TRAFİK, ÜNİVERSİTELİ POLİSE EMANET
İstanbul trafiğinde denetime çıkan üniversiteli polis oranı yüzde 90'a ulaştı. Bu oran, vatandaşın polise bakışını da önemli ölçüde değiştirdi.
Yunus Yıldız (üstte) ve Özcan Güngör, İstanbul'da görev yapan yüzlerce üniversiteli polisten sadece ikisi. Yunus Yıldız, Eskişehir Üniversitesi mezunu.
Ayrıca master yapıyor. Özcan Güngör ise Süleyman Demirel Üniversitesi'nden mezun. Sayısız kazaya şahit olan polisler, en çok alkollü sürücülerden şikâyetçi. Yunus Yıldız, bugüne kadar denetimlerde karşılaştığı saldırı ve hakaretler yüzünden 16 dava açmış. Bu davaların yarısına yakını lehine sonuçlanmış.
Eğitim seviyesini hızla artıran emniyet teşkilatı, vatandaşın güven kaynağı olmaya devam ediyor. Son yıllarda yapılan çalışmalar sonucunda İstanbul trafiğinde denetime çıkan üniversiteli polis oranı yüzde 90'a ulaştı. Bu oran, vatandaşın polise bakışını da önemli ölçüde değiştirdi. Yunus Yıldız (29) ve Özcan Güngör (30), İstanbul'da görev yapan yüzlerce üniversiteli polisten sadece ikisi. Yunus Yıldız, Eskişehir Üniversitesi mezunu. Okulu bitirmekle yetinmeyen Yıldız, 9 Eylül Üniversitesi'nde de 'cumhuriyet tarihi' masterına başlamış. Ekip arkadaşı Özcan Güngör ise Süleyman Demirel Üniversitesi'nden mezun. Denetimler sırasında sayısız kazaya şahit olan polisler, en çok alkollü sürücülerden şikâyetçi. Kendilerine küfür ve hakaret edilmesinden her insan gibi rahatsızlık duyuyorlar. Sürücü ve ailelerine zarar gelmemesi için ceza yazdıklarını anlatan polisler, "Sürücüyü, ihlal ettiği kural hakkında bilgilendiriyoruz. Bazen işlediği suçun ne gibi felaketlere sebep olabileceğini örneklerle anlatıyoruz. Her uyarıda bir aileyi gözü yaşlı kalmaktan kurtardığımızı düşünüyoruz." diyor.
İleri seviyede İngilizce bilen Yunus Yıldız, bugüne kadar denetimlerde karşılaştığı saldırı ve hakaretler yüzünden 16 dava açmış. Bu davaların yarısına yakını lehine sonuçlanmış. Kalan davalar ise sürüyor. İstanbul'da günde en az 17 kazaya müdahale ettiklerini belirten Yıldız, kendilerini en çok ölümlü kazaların etkilediğini aktarıyor. İlk ölümlü kazaya gittiği günü anlatan Yıldız, "Üstgeçit yerine caddeden geçmek isteyen anne ve kızına, karşı yönden gelen araç hızla çarpmış, ikisi de olay yerinde hayatını kaybetmişti. Başlarında bir adam hıçkıra hıçkıra ağlıyordu. O anı hiç unutamadım. Üzüntüden bir hafta uyuyamamıştım." diye konuşuyor.
5 yıldır İstanbul'da görev yapan Özcan Güngör ise çoğu kazanın kural ihlalinden meydana geldiğini vurguluyor. Güngör, ışık ihlalinden ceza kestiği bir sürücüye, "Kırmızı ışığı görmedin mi?" diye sorduğunu, sürücünün ise kendisine, "Işığı gördüm de seni görmedim." dediğini aktarıyor. Trafik polislerinin zaman zaman rüşvetle anılmasına da tepki gösteren polisler, "Bu tür insanlar mesleğin çürük elmaları. Hak ettikleri cezalar verilerek kesinlikle bu kutsal meslekten uzaklaştırılmalı. Ayrıca polise rüşvet teklif eden de ağır şekilde cezalandırılmalı." ifadelerini kullanıyor.
İstanbul Trafik Denetleme Şube Müdür Yardımcısı Emniyet Amiri Ali Özsoylar, Türkiye'de yaşanan kazaların yüzde 95'inin sürücü ve yaya hatalarından kaynaklandığını kaydediyor. Özsoylar'ın verdiği bilgiye göre 15 milyonluk megakent İstanbul'da 2010'un ilk 9 ayında meydana gelen kazalarda 180 kişi hayatını kaybetti, 12 bin 523 kişi yaralandı. Kazaların önlenmesi için trafik cezalarının caydırıcı olması gerektiğinin altını çizen Özsoylar, sürücü eğitimlerinin de yükseltilmesinin önemine işaret ediyor.
