Lojistik yatırım atağına kalktı
Lojistik sektörü, sıkıntılı geçen dönemlerden sonra 2011 yılının başlaması ile birlikte kalktığı yatırım atağından yılın ilk yarısında olumlu rakamlarla çıktı.
2009 yılında yaşanan ekonomik daralma ile birlikte lojistik sektöründe gelişen durağanlık 2011 yılı ile yerini ivmesi yüksek hareketlere bıraktı. Pazardaki canlanmanın etkisiyle lojistik pazarının olumlu görünümü de güçlendi.
Ülke genelinde lojistik piyasası büyüme ve gelişmesini ayrıca da yatırım bazlı hareketlerini 2011’in ilk yarısında hızla sürdürdü.
2011'in ilk yarısını geride bıraktığımız bu günlerde lojistik sektörü yatırımlarına ve hızlı pazarlama-satış çalışmalarına devam ediyor. Yükseliş trendi ile birlikte daha verimli bir hal alan sektör ile ilgili alan oyuncuları ana ve yan sanayilerin canlanması ile hızlı bir dönem içine girdiklerini ifade ettiler.
Yıl sonunda yüksek ivme beklentimiz var
Fahrettin Arabacı-Sönmez Bustaş Genel Müdürü: 2011 yılı ilk çeyreğinde tüm sektörlerde olduğu gibi lojistik sektörü de hareketli geçti. Lojistik firmaları yatırım yaptılar. Şirketimiz de bu dönemde araç ve depo yatırımları yaptı. İkinci çeyrekte ise lojistik sektöründe piyasadan kaynaklanan bir yavaşlama söz konusudur. Burada ekonominin soğuması için alınan önlemlerden kaynaklanan yavaşlama etkileri gözlenmektedir. Şirketimiz bu dönemde yüzde 15’lik bir araç yenileme projesi gerçekleştirmiştir. Ayrıca İstanbul’da bir yeni şube daha faaliyete geçirmiştir. Ülkemiz dış ticaret hareketlerinin büyük bir bölümü İstanbul ve çevresinden yapılmakta veya dış ticaret firmalarının lojistik kararları İstanbul merkezlerinden verilmektedir. Bu nedenle 2 yıl önce İstanbul Anadolu yakasında faaliyete başlayan şubemize Avrupa Yakası İkitelli Sanayi Bölgesi’nde yeni bir şube ilave ederek pazardaki payımızı arttırmayı hedefliyoruz. Burada ülke genelinde büyük firmalarla çalışma yapılmaya başlanmıştır. Gelecek süreçte İstanbul’da depo yatırımları söz konusu olacaktır. Ayrıca İstanbul için Almanya ve Yunanistan da sektörünün önde gelen firmalarla lojistik işbirliğine gidilmiştir. Şirket olarak lojistiğin en önemli merkezinde her geçen gün daha fazla pazardan pay alınması için altyapımız oluşturulmuştur. Bursa lojistiği daha çok otomotive son yıllarda endekslenmiştir. Ancak burada tedarik anlamında ithalat fazlası olan bitmiş üründe ise genelde otomotiv sevkiyatlarının deniz yolu ile yapılmasından kaynaklanan lojistik firmaların beklentisi ile kesişmeyen bir ihracat söz konusudur. Son dönemde aylık bazda ihracatta Bursa ikinci pazar ünvanını İzmit’e kaptırmıştır.
Şehrin kapasitesi yüksek olmasına rağmen ihracat olarak istenilen seviyenin altındadır. Tekstil, makine, mobilya ve gıda sektöründe işlerin daha iyi olması durumunda sektörde Eylül ayından itibaren bir hareket beklenmektedir.
Daha iyi bir tablo bekliyoruz
Murat Coşkunkan-Bursa Birlik Yönetim Kurulu Başkanı: Nakliye sektöründe korkunç bir rekabet var, her sektörde olduğu gibi. Bundan 3 sene önce çıkan Karayolu Taşıma Yönetmeliği’nin özellikle küçük nakliyecileri veya merdiven altı çalışan nakliyecileri piyasadan silmesi öngörülüyordu. Ancak bugün geldiğimiz noktada bu yönetmeliğin çeşitli coğrafi bölgelerde yeni şube açma zorunluluğu maddesi özellikle Bursa’da sektörümüzü oldukça olumsuz etkiledi. En kolay şube açılan yerlerden biri Bursa olduğu için diğer illere göre bizim rekabet ettiğimiz firma iki kat arttı.
