Değişim Grubu, DTO Yönetimini Yüksek Seçim Kurulu'na şikayet etti
İMEAK Deniz Ticaret Odası Başkan Adayı Salih Zeki Çakır'ın öncülüğündeki Değişim Grubu, Mevcut Deniz Ticaret Odası Yönetim Kurulu'nu Yüksek Seçim Kurulu'na şikayet etti.
DTO Değişim Grubu Adayı Salih Zeki Çakır, Sözbir Otelde sektör basını ile biraraya geldi. Projelerini kamuoyu ile paylaşan İMEAK Deniz Ticaret Odası Başkan Adayı Salih Zeki Çakır, "Seçim Yeri" ile ilgili bir soru üzerine, Deniz Ticaret Odası'nın mahalle baskısı uygulamak amacıyla, DTO Meclis Salonu'nda seçim kararı almasını anlamakta zorluk çektiklerini söyleyerek, "8 bin 700 üyesi olan bir odanın, Genel Kurul seçimleri, 150 kişilik salonda yapılamaz" dedi.
Konuyu Yüksek Seçim Kurulu'na aktardıklarını ve Deniz Ticaret Odası Yönetiminin aldıkları yanlış karardan dönmelerini umduklarını kaydeden Salih Zeki Çakır, "Yüksek Seçim Kurulu'nun adil bir karar vereceğini umduklarını" sözlerine ekledi.
"KAVGA ETMEYİZ ANCAK KENDİ HAKKIMIZI DA SAVUNURUZ"
Deniz Haber Ajansı’nın manşete taşıdığı, “DTO Yönetimi Ufuksuz ve Vizyonsuz” sözlerine de esprili bir şekilde cevap veren Değişim Grubunun adayı Salih Zeki Çakır, “Allah’tan Borsa kapandıktan sonra Recep Canpolat manşete taşıdı. Aksi takdirde büyük sıkıntı yaşayacaktır. Benim 'Vizyonsuz ve Ufuksuz' sözlerim seçim yeri ile ilgiliydi. 8 bini aşkın üyesi olan Deniz Ticaret Odası seçimleri küçük salonlarda yapılmamalı. 2023 vizyonu ve hedefi olan bir oda hedefi olması gerekiyor. Şunu da belirtmemde fayda var: 2023 vizyonu siyasi değil, ekonomik bir gerçektir. 500 milyar dolar ihracat hedefi olan bir Türkiye’nin denizcilik sektörü bu vizyona göre kendini yenilemelidir.” dedi.
Kavga taraftarı olmadıklarının altını çizen Çakır, ancak haklarını da her yerde ve her platformda savunmaktan çekinmeyeceklerinin belirtti.
Aday olduğu 24 Kasım tarihinden beri 6 Mart 2013 tarihinde gerçekeşecek olan seçimlere hazırlanan Çakır; "Meslek odalarını, dernekleri ve sivil toplum kuruluşlarını dolaştıklarını, sektördeki önemli isimleri ziyaret ettiğini söyleyen Başkan adayı, “Bu sayede hiç beklemediğimiz dernekler ve sivil toplum kuruluşlarından destek gördük. Her şeyimizle seçime ve odayı yönetmeye hazırız. Kafa karışıklıklarını önlemek için hukuk müşavirlerimiz her türlü soruya cevap vermektedir. Biz burada gergin bir süreç istemiyoruz. Ancak bizim bir tabirimiz var. Biz bir kutuyu açtık. Bunun açılmaması gerektiği söyleniyordu; ancak kutu açıldıktan sonra geri dönüş yok.” dedi.
