Deniz yüzeyi kiraları farklılık gösteriyor
Yaşar Holding Onursal Başkanı Selçuk Yaşar, kültür balıkçılığı işletmelerinin kullandığı deniz yüzeyi kira bedellerinin ülke genelinde farklılık gösterdiğini, bunun adaletsizliğe neden olduğunu belirterek, Mahalli İdareler Genel Müdürlüğü'nün konuyu ele alması gerektiğini savundu.
'Kültür Balıkçılığı'nda Yaşanan Sorunlar ve Öneriler' başlığıyla bir yazılı açıklama yapan Yaşar, Türkiye'nin AB çipura ve levrek pazarında ikinciliğe yükselerek pazarın yüzde 25'ine sahip olduğunu, alabalıkta da Avrupa birincisi olduğunu, bilinçli bir ulusal strateji izlenmesi halinde bu oranın artarak istihdam ve ihracata yapılan katkının artabileceğini ifade etti. Sektörün 25 bin kişiye istihdam sağladığını, bu yılın yedi aylık döneminde çipura, levrek ve alabalık ihracatının 71 milyon dolara ulaştığını belirten Yaşar, çevreye saygılı, modern teknoloji ve uzman personelle üretim yapan tesislerin kamuoyu ve hükümet tarafından desteklenmesini istedi. Standartlara uygun üretim yapmayan işletmeler hakkında da yasal işlem yapılması gerektiğini belirten Yaşar, Çevre ve Orman Bakanlığının 'Denizlerde Balık Çiftlikleri'nin Kurulamayacağı Hassas Alan Niteliği'ndeki Kapalı Koy ve Körfez Alanları'nın Belirlenmesine İlişkin Tebliğ' hükümlerinin üretimde sıkıntılara neden olduğunu anlattı.
Tebliğ uyarınca çipura ve levrek tesislerinin çok büyük bir kısmının kıyılardan 1.1 kilometre uzağa ve 30 kilometreden derin yerlere taşındığını ifade eden Yaşar, şunları kaydetti:
'Ülkemizde kıyılarımızın pek çok noktasında 1,1 kilometre uzaklıkta, derinlik 80 ile 100 metreyi bulmaktadır. Bu derinlikte üretim güçlükle sürdürülebilmektedir. Bu nedenle derinliğin ve akıntının uygun olduğu noktalarda çipura ve levrek üretim tesisleri kıyılarımızdan 250 - 300 metre uzaklıkta bile kurulabilir. Tebliğ ile zorunlu kılınan mesafe ve derinlik ölçüleri, Türkiye gerçeklerine tezat teşkil etmektedir. Avrupa'nın pek çok ülkesinde çipura ve levrek tesisleri belirttiğim koşullarda faaliyetlerini sürdürmektedir. Bu durum ülkemiz açısından da örnek teşkil edebilir. Bu nedenle çipura ve levrek tesislerine yönelik ilke ve esaslar sektör kuruluşlarının sıkıntıları ve bilimsel gerçekler dikkate alınarak yeniden tespit edilmelidir. Bu konuda hükümetimize önemli görevler düşmektedir. Sektörel sorunları Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan'a 08 Ağustos 2010 tarihinde İzmir'de bizzat aktarmış bulunuyorum. Sayın Başbakanımızın bu konuya yaklaşımı sektörün gelişimi ve dolayısıyla ülke ekonomisi açısından kritik önem taşımaktadır.'
'MİLLİ BİR POLİTİKA'
Selçuk Yaşar, İl Özel İdareleri tarafından belirlenen deniz yüzeyi kiralarının da ülke genelinde farklılık gösterdiğini, Mersin'de 300 lira olan dönüm başına kira bedelinin İzmir'de 4 bin 100 lira olarak uygulandığını kaydetti. Turizme ve yerleşime açık olmayan noktalarda yeni tesisler oluşturulmasının önünün açılması gerektiğini kaydeden Yaşar, tesislerin lojistik alan ihtiyacı için de alan tahsisi yapılması gerektiğini bildirdi.
Yaşar, açıklamada şu ifadelere yer verdi:
'Çipura ve levrek tesislerinin ülke genelinde farklılık gösteren ve adaletsizlik yaratan deniz yüzeyi alanları kira bedelleri İçişleri Bakanlığı Mahalli İdareler Genel Müdürlüğü tarafından zaman yitirilmeden ele alınmalıdır. Ülke genelinde 500 lira mertebesinde bir kira belirlenebilir ve bu durum tüm valiliklere ivedi bir faks mesajıyla iletilebilir. Bu konuda zaman kaybına sektörün tahammülü yoktur. Sıkıntının devamı halinde Türk firmaları el değiştirmek zorunda kalabilir. Yaşanan sıkıntıları yüce meclisimizin, bütün milletvekillerimizin ve hükümetimizin dikkatine ivedilikle sunuyorum. Yazımda ifade ettiğim hususlar yerine getirilirse ülkemiz balıkçılıkta bir numara olur.'
Türkiye'de dağlarda bulunan küçük göllerle birlikte 120'den fazla doğal göl ve 673 baraj gölünün bulunduğunu, akarsuların da önemli potansiyele sahip olduğunu belirten Yaşar, kültür balıkçılığının Türkiye'de milli bir politika çerçevesinde bütünleşik olarak ele alınması gerektiğini ifade etti. Yaşar, açıklamasında bilinçsiz avlanma nedeniyle Türkiye'nin Yunanistan'dan sardalye, Senegal'den barbunya ve çingene palamudu, Gana'dan dil balığı, mercan, mezgit ve sinarit ithal eder duruma düştüğünü de kaydetti.
