İMEAK DTO Müşterek Meslek Komitesi’nde konuşma yapan Sadettin Bülbül, İstanbul’a alternatif bir kruvaziyer liman yapılmazsa, İstanbul’un destinasyon olmaktan çıkacağını söyleyerek, “İstanbul çok değerli bir marka, pazardan alması gereken payın çok azını alıyor. Haydarpaşa’nın da kruvaziyer olarak bir çözüm olmayacağı kanısındayım” dedi.
İMEAK DTO Müşterek Meslek Komitesi’nde konuşma yapan Sadettin Bülbül, Türkiye’ye gerçekleştirilen kruvaziyer seferlerin yaklaşık yüzde 35’inin kendi acenteliklerince yapıldığını söyledi.
İstanbul Limanı’nın bundan 10-15 yıl önce çıkartılmış proje üzerinden devam ettiğini belirten Bülbül, “Rıhtım uzunluğu bin 100 metrelik şimdiki halinden 300-400 metre daha kısalacak. Doğuş Holding, önce kara tarafındaki inşaatları yapmak, sonra deniz tarafına geçmeyi amaçlıyor. Büyük ihtimalle deniz tarafındaki inşaatlara 2015’in sonuna kadar başlayamayacaklar. Mevcut durum da 2015’in sonuna kadar devam edecek” dedi.
İstanbul’a alternatif bir kruvaziyer liman yapılmazsa, İstanbul’un destinasyon olmaktan çıkacağını kaydeden Bülbül, “İstanbul çok değerli bir marka, pazardan alması gereken payın çok azını alıyor. Mesela Venedik ve Barselona ile kıyaslamak lazım, ancak onların yanına bile yaklaşamıyoruz. İstanbul’da alternatf bir liman imkanı yaratılmalıdır. Çünkü sadece İstanbul değil, birleşik olarak Kuşadası, Çeşme gibi entegre bağlantılar da zarar görecek” diye konuştu.
2016 yılının rezervasyonlarını yapmak için müracaaatlar geldiğini ancak, ne söyleyeceklerini bilemediklerini ifade eden Bülbül, “Haydarpaşanın kruvaziyer olarak bir çözüm olmayacağı kanısındayım. Zeytinburnu ile Ataköy arasında 1-2 proje vardı, bu projelerin canlandırılması ve 24 aylık sürede ortaya birşeylerin çıkarılması faydalı olacaktır” değerlendirmesini yaptı.
Son yayınlanan Limanlar yönetmeliği’nin geçiş süresinin 31 Ekim 2013’de sona erdiğini hatırlatan Bülbül, “Gemilerin tonajları ve boylarına göre kılavuzluk mecburiyeti var. Burada bir sorun var, bu konuda bir önlem alınabilirse çok iyi olur” dedi.
Deniz Haber Ajansı - Sinan Saygı