“ODANIN İMKANLARI KİŞİSEL KAMPANYA İÇİN KULLANILAMAZ”
Deniz Ticaret Odası’nın Metin Kalkavan’ın seçim bürosu gibi, denizticaretodasi.org.tr adresinin de Kalkavan’ın kişisel bloğu gibi kullanıldığını söyleyen Çakır, “Mevcut başkanlık gücüyle ve odanın olanakları kullanılarak, seçim karargahına dönüştürdükleri DTO’ya çağırdıkları üyelerimize adeta güç gösterisinde bulunulmaktadır. Komitelerde NACE kodlarına aykırı şekilde seçim dizaynı yapıldı. DTO Değişim Grubu adıyla 2023 hedeflerini gerçekleştirmek için denizcilik sektörüne büyük görevler düşüyor. Göreve geldikten sonra küçük büyük demeden herkesle dayanışmayı, herkesin sorunlarına çözümler üretmeyi düşünüyoruz. Sorunların üstesinden hızı bir şekilde geleceğimize inanıyorum.” dedi.
“DENİZCİLİK BÜYÜK İŞLERLE ANILACAK”
Çakır, şunları söyledi: “Antalya, Bodrum, Marmaris, Fethiye, Karadeniz Ereğlisi, Samsun Trabzon illerimizdeki üyelerimize ulaşıp derdimizi, hedeflerimizi paylaşacağız ve son güne kadar bu çalışmaları sürdüreceğiz. Bu süreçte pek çok yeniliğin kapısını açtık. İnsanları dinleyen, dinleten bir konuma, kendilerine değer verilir bir seviyeye çıkarmak önemli bir adımdır. 47 meslek grubu var. Denizciliğin içine giren pek çok alt meslek dalı var. Bunları titizlikle kategorize edip, her birinin sorunu için uzman kadrolarla çözümler üreteceğiz. Büyük sorunlar olduğu açık; ama bunlar birkaç kişinin halledebileceği sorunlar değil. Sektördeki sorunlara çözüm üretilmezse bunlar daha da derinleşebilir. Bunun için biz; uzman, işten anlayan bir kadro gerekir. Sektör içi ve dışı profesyonellerden yardım alacağız. Bugüne kadar Türk denizciliğinin büyüklüğü, envanteri, Türkiye ekonomisine katkısının tam anlamıyla öğrenilemeyeceği söylenmişti. Bir sektör her şeyden önce kendine, kendi rakamlarına hakim olmalıdır. Eğer ki kendi bütçenizden, sektörünüzde dönen rakamlardan haberiniz yoksa kendinizi ciddiye aldıramazsınız. En kısa zamanda üniversitelerdeki hocaları da dahil edeceğimiz uzmanlarla rakamları netleştirip sizlerle paylaşacağız. Sektörün bir diğer önemli sorunu da dağınık yapı ve rakamsal, fonksiyonel, stratejik bir bütünlük içinde olamamaktır. Bu bütünlüğü, düzeni sağlayamazsanız 2023 hedeflerine ulaşamazsınız.”
“35 AYRI PROJEMİZ VAR”
Yeni yönetimin proje odaklı çalışacağını söyleyen Çakır, sektörde artık bunun istendiğini, ancak şu ana kadar inandırıcı olmayan projeler, söylemler yüzünden zaman kaybedildiğini söyledi. Kendilerinin gerçekçi projelerinin olduğunu ve bunları sık sık basınla paylaşacaklarını söyledi. 2008’den beri titizlikle yürüttükleri “Koster Yenileme”den bahseden ve projenin tek eksiğinin uzun vadeli bir finansal kaynak oluşturamamak olduğunu ifade eden Çakır, kısa sürede bu projenin uzun vadeli kaynağını oluşturmanın da kendileri için çok önemli olduğunu kaydetti.
Çakır daha önce de dile getirdiği seçim yerinin küçük olmasıyla ilgili genel bir yargı olduğunu söyledi. Bu konudaki taleplerinin dikkate alınacağına inandıklarını, ancak hala yok sayıldığını açıklayarak,. “Bu şahsi bir talep değil. 8 bin 700 civarı üyemiz var. 8 bine yakın üye oy kullanacak. Bu salon bu ihtiyacı karşılayamaz.” dedi.
