerji alanlarına yönelmektedir. Doğru enerji politikaları ve düzgün projelerle, doğa ve yaşam alanlarımızı etkilemeden, enerji ihtiyaç ve tüketimimizin programlanması mümkündür. Evet, yaşamak için nefes almalıyız, alabilmeliyiz. Açlığa 60, susuzluğa 6 gün dayanabilen insan; nefes almadan 1 dakika bile duramaz. Bu yüzden, temiz hava solunabilecek bir çevrede yaşamak en temel insan haklarından birisidir. Çevre sağlıktır diyerek, nefes alma hakkımızı savunmak için, doğamız için, sağlığımızın ve yaşamımızın karartılmasını engellemek için, hep birlikte mücadele etmeliyiz. Gerze'de, Yırca'da köylüler, Termik Santrali iptal ettirerek başardı. Biz de başarabiliriz. Çocuklarımız için, nefes almak için, Çandarlı’da ve başka hiç bir yerde termik santral istemiyoruz.”

PANEL DÜZENLENECEK 

Yayınlanan bildiride ayrıca, 17 Ekim Cumartesi günü, saat 12.00’da, Çandarlı Eski Belediye Binası Konferans Salonu’nda ‘Çandarlı ve Termik Santral’ konulu panel düzenleneceği belirtildi. Panele, Dokuz Eylül Üniversitesi Halk Sağlığı Anabilim Dalı Öğretim Üyeleri Yrd. Doç. Dr. Enver Yaser Küçükgül ve Dr. Ahmet Soysal’ın konuşmacı olarak katılacağı bildirilirken, 12 Kasım 2015 Perşembe günü de Bergama’da halkın katılımıyla bir toplantı yapılacağı ifade edildi.

Deniz Haber Ajansı

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler
Tüm Hakları Saklıdır © 2012 Ulaştırma | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : 0212 970 87 88 | Haber Scripti: CM Bilişim