2010’u birçok firma gibi 2009’daki krizin yaralarının sarıldığı işlerin arttığı yeni şubelerin yeni istihdamın olduğu bir yıl olarak tamamladık. 2010’daki büyüme beklentisi hem firmamızın hem devletin, hem de STK’ların beklentilerinin çok üzerinde çıktı. Hatta öyle ki üçüncü çeyrek büyüme rakamları itibariyle G20 ülkeleri arasında Çin’le beraber en fazla büyüyen ülke Türkiye oldu. 2011 yılına girildiğinde çift haneli veya yüzde 9’lardan yüzde 5’lere inen büyüme rakamlarıyla karşılaşacağımızı bekliyorduk. Özellikle Euro Bölgesi’nde Avrupa Birliği ülkelerinin ekonomideki sallantılarından endişe duyuyorduk. Bunun üzerine Kuzey Afrika’da başlayıp Ortadoğu’yu tehdit eder boyuta ulaşan devrim dalgası özellikle Türkiye’nin Kuzey Afrika ve Ortadoğu’da ihracatı çeşitlendirme çalışmalarına ciddi bir darbe vurdu. Ama genel olarak 2011 iyi devam ediyor.
İkinci yarı daha iyi geçecek
Tülay Gül-Ekol Lojistik Bursa Bölge Müdürü: Bursa’da ülke genelinde var olan olumlu ekonomik gelişmeler paralelinde ciddi bir iyileşme söz konusu. İş potansiyelleri 2010 yılına göre yüzde 40 artmış durumda. Özellikle otomotiv yan sanayi yatırımları hızla devam etmekte ve buna paralel olarak müşteri potansiyelinde de önemli bir artış gözleniyor. Çok sayıda yabancı firma yatırım için Bursa’yı seçiyor ve bu ekonomi çevrelerinde çok olumlu bir hava yaratmakta, Bursa’ya duyulan güveni artırmakta ve pekiştirmekte. Konuya Ekol penceresinden bakarsak şu şekilde özetleyebilirim; bu yıl açtığımız Gül Tesisimiz’le birlikte kapasitemizi 3 katına çıkarttık ve bu doğrultuda müşteri portföyümüzü geliştirirken, mevcut müşterilerimizle olan ilişkilerimizi de derinleştirdik. Şu an itibarıyla Bursa’da ana hedefimiz olan otomotiv sektöründe yetkin lojistik hizmet sağlayıcısı ve çözüm ortağı olmayı başarmış durumdayız. Bu yıl içerisinde SAAB, Bosch Fren gibi bir çok önemli otomotiv şirketiyle anlaştık. Bu anlamda otomotiv sektörüne lojistik hizmet sağlayan lider kuruluş olduğumuzu söyleyebilirim. Gelişen ve büyüyen potansiyelimizle beraber istihdam da yaratıyoruz. Bu yılı 2010 ile kıyasladığımızda Bursa ekibinin de ekonomik veriler ile paralel olarak artığını gözlemleyebiliriz.
Yılın ilk yarısındaki performansımızla ciddi bir başarı sergilediğimizi söyleyebilirim. Ancak 2. yarı yılda ciro anlamında ilk yarının da üzerine çıkabileceğimizden şüphem yok. 2011 yılı sonunda Güney Marmara Bölge olarak hedefimiz 16 milyon Euro. İlk yarı yılı 8 milyon ile kapatmayı başardık. Ancak ben inanıyorum ki yıl sonunda hedefimizin de üzerine çıkacak ve buna paralel olarak istihdama devam ederek, firmamıza ve sektörümüze yeni arkadaşlar kazandıracağız.
İlk altı ayda beklentilerimiz önemli oranda karşılandı
Ali Cansevdi-Bursa Bölge Gümrük ve Lojistik Hizmetleri Müdürü: Lojistik sektörü, son yılların gelişen büyüyen Türk ekonomisinin kriz öncesi seviyesine yükselmesinde en büyük hissedarı. Ana küresel krizin yarattığı ekonomik daralma sonucunda lojistik sektörü de payına düşeni aldı. Bu payda en büyük rolü otomotiv sektörünün yaşadığı darboğaz oynadı. Bursa’daki lojistik firmalarının iki ana müşterisi olan tekstil ve otomotiv sektörü temsilcilerinin krizlerle sarsılan satış ivmeleri direkt olarak lojistik sektörünü etkiledi. Finans anlamında güçlü olan firmalar en az zararla bu süreci toparlarken, daha küçük ölçekli ve krize yatırımda yakalananların ticari kaybı büyük oldu. 2009’un sonuna kadar oldukça zorlu günler atlatan lojistik sektörü 2010 yılı ile birlikte 2011 yılının ilk 6 ayında almış olduğu kararlarla yatırımlarını ve projelerini uygulamaya geçmiş ,hareketlenme eğilimine girmiştir.