“TARİHİMİZİN EN BÜYÜK SEÇİMİ OLACAK”
İnsanlara sürekli çağrı yaptık. ‘Gelin. Odanıza sahip çıkın. Seçimlere katılın.’ dedik. Bu sayede Deniz Ticaret Odası tarihinin en geniş katılımlı seçimini yapacağız. Bu, bizim sayemizde oldu. İnsanlarda senelerdir, ‘Bu odada bir şey değişmez. Yönetim de değişmez, değiştirilemez.’ inancı hakimdi. Muhalefet olmayınca her şey yapıyormuş gibi yapıldı. Biz, sektörün çözüm aracı kurumu olmak için buradayız. Bu edilgen yapıyı artık değiştirip, sektörün hizmetine, geleceğe dönük beklentilerine uygun hale getirmek için yola çıktık. Bu, çalışkan insanların elinde olur. Her şeyden önce ben, kendim odanın en istikrarlı üyelerinden biriyim. Şu ana kadar sadece iki toplantıya katılamadım. Onlarda da sağlık mazeretlerim vardı.
Çevreden itici güç yoksa insanlar, ‘Ne kadar oluyorsa...’ ya da ‘Olmasa da olur...’ düşüncesiyle hareket ederler. Prim ya da aidat ödeyen meslek örgütü üyelerine saygının bir gereği olarak şeffaflık şarttır.” diye konuştu.
“DENİZCİLİK SEKTÖRÜNE AYRI ÜNİVERSİTE GEREKİR”
Denizciliğin başlı başına çok büyük bir sektör olduğunu söyleyen Çakır, denizcilik ve yan sektörleri için eleman yetiştiren ayrı bir üniversite olması gerektiğini söyledi. “Sektörün birkaç sektörel üniversiteye ihtiyacı var. Piri Reis Üniversitesi, içinde Denizcililk Fakültesi olan bir üniversite; ama bizim denizcilik için ayrı bir üniversiteye ihtiyacımız var. Piri Reis Üniversitesi’ne aktarılan paranın da inceleme altında tutulacağını söyledi. Bu paraların daha akılcı ve gerçekçi şekilde kullanılmasına taraf olduklarını söyledi. Denizcilik sektörünün ihtiyaçlarına dönük olarak aktarıldı bu paralar; ancak şu ana kadar gördüğüm kadarıyla karşılık alınamadı. Eğitim her şeyden önemlidir ve eğitim için kullanılan kaynakların da bu yüzden doğru şekilde kullanılması gerekir.
Balıkçılık faaliyetleri adı altında armatör firma var ve bu firma seçtirilebilmek için buraya konulmuş. Bizim itirazımız buna. Ro-Ro işletmeciliği yapan firma gemi inşaat sanayinde görünüyor. Yat firması armatörlük meslek grubunda. Sorun burada. Bunun tesadüf olduğuna ben inandıramazlar.” dedi.
“ARKADAŞLARIMIN YIPRANMASINI İSTEMİYORUM”
Çakır sözlerini şöyle sürdürdü: “Seçime yaklaşık 40 günlük bir süre var. Seçim yaklaştıkça ekibimizi daha da ortaya çıkaracağız. Değişim süreçleri sancılıdır. Bu süreçte arkadaşlarımızın yıpranmasını istemiyoruz. Bu yüzden seçim yaklaştıkça kendilerini sizlere daha fazla tanıtacağız.”
Komite üyesi Erkan Dereli de, “Değişime karşı muhakkak direnenler olacak. Bundan zarar göreceğine inananlar olacak. 1999 dışında Deniz Ticaret Odası tarihinde hiç yarışlı bir seçim olmadı. İnsanlar atanarak meslek komitelerine girdiler. Böyle olunca da üretmeyen, çalışmayan insanlar doldu meclise. Biz seçilerek gelmenin gururunu yaşamak için buradayız. Deniz Ticaret Odası’nda 25 yıldır aynı zihniyet devam etmektedir. Biz, komitelerimizi akrabalık, aynı soyadı, ahbap-çavuş ilişkisinden çıkarmak için buradayız.” şeklinde konuştu.
Haber ve Fotoğraflar: Ulaş KIROĞLU