2009 yılında yaşanan krizi iyi yöneten, krizi bertaraf eden lojistik firmaları, sonraki dönemde kendini çok daha güçlü hissetti. 2010 yılında sektörde yaşanan hareketliliğin etkisi de 2011 yılının ilk döneminde yatırımlarda yaşanan hareketlilikle kendini göstermiş oldu. 2011 yılının ilk 6 aylık dönemininde de hemen hemen beklentileri karşılar şekilde gerçekleştiğini söyleyebiliriz. Lojistik firmaların özellikle, araç yatırımlarında hissedilir artışlar gerçekleşti. Sektörle ilgili yayınlarda her geçen gün firmaların
yeni çekici ve dorse teslim alma heberlerini görmek mümkün. 2011 yılının ilk dönemi, özellikle ithalat taleplerinde yaşanan artışla birlikte yükselme ivmesi gösterdi.
Özellikle kullanılmış makina yatırımı, ciddi artışlar gösterdi.
Yılın kalan yarısında ilk yarıya göre düşüş olabileceği, Temmuz ayındaki durgunlukla kendini hissettirmeye başladı. Sezonsal bir durgunluk olarak düşünülse de, 2010 yılının 2. döneminde yaşanan hareketlilik, bu yıl aranacak gibi görünüyor. Ağustos ayında yaşanacak Ramazan nedeni ile bu ayın da durgun geçeceğini öngörebiliriz. Eylül ayında ivmenin yukarıya doğru çıkacağını ve yıl sonuna kadar olan sürede 2011 yılının hedeflerine yaklaşılacağını söyleyebiliriz.
Akaryakıt artışlarını ücretlere yansıtamıyoruz
Ertan Güven-Gürnak Lojistik Şirket Sahibi : Firmamız bu dönemde müşterilerinin ihtiyaçlarına cevap verebilecek şekilde gerekli yatırımlarına devam etmiştir. 2011 yılı ve sonrasında da pazardaki büyüme doğrultusunda gerekli yatırımları yapmaya devam edecektir. Lojistik sektöründe teşviklerin yetersiz kaldığı düşüncesi doğrudur.
Diğer sektörlere sağlanan teşviklerin lojistik sektörüne de verilerek lojistik sertifikasyon çalışmalarının desteklenmesi, kayıt dışı ekonomi ve haksız rekabet koşullarının önüne geçecek uygulamaların yapılması gerekmektedir. Akaryakıttaki sürekli artışlar taşıma ücretlerine yansıtılamamamakta ve müşteri ile karşı karşıya gelinmektedir. Özellikle Şubat 2011’den itibaren artışlar maliyetlere yansıtılamadan hizmet verilmektedir. Petrol fiyatlarında istikrar elde edilinceye kadar bu sorunların devam edeceği anlaşılmaktadır.
2011’İn ikinci yarısında Avrupa’dan yükselen kriz sinyallerine rağmen, Türkiye’de büyüme söz konusu. Yılın ilk çeyreğinde yüzde 11 oranında en hızlı büyüyen ekonomi olan Türkiye’de lojistik sektörü de, sektöre hizmet veren tedarikçiler de bu gelişmeden payını aldı. Dağıtım merkezlerindeki verimlilik için sektör otomasyona yöneliyor. Üçge DRS 2011 yılını otomatik ve yarı otomatik depolama sistemlerine ağırlık vererek bir adım öne geçerek değerlendiriyor. Dünyada taşımacılık faaliyetlerinin artması ile başlayan , üretimin yönetimi ve takibinin yapılabilmesi için giderek önem kazanan lojistürk sektörü, son zamanlarda ülkemizde de farkına varılan ve artık yüksek miktarda bütçe ayrılan bir sektör. 2011’in ilk 6 ayında ihracatın 20,2 oranında artarak 65 milyar 770 milyon dolar seviyesine ulaşması lojistik sektörünü de hareketlendirdi. Genel seçimlerin ardından, sektör yatırıma ve büyümeye odaklandı.
Avrupa’da yıllık yüzde 10, Amerika’da yüzde 10-30 , Asya ve Türkiye’de ise yüzde 20’lik bir büyüme hızına sahip olan sektör, uzmanlık alanlarına göre ileri teknolojiyi de sürekli takip ediyor. Dünya’daki ve ülkemizdeki tüm bu gelişmeleri yakından takip eden ÜÇGE DRS, otomatik ve yarı otomatik depolama sistemleri ile lojistik sektöründeki istifleme ihtiyaçlarını “Minimum Alanda Maksimum Depolama” ilkesi ile hayata geçiriyor.
Uzman ekibi sayesinde dünyadaki tüm gelişmeleri ve teknolojik yenilikleri birebir takip eden, Depolama Sistemlerine yön veren Üçge DRS , ileri teknoloji ekipmanları ve sürekli artan yatırımları sayesinde sektöre yön veriyor